Casusluk, fuhuş, şantajla itibarsızlaştırma operasyonu

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, yüzlerce asker yargılanıyor. Kimisi darbecilikle, kimisi terör örgütü kurmakla, yönetmekle, kimisi casuslukla, fuhuş çetesi kurmakla yargılanıyor. Bu konudaki haberleri okuyanlar, silahlı kuvvetlerimiz için her halde hiç de iyi şeyler düşünmüyordur.

Suçlamalar karşısında eşlerin, çocuklarının ruh sağlıkları bozuldu. Hemen hepsi psikolojik tedavi görmek zorunda kaldı. Kızlar, oğullar babalarına yönelik suçlamalardan utanır oldular. Hele eşler, hep göz yaşı döktü…

Bir asker eşiyle sohbet ediyoruz. Eşinin “fuhuş ve şantaj çetesi” suçlamasıyla evden götürülüşünü anlatıyor. Evden tam çıkarken, ““tanıdığımdan beri sana ihanet etmedim. Lütfen bunu unutma” dedi. Eşinin suçlandığı konulardan öyle utanmışlardı ki insanlarla konuşamıyorlardı. Dahası, bu iddialar nedeniyle kendilerini de arayan-soran olmuyordu. Bu suçlamaların ağırlığını, ancak yaşayan bilir…Öyle iftiralarla karşılaştılar ki, “fuhuş yaptırıldığı” söylenen kadın, bakire çıkmıştı…

Deniz kuvvetlerinde tasfiye operasyonu
İstanbul’da “askeri casusluk, fuhuş” dediler, 100’ün üzerinde asker tutuklandı. İşin ilginç yönü, İstanbul’da da, İzmir’de de hemen aynı tarihlerde elektronik postayla ihbar yapılıyor. İstanbul’da dava sonuçlandı. Ortada ne casusluk, ne de fuhuş vardı. Ancak, sanıklara “örgüt” suçundan 3-15 yıl hapis cezaları verildi. Hemen, aynı suçlamaları içeren yeni dava bu kez İzmir’de başlıyor.

“Askeri Casusluk ve Şantaj” davasında yerel mahkemede ceza çarptırılanlarla konuşuyoruz. Onlar, bu dava ile ilgili şunları anlattılar:

“Bizim davamız, TSK personelinin ama özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin hedef alındığı diğer davalardan farklı değildir. Deniz Kuvvetleri ve onun onurlu personeli, sahte dijital belgelerle sanık durumuna düşürülmüş ve sonucunda hüküm verilmiştir.

Casuslukta, fuhuş da yalan çıktı
Davanın 1 numaralı sanığı İbrahim Sezer’in telefon dinleme tutanaklarına, aslında olmayan konuşmaları ekleyen iki polis hakkında halen İstanbul 4 ncü Sulh Ceza Mahkemesinde kovuşturma devam etmektedir.

Sanıklar, müştekilerin görüntülerini gizlice kayda almakla suçlanmış ancak, eldeki görüntü ve ses kayıtlarının bizzat müştekiler tarafından kendileri veya kendi iradeleri ile çekilen kayıtlar olduğu ifadelerle ispatlandı. Ancak yine de sanıklar gizli kayıt yapmakla suçlandılar. Davanın ismi ‘casusluk ve şantaj’ olmasına rağmen, müştekiler, kovuşturma esnasında mahkeme huzurunda sanıklardan şikayetçi olmadıklarını ve kendilerine herhangi bir şantaj yapılmadığını söylediler. İddia edilen suç örgütünün lideri yoktur, amacı muğlâktır.

Bu davayı diğerlerinden farklı kılan en önemli yönü, fuhuş, şantaj ve casusluk gibi Türk Halkının hassas olduğu yüz kızartıcı unsurlar kullanılması ve TSK mensuplarına bel altından vuruşlar yapılmasıdır. Bu sayede Türk Silahlı Kuvvetleri personeli küçük düşürülmüş, komutanlarımızın ve diğer silah arkadaşlarımızın birbirlerine olan güveni de zedelenmek istenmiştir. Ayrıca; bir kısım TSK mensubu ve aileleri hakkında üretilmiş dijital, aşağılık iftiralarla ilişkilendirmek suretiyle silah arkadaşlarının araları açılmaya, nifak tohumları ekilmeye çalışılmıştır.
Bilmenizi isteriz ki, sığ beyinler tarafından üretilerek, şahsımıza yöneltilen iftiralar ne kadar aşağılık olsa da, her şart altında alnımız açık, başımız dik olarak üniformalı veya üniformasız devletimize ve milletimize hizmet yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.”

Şimdi sıra İzmir’de
İstanbuldan sonra İzmir’de “casusluk, şantaj davası”başlıyor. Bu davanın sanıkları kadar onların aileleri de bunalıma giriyor, hırpalanıyor, travmalar yaşıyor. Bu soruşturma da, 10 Ağustos 2010 tarihinde yine bir elektronik postayla yapılıyor. 2012 yılının mayıs ayına kadar dinlemeler yapılıyor. Bu çetenin bin 27 kişiyi fişlediği öne sürülüyor. Ancak, bunlardan 831’i şikayetçi olmaya gerek bile duymamış.

Bu davayla ilgili çoğu asker olmak üzere 92 kişi geçen yılın Temiz ayından bu yana tutuklu. Sanıklar, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, üye olmak, kişisel verileri temin etmek, askeri bilgileri temin etmekten yargılanacaklar. Sanık avukatlarından Kemal Saraçoğlu, “Daha dava başlamadan bu insanlar suçlu ilan edildi” diye yakınıyor ve onların haklarını kim koruyacak?” diye soruyor.

Askerimiz son yıllarda yerle bir edildi. Bu ülkenin saygın komutanları ya darbeci, ya casusluk, ya şantaj, ya fuhuş gibi suçlamalarla karşı karşıya getirildi. Daha iyi günleri. Bundan sonra bunların devamları gelir. Bir elektronik postayla, gizli tanık ifadeleriyle insanların hayatları karartılıyor.
Dün, Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güler istifa etti. Yakında bunu yeni istifalar izleyecektir.
Tasfiye operasyonu büyük bir hızla sürüyor…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget