Dersim olayıyla ilgili Atatürk’e neredeyse “katliamcı” dedi...
Kendisini kaçıran PKK’lılardan övgüyle söz etti!..
Kendisini eleştiren milletvekillerine, hem de CHP liderinin önünde, “Geri zekalı, kafatasçılar” diye ağır hakaretler savurdu...
Cumhuriyet düşmanı Seyid Rıza’yı bile kahraman ilan etti!..
Bir
Yunanlı’nın yazdığı kitabı tanıtırken, Kurtuluş Savaşı’nı “Anadolu’da,
Rumlara yönelik etnik temizliği anlatıyor” diye tanımladı...
Son olarak Paris’te öldürülen PKK’lıların taziyesine katılmak için jet hızıyla Fransa’ya gitti...
Peki,
kim bu sözlerin ve eylemlerin sahibi?.. Kim olacak?.. Kurtuluş
Savaşı’nın ardından Cumhuriyeti kuran Cumhuriyet Halk Partisi’nden ne
yazık ki vekil seçilebilen Hüseyin Aygün...
Aygün’ün artık bardağı
taşıran hakaretleri Anadolu’da hem parti tabanında hem de yurttaşlar
arasında infial yaratırken, CHP örgütlerinden genel merkeze istifalar
giderken, parti yöneticileri halkın tepkilerine savunamaz hale gelirken
CHP MYK toplanmış ve Aygün konusunda “ortada bir mesele olmadığına”
karar vermiş!..
Üstelik Gürsel Tekin hiçbir şey olmamış gibi çıkmış medyanın karşısına ve aynen şunları söylemiş:
“Aygün
iç sorunumuzdur. Kendi içimizde konuşulabilecek şeyler. Abartılacak bir
konu da değil. Sorun olmaktan çıktı, rahatlayın. Hiçbir sorunumuz yok.
Ne Hüseyin Aygün sorunumuz var ne de CHP’de bundan sonra iç meseleler
konusunda bir şey duyamayacaksınız.”
Vay be... Atatürk’e ve
cumhuriyetin kuruluşu uğruna Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen on binlerce
vatan evladına “etnik temizlikçi” diye hakaret etmek abartılacak bir
konu değilmiş!.. Pes doğrusu!..
Söyler misiniz; hem Atatürk’ün hem de Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşenlerin kemikleri sızlamıyor mudur şimdi?..
Söyler
misiniz; madem CHP yönetimi Atatürk’e ve Kurtuluş Savaşı’na hakareti
doğal sayıyor o halde Atatürk ve cumhuriyet düşmanları bundan cesaret
almayacak mı?..
İkinci cumhuriyet taşeronları içlerindeki kin ve
öfkeyi kusmak isterken Aygün gibiler ve onlara cesaret verenlerin
yolundan gitmeyecek mi?..
Yani şimdi Gürsel Tekin “rahatlayın sorun
yok “deyince ne olacakmış?.. Aygün, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı
düşmanlığından uzak mı duracakmış?.. Yoksa Kurtuluş Savaşı’nın var
ettiği bu ulusun evlatları küfür ve hakaretleri sinesine mi çekecek?..
Belli
ki CHP yönetimi, Aygün gibi partisine ve kurucusuna düşman olanları
savunan, Altıok düşmanı işbirlikçi, dönek medyanın baskılarına boyun
eğdi...
Ya da CHP yönetimi, milyonlarca yurttaşın öfkesini önemsemedi
ve herkesin yaptığının yanına kazanç kalacağını kanıtlamak istedi...
CHP
tabanı da, CHP’den umut bekleyen milyonlar da ne Aygün’ün hakaretlerini
unutur ne de bu hakaretlerin üzerine kül dökmeye çalışanların
gafletini!..
Ne diyelim, yazıklar olsun...
ÖSO Suriye’yi değil, Güneydoğu’yu vuruyor...
Güney sınırlarımız Suriye’den kaçan 100 binden fazla sözde
sığınmacının işgali altında... AKP iktidarı belli ki Suriye’deki
kargaşayı resmileştirmek için ülkelerinden kaçarak Türkiye’ye yerleşen
Suriyeliler’e her ay milyonlarca lira harcıyor...
Ancak sınırlardaki
barınma merkezlerinde toplanan Suriyeliler’in, Hatay, Urfa ve Gaziantep
başta olmak üzere Güney illerinde asayiş sorunu haline geldiklerini
bilmeyen yok... Aralarında dolaşan Taliban ve El Kaide militanları ise
bölgeyi başıboş bir coğrafya haline getirmişler... Her biri suç
makinası, her biri korku ve öfke unsuru!..
Bölgeden tepkiler ve
ihbarlar yağıyor ancak devlet, Suriye’den gelen ve bölgenin huzurunu
bozanlar karşısında kılını kıpırdatmak bir yana, bu yıkım tayfasını
koruyup kolluyor!..
Peki, geçimlerini yıllar boyu Suriye’yle
yaptıkları ticaretle sağlayan yüz binlerce yurttaşımıza ne olacak?..
Bölgeden gelen haberler vahim... Herkes burnundan soluyor. Yurttaş
şimdilik sessiz ama kaygılı...
Çünkü sanayi bölgelerinde üretim
durmuş, ticaret merkezleri batma noktasında, esnaf kan ağlıyor, üretici
bankaların kıskacında çırpınıyor... Bırakın sınır ticaretini, ithalat ve
ihracat tamamen çökme noktasına gelmiş...
Hatay’dan Mardin’e kadar,
Suriye sınır hattındaki yerleşim birimlerinde işsizlik giderek büyüyor,
ticaret durduğu için bölgedeki on binlerce esnaf da çaresiz biçimde
olacakları bekliyor...
Tüm bu sıkıntılar, ABD ve onun taşeronlarının da Suriye’de yıkımı beklemesi nedeniyle yaşanıyor...
AKP’nin
lideri ise sınır boyunda krizle çırpınan yurttaşları “Bekleyin Esad
devrilecek, görün bakın orada size ne işler çıkacak” şeklinde teselli
etmeye çalışıyor...
Ancak bölgedeki milyonlarca insan gidişin iyi
olmadığını, neredeyse 2 yıla varan Suriye krizinin kısa sürede bölgede
daha ürkütücü bir sosyo ekonomik çöküntüye yol açacağını biliyor...
İşin
özeti şu; adları ÖSO yani “Özgür Suriye Ordusu” olarak yansıtılan terör
gruplarıyla donatılmış çeteler yalnızca Suriye’de kargaşa çıkartmıyor,
ekonomiyi çökerterek direkt Türkiye’yi de vuruyor... Hem de her geçen
gün artan bir şiddetle!..
Peki neden bu yıkım ve tahribat?.. Kim
için, neyin uğruna, hangi gerekçeyle Güney illerindeki milyonlarca
insanımız ekonomik darboğaza sürükleniyor?..
Bölgede bir sosyal
patlama yaşandığında bunun yanıtını da elbette alacağız!.. Ancak
Meclis’teki muhalefet acaba niçin bir heyet oluşturup Suriye’nin
Güneydoğu’sunda neler oluyor diye araştırmıyor...
Bu ülkede etkili
bir muhalefet olsaydı, AKP yalnızca Güneydoğu’da yaşanan terör ve Suriye
açmazı nedeniyle bile olsa nefes alamazdı... Peki nerede o irade,
nerede o anlayış ve nerede o siyasi cesaret?..
Yorum Gönder