Öncelikle önümüzdeki İmralı süreci ile 2014’teki yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri süreçlerinde “kontrolü altında tutabileceği, açıklama ve icraatlarıyla AKP’ye parti içinde ve dışında puan kaybı yaşatmayacak hatta getirisi olacak isimler” tercih edilmiş. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bakanlıktan alınması bu şekilde değerlendirilebilir.
Bakanlık verilen üç kent
Yeni bakan tercihlerinde seçim bölgeleri de dikkate alınmış. AKP kabinelerinde hiçbir zaman Adana’dan bir bakan yer almadığı için bu kez Ömer Çelik’e görev verilmiş. Benzer biçimde Mardin Milletvekili Muammer Güler’in bakan yapılmasında, Güneydoğu’nun büyükşehirleri arasına giren bu ilde BDP ile yarışta öne geçme arzusu etkili olmuş gözüküyor.AKP’nin yerel seçimlerde CHP’nin elinden almak istediği illerin başında Eskişehir geliyor. Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı’yı koyarak bu amacına yönelik bilinç-li bir tercih yapmış gözüküyor.
Öte yandan İmralı ile müzakerelerin hassasiyetini gözeterek tepki duyulan Şahin’i görevden alan Başbakan’ın, onun yerine Muammer Güler’i koyarken benzer bir ‘Hrant Dink duyarlılığı’ göstermemesi de oldukça dikkat çekici.
Ankara’dan Patriot Birliklerine Uyarı
ABD, Almanya ve Hollanda’nın, Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep’e gönderdikleri Patriot füzesavar sistemlerinin yerleştirilmesi önümüzdeki günlerde tamamlanacak. Sistemlerin konuşlanmasına kamuoyundan ve özellikle de yerleştirildikleri illerden tepkiler de yükseliyor. Geçtiğimiz günlerde İskenderun’da iki Alman askerinin kafasına “çuval geçirme” hadisesi bu tepkilerin bir örneği.Benzer sorunlar yaşanmaması için alarma geçen Ankara, Patriot gönderen ülkelerle temasa geçerek “Patriot birliklerinde görevli askerlerin bulundukları illerde kamuoyunun hassasiyetine özen göstermeleri” uyarısında bulunmuş.
Örneğin Hollanda’dan gelen birlik kendisine ‘Anatolian Protector (Anadolu’nun Koruyucusu)’ ismi takmak isteyince, Türk askeri makamları bunun yerel halk tarafından yanlış anlaşılabileceği ve tepki doğurabileceğini belirterek ismin değiştirilmesini istemiş.
Öte yandan Türkiye’ye Patriot bataryalarını gönderen her üç ülke de, kendi ülkelerindeki kamuoyuna “Suriye konusunda adım attıkları” mesajı vermek için bir an önce bu sistemlerin öncelik kendi ülkelerinin gazetecileri olmak üzere dünya basınına duyurmak için hareket geçmek istemiş. Türk makamları bu konuda da frene basma ihtiyacı hissederek, Almanya, Hollanda ve ABD basını için ayrı ayrı tanıtımlar yapılmasına karşı çıkmış. Ankara’nın bu tavrının ardında, bu tesislere sık yapılacak ziyaretler sonucunda dünya basınında çıkacak haber ve görüntülerin o bölgelerde yaşayan halkta tedirginlik yaratması olasılığının yattığı belirtildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın bu tür kaygıları da gerekçe göstererek, her ülkenin Patriot birliğine ayrı ayrı turlar yapılması yerine, üç ildeki birlikleri de kapsayacak bir basın turu hazırlığına başladığı öğrenildi.
Yorum Gönder