Bahçeli'nin “Şahin” Sırrı - Müyesser Yıldız

İdris Naim Şahin’in İçişleri Bakanlığı’ndan alınmasına BDP’liler çok sevinirken, en büyük tepki MHP Lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli Şahin’in, yeni “açılım sürecine” kurban edildiğini öne sürdü. Şahin’in görev devir-teslimi ve sonrasındaki imalı açıklamaları da adeta bu iddiayı doğruladı. Öyleyse Bahçeli’nin bir bildiği olmalıydı!..

Derin kulislere dalmadan önce Şahin’in görevden alınmasıyla başlayıp, devam eden tartışmayı özetleyelim:
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, “İdris Naim Şahin bu ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir, en büyük beladır, ondan kurtulduğumuz için de şükrediyoruz. Bir daha Allah İdris Naim Şahin’in yüzünü bize göstermesin” dedi. Şahin’in gidişi ile yeni “açılım süreci” arasında şöyle kurdu: “İçinde bulunduğumuz süreç önemli bir süreç. Bu barış sürecinde herkes rolünü oynamalıdır. Ve bu rol en fazla İçişleri Bakanı’na düşmektedir.”

İdris Naim Şahin’in de görevini yeni Bakan Muammer Güler’e devrederken, “vatan sevdalısı” olduğunu belirtti, Meclis’te, “Devletin varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini korumaya yemin ettiklerini” hatırlatıp, “O yemin Genel Kurul’da, kürsüde kalan bir yemin değildir ve olmamalıdır. Ama o yemini şeklen yapıp, bir değil iki ayağı yerden kesilerek o yemini yapmış olanlar var mıdır, yok mudur? Araştırmaya değer” dedi. Bir diğer dikkat çekici ifadesi, “Bölücü terörün siyasal ve sosyal uzantılarının söylemlerinin, bu devletin onurlu hükümetine, onun Sayın Başbakanına düz çöktürme densizliğine vardığının” altını çizmesiydi.

MHP Lideri Bahçeli ise “barış güvercinler uçuracağını” açıklayan yeni Bakan Güler’i eleştirirken, Şahin’e şu sözlerle sahip çıktı:

Bazı yanlış, eksik ve kusurları olsa da, AKP’nin yüz akı olan ve görevini layıkıyla yaptığını düşündüğümüz İdris Naim Şahin’in müzakere sürecine kurban verilmesi, Başbakan’ın kararlarına kimlerin yön verdiğini göstermiştir...”

Başbakan Erdoğan Bahçeli’nin tepkisine, “Niyet okuculuğu. Tavsiyeye ihtiyacımız yok. Bizim birliğimizi bozmaya gücün yetmez, kendine bak” şeklinde karşılık verdi. Ama aynı gün İdris Naim Şahin Bahçeli’nin için, “Doğru söylemiş” yorumunu yapıp, “Medyaya, ‘bu adam birilerinin oyununu bozdu. Siz de bu adamı bozun’ talimatı verildiğini”söyledi.

-Şahin’i Medyaya Kurban Eder mi?-
Erdoğan’ın huyunu, suyunu biliyoruz artık. Medya veya kamuoyu ne kadar haklı gerekçelerle olursa olsun bir bakanı eleştirdiğinde, Erdoğan’ın onu sahiplendiğini, bunu da “Surda gedik açtırmam” diye savunduğunu örnekleriyle ispatladı.

Bunca yıldır medyaya da, kamuoyuna da direnen Erdoğan’ın, bir bakanı bu gerekçelerle harcadığına inanmak mümkün mü?

-Şahin’in İnanç Karnesi-
Hele de İdris Naim Şahin gibi madden ve manen yol arkadaşı olan birisini?.. Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri Erdoğan’ın yanında yer aldı, onunla birlikte “yolsuzluk” iddialarından yargılandı. Belediye’de Erdoğan’ın Genel Sekreter Yardımcılığını, AKP’de yıllarca Genel Sekreterliğini yaptı. ABD’nin Irak’ı işgâlini öngören 1 Mart tezkeresi Meclis’ten geçmediğinde, ikinci tezkerenin kabulünde retçi milletvekilleri için kurulan ikna odalarında görev verilenlerin başında da İdris Naim Şahin geliyordu.

Erdoğan-Şahin yakınlığıyla ilgili en ilginç nokta ise 2000’li yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediyesini denetleyen Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren’in, Erdoğan hakkında DGM’ye gönderdiği raporla ortaya çıkmıştı. Raporda şu tespitler vardı:

Atatürkçü ve laik çalışanların sicillerini doldururken, objektif davranmadı. Kasıtlı ve ön yargılı sicil doldurdu. Buna karşılık, kendisine yakın kişilerin sicillerini doldururken, Sicil Raporları Yönetmeliği'ne uymadı. 1995 yılında, İdris Naim Şahin’in sicili, buna örnek verilebilir. Erdoğan, Şahin için, ‘inançlı’ ibaresini yazdı...”

Peki Erdoğan’ın bu kadar güvendiği, siciline “inançlı” diye yazdığı birisini sırf medya ve kamuoyu istiyor diye gözden çıkarmış olması mümkün mü?

-Nasıl “Türk Milleti’nin Öz Yurdu” Dersin?-
Bugün bırakın AKP’yi CHP’de bile “Türklük, Türk Milleti” kavramı tartışılırken, İdris Naim Şahin’in bu konudaki duruşuna hiç dikkat ettiniz mi? Yiğidi öldürelim, ama hakkını da teslim edelim. Bence Şahin’in üzerinin çizilmesinin ve eleştiri kampanyasının başlangıcı Temmuz 2011’de Ordu Aybastı’daki Perşembe Yaylası şenliklerindeki şu konuşması oldu:

Bu topraklar sıradan topraklar değil. Biz Türk milleti, bu toprakları emlak borsasından satın almadık, kan dökerek bu sınırları çizdik. Bu ülke, Adana'sıyla Edirne'siyle, Osmaniye'siyle Sinop'uyla, Kastamonu'suyla, Muğla'sıyla, Sakarya'sıyla, Denizli'siyle, Diyarbakır'ıyla bir bütündür. Bu coğrafya sıradan bir coğrafya değil. Bu toprak, vatandır ve ilelebet Türk vatanı olarak, Türk milletinin öz yurdu olarak kalacaktır. Bizlerin birliği, beraberliği, kardeşliği, huzur ortamına uzanan hain elleri, kötü niyetleri kahretmeye, bitirmeye ve de pişman etmeye yeter, yetecektir.”

-Şahin Eyalet Yasasına Tepki İçin İstifayı Düşündü mü?-
MHP Lideri Bahçeli’nin İdris Naim Şahin’i böylesine sahiplenmesinde ilişkin yorumlara geçmeden önce son bir not daha.

Kamuoyunda “Eyalet Yasası” olarak bilinen tartışmalı yeni Büyükşehirler kurulmasına dair yasa tasarısının Meclis’teki görüşmeleri sırasında 22 Ekim 2012’de Sözcü Gazetesi’nde Veli Toprak imzalı bir haber yayınlandı. Haberde, Erdoğan’a yakın AKP’lilerin dahi, “Bu yasayla bir Kürt devleti mi kurduracaksınız?” diye tepki gösterdiği, ikna için bir komisyon kurulduğu, bazı milletvekillerinin İçişleri Komisyonu’ndaki toplantılarına gitmediği anlatıldıktan sonra Başbakan Erdoğan ile Komisyon Başkanı, yeni İçişleri Bakanı Muammer Güler arasında geçen bir diyaloga yer verildi. İddiaya göre Güler, “İldeki tüm kişiler büyükşehir belediye başkanı için oy kullanırsa Mardin’i kaybederiz” deyince, Erdoğan tarafından, “Mardin’i kazanacaksın Muammer” diye sert bir şekilde uyarılmıştı.

İşte Bahçeli’nin Eyalet Yasası’na karşı duruşu sebebiyle Şahin’e sahip çıkıp, görevden alınmasını buna bağladığı öne sürülüyor. Bu iddianın altı ise şu detaylarla dolduruluyor:

Şahin, Eyalet Yasası görüşmeleri sırasında kuliste MHP’li bazı milletvekilleriyle dertleşip, bunu çok ama çok sert sözlerle eleştirmiş. Bir adım öte gidip, “İstifayı düşündüm, ama” demiş. “Ama”sını da şöyle açıklamış:

Partideki arkadaşlarla durup değerlendirmesi yaptık. İstifa etmem halinde İçişleri Bakanlığı’na kimin getirileceğinin önemli olduğunu, bunu görmek gerektiğini belirtip, beklememi istediler...”

AKP’de her daim kol kırılıp, yen içinde kaldı. Muhtemelen bu dosya da öyle olur. Tabii Bahçeli “Şahin sırrı”nı kamuoyu ile paylaşırsa, o başka!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan ve Mamak’a kucak dolusu sevgiler...


Müyesser YILDIZ
31 Ocak 2013

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget