O komutan konuştu: Gelecek kuşaklara ders olsun diye üniformamı çıkardım

Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenirken, sürpriz bir kararla görevinden istifa eden Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner, ayrılma gerekçesini basına kapalı olarak yapılan “devir-teslim töreninde” açıkladı. Konuşması personel tarafından göz yaşlarıyla dinlenen Güner, “28 Eylül 2012’de verdiğim istifa dilekçemin hemen kabul edilmesini istedim. Aksi halde bir kmoplo kurulacağını komutanlarıma söyledim. Nitekim, o zaman 14 yaşında olan kızımın psikolojisi dikkate alınmadan tüm ayrıntıların iddianamede yer almasını sizlerin takdirine bırakıyorum” dedi.

Donanma Komutanlığı’ndaki görevi Koramiral Bülent Bostancıoğlu’na devreden Oramiral Nusret Güner, 1966 yılında Deniz Lisesi’nde başlayan bahriye yolculuğuna” bir deniz subayının idealindeki en yüce rütbe olan oramiral rütbesiyle veda ettiğini söyledi. Nusret Güner veda konuşmasında şunları söyledi:

En büyük ders oldu
“Donanmaya 1,5 yıl süreyle komuta ettim. Deniz kuvvetlerinin yüksek menfaatlerini her şeyin üstünde tutarak yaptığım her çalışmada, attığım her ardımda tek başıma kalsam da doğrudan şaşmadım. Dürüstlük ve adaletten ayrılmadan, bana layık görülen rütbe ve makamları daime Türk milletine ve onun ayrılmaz parçası olan TSK’ya daha iyi hizmet etmek için kullandım.

Son birkaç yıl içinde bir kısmını çok yakından tanıdığım ve vatanseverliklerinden hiçbir zaman zerre kadar şüphe duymadığım silah arkadaşlarımın yüz kızartıcı bir şekilde (adına karar veren mahkemeler) tarafından suçlu bulunarak mahkum edilmesi, bir kısmının da sanık/şüpheli olarak tutuklu/tutuksuz yargılanmaya, soruşturulmaya, kovuşturulmaya devam etmesi hayatta aldığım en büyük ders olmuştur.

Güveni kaybettiğimizi değerlendirdim
Türk Deniz Kuvvetlerini dünya bahriyeleri arasında çok saygın bir yere getiren büyüklerimiz ve halen görevdeki personelimizin üstün gayretlerine rağmen gelinen noktada tek güç kaynağım olan Türk milletinin bizlere duyduğu güveni kaybettiğimizi değerlendirdiğimden, bu durumu gelecek kuşaklara da ders olması dileğimle ilk kez 5 yaşında giydiğim, 13 yaşından itibaren de yaklaşık 47 yıl boyunca büyük bir onurla taşıdığım bahriye üniformamı çıkarmaya ve çok sevdiğim, benim için yaşamımın gerekçesi olan mesleğimden, görevimden ayrılmaya karar verdim.

Sizlerin onurunu korumak için
Bu değerlendirme ile 28 Eylül 2012 tarihinde vermiş olduğum, ancak kabul edilmeyen istifamı müteakip yasal istifa/ emeklilik kabul dönemi olan Ocak 2013 ayını beklerken, Türk Deniz Kuvvetlerinin bin yıllık şerefli tarihine ve seçkin personeli olan sizlerin onurunu korumak için sarf ettiğim gayreti küçük göstermeyi amaçladığına inandığım bazı gelişmeleri sizlere açıklamalıyım.

Komplolar kurulacağını söyledim
İstifa dilekçemi sunduğumda, komutanıma ‘istifamın hemen kabul edilmesini, aksi takdirde her geçen gün dilekçenin duyulma ihtimalinin artacağına ve dolayısıyla benim için de bir takım komplolar kurulabileceğini’ vurguladım.

Nitekim, istifa talebimden iki ay sonra 30 Kasım 2012’deki Yüksek Askeri Şurayı müteakip, 3 Aralık 2012 tarihinde öğrendiğim, İzmir’deki görevim sırasında bana/ kızıma (kızım o zaman 14 yaşındaydı) komplo kurulduğunun gündeme getirilmesi olayı nedeniyle mağdur sıfatıyla da olsa C.Başsavcılığına ifade verme durumunda kaldım.

Şantaj yapılmasını beklerken
Öncelikle bana/ kızıma komplo kuranların bir çoğunun düzmece olduğuna inandığım olayları ifşa etme tehdidiyle bana şantaj yapmalarını beklerken, kızımın psikolojisinin de göz ardı edilerek iddianamede söz konusu olaylara ilgili savcılık ve mahkeme tarafından ayrıntılı olarak yer verilmesini sizlerin takdirine bırakıyorum.

İstifa gerekçelerimi son dava teyit etti
Değerli silah arkadaşlarım: Son olarak mevcut davalara ilave olarak 22 Ocak 2013 tarihinde toplam 75 deniz kuvveti mensubunun daha kamuoyunda önce ‘casusluk’ diye bilinen gizli belge temin etme/bulundurma suçlamasıyla yargılanmaya başlanması noktasına gelinmiştir.

Özellikle söz konusu son davada Deniz Kuvvetlerinin mevcut imkan kabiliyetleri ile zafiyet alanlarını, gelecekteki hedef ve projelerini, bunun gibi bir çok gizli seviyedeki bilgiyi zaten zihninde taşıyan biri koramiral, toplam 4 amiral ile bir çok albay ve çok değerli diğer personelimin sanık olarak yer alması, diğerlerinde de olduğu gibi Donanma Komutanı olarak beni son derece üzmüş, 28 Eylül 2012 tarihli istifa/emeklilik dilekçemdeki gerekçeleri bir kez daha teyit etmiştir.

Komutanlarıma anlatmanın huzuru içindeyim
Deniz Kuvvetlerinin düşürülmüş olduğu bu durumunun tesadüf olamayacağını komutanlarıma/amirlerime tüm yasal platformlarda anlatmaya çalışmamın huzuru içinde olduğumu sizlere belirtmeliyim.
Artık yegane sorumluluğumun tarihe karşı olduğuna inanarak çok sevdiğim üniformamdan ayrılırken babam Ömer Kaptan ile dedelerim Zekeriya Kaptan ve Bayram kaptanın denizlerdeki uğraşılarından farklı, alideki ilk asker olarak ailemin bana verdiği mirası şekillendiren çok değerli büyüklerime, öğretmenlerime ve komutanlarıma, özellikle bana deniz subayı olma tutkusunu aşılayanlara şükran borçluyuz.”

Komutan, konuşmasının son bölümünde de Donanma Komutanlığı personeline teşekkür etti. Komutan, göz yaşları içinde uğurlandı.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget