1983'te çalışmaya başladığım Hürriyet Gazetesi; o sıralarda Türkiye'nin
amiral gemisi idi. Politikayı bile belirleyen bir ağırlığı vardı. Bugün
geldiğimiz noktada; Hürriyet, o özelliğini yitirdi.
Bunda; gazetenin bağlı
olduğu grupla iktidar arasındaki kötü veya iyi ilişkilerin etkisi elbette
var.
Bir başka etki de bu büyük gazetenin artık sıradanlaştığıdır. Düşünün ki
Hürriyet'te uzun yıllar; 'hilafet ile saltanatı bile birbirinden ayıramayan'
tipler köşe yazısı yazdılar. Hem de okura ders verir havalarda.
Bu gazetede
hala 'Türk yoktu, onu imal ettiler!' diyen bir cahil, köşe yazarı olarak
çalışıyor.
Babasının malı sandığı o köşeden Türk milletine hakaret ediyor.
Geçen gün yazdığına göre, bu ülkede Türk sorunu varmış.
Duydu ya; 'Türk
sorunu' sözünü, kuyruğuna yapışmış. Ama çarpıtarak... Bu uydurukçuya göre;
Türkler, 'Türkler üstün, Kürtler ise aşağı!' diyormuş, bunu da
uyguluyormuş.
AÇIKLAMAZSA...
Bu saçıyla birlikte
izanını da kaybetmiş sözde yazara soruyorum: Bu ülkede bugün kim Türklerin üstün
Kürtlerin aşağı olduğunu söyledi? Açıkla...
1930'larda Avrupa'da insanların
toplu ölüm odalarında yok edilirken. Amerika'da Zenciler diri diri yakılırken...
Türk milleti; büyük Kürtçü ayaklanmalara karşın Kürtlere düşman olmadı. Eğer bu
iftiranı Birgül Ayman Güler'in açıklamasına dayandırıyorsan; orada söylenen hiç
de böyle değildir.
Bu devletin kurucu kimliğinin adı olan Türk milletinin
adını anmak neden ırkçılık-faşizm oluyor?
Geçen gün MHP Lideri Devlet
Bahçeli; TBMM'de İstiklal Marşı'mızdan alıntı yaptı. Orada; 'ırkım' denildiğini
vurguladı. Yine Necip Fazıl Kısakürek'in yaptığı Türk tarifini aktardı.
Ne
oluyor Mehmet Akif de Necip Fazıl da milli kimliğe işaret ettiler diye Kürtleri
mi aşağılamış oluyorlar?
ÜST KİMLİK
Hürriyet'in
cahili anlamaz ama anlatalım: Bir devlet içinde üst kimlik ve alt kimlik vardır.
Üst kimlik; devleti kuran 'kurucu kimlik'tir. Her milli devletin içinde alt
kimliği oluşturan etnik gruplar bulunur. Bu farklılıklar; üst kimlik çevresinde
bir arada, uyum içinde yaşarlar.
Kürtler de bu ülkedeki Araplar, Çerkezler,
Lazlar, Boşnaklar, Arnavutlar gibi alt kimliğimizin saygın, eşit parçalarından
birisidir.
İnsanlar; ister üst kimlikten ister alt kimlikten olsun hem yasa
önünde hem de vicdanen eşittir, aynı derecede saygındır. Hiçbir Türk, çıkıp da
'Ben Kürtt'en üstünüm; Kürt benden aşağıdır!' demedi; demez, diyemez. Böyle
diyen, alçaktır.
Ama Türkiye Cumhuriyeti kimliği içindeki bir etnik grup
çıkar da kendi farklılığını ayrılık haline getirmeye çabalarsa; bu amaçla terör
yaratırsa buna akıl sahibi herkes karşı çıkar.
Kürtçü Kürdistancı
ayrılıkçılığa karşı gelmek için Türk olmaya da gerek yoktur. Bu, Türkiye'de
barış içinde yaşamak ve büyük devlet olmak için yapmamız gereken temel görevdir.
Zaten milletimizin yüzde 95'i böyle davranmaktadır. Kimse; PKK'nın yaptığını
Kürt vatandaşlarımızın sırtına yıkmaya kalkışmadı; kalkışmayacaktır.
Ama bir
de gerçek var: O koskocaman Osmanlı Devleti de 'Şark Sorunu var!' diyen Batılı
sömürgeciler tarafından parçalanmıştı.
Şimdi Şark sorununun adını Kürt Sorunu
yapıp aynı yöntemle Türkiye'yi parçalamaya çabalıyorlar.
Bunu söylemek, sorun
değil; görevdir.
Batı sömürgecilerinin içimize soğuk savaş elemanı olarak
soktuğu... Gazetelerde köşe; televizyonlarda program verdiği... Cebine para
koyduğu işbirlikçilerin inadına söylemeye devam edeceğiz.
Yorum Gönder