Dört bakan değişti.
Aklıma bu kelime takıldı.
Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ı hep “ihtida etmiş” biri olarak gördüler. Doğru yolu seçti ve gelip AKP’ye katıldı diye baktılar. Ertuğrul Günay da hem AKP içinde kalırım hem solculuk yaparım diye düşündü.
Şöyle bir tablo düşünün:
Mekke’ye hacca gitmişler.
Hepsi beyaz ehram içindeler.
Biri lacivert takım giymiş.
O da onlarla şeytan taşlıyor.
Ertuğrul Günay, AKP’de bakanlığa “lacivert takım elbiseyle şeytan taşlamaya gitmiş…” görüntüsüyle başladı, bu görüntüyle bakanlığı sona erdi.
Xxx
Buraya kadar denildi.
Dışarıya koydular
Kars’ta dikilen “İnsanlık Anıtı heykele” Başbakan “ucube” diye hücum ediyordu. Ertuğrul Günay ise yeni ihtida etmiş biri olarak; “Heykele ucube demedi, gecekondular için söyledi” diyerek başbakanın durumunu kurtarmaya çalıştı. Başbakan; “Heykele ucube dedim” diye çıkıştı.
Ona hep hatırlattılar.
Sen ihtida ettin.
Bunu unutma dediler.
Tayyip Erdoğan “cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık yetkilerini tek adamda toplayacak bir başkan olmak” istediğini açıkladı. Ertuğrul Günay, “partili cumhurbaşkanı kamplaşma yaratır” diyerek karşı çıktı.
Kitap sansür edildi.
TV dizisine kızıldı.
Günay ise “densizlik yapmayın” diye karşı çıktı ve “bizim kültürümüz haremden ibaret değil ama tarihimiz her şeyiyle mükemmel de değil” demek zorunda kaldı.
Xxx
AKP’ye iyilik taşımaya çalıştı.
Fazıl Say’a kinlenmeyin.
Levent Kırca’ya sinirlenmeyin.
Fareler kitabını yasaklamayın.
Ombudsmanı doğru kişiden seçin.
İstanbul Modern’i yıkmayın.
Çamlıca’ya cami yapmayın.
Taklitçiliğe saplanmayın.
Örtülü af yasası yapmayın.
Vicdanınız biraz sızlasın.
Acımasızca öldüreni salıvermeyin.
Taksim’e rezidans kondurmayın.
Noel Baba’yı aşağılamayın.
İstanbul görüntüsünü bozmayın.
Zeytinburnu turizm bölgesi değil.
Zeytinburnu’nu rant torbası yapmayın.
Xxx
Ertuğrul Günay, yukarda bir bölümünü sıralamaya çalıştığım karşı çıkışlarla solcu ve sosyal demokrat iken edindiği değerleri AKP’ye taşımaya çalıştı.
Olamazı denedi.
Başaramadı.
İstanbul’un yüksek rantına göz dikmiş iktidar Ertuğrul Günay’ı taşıyamazdı. Sultanahmet Meydanı’nın dibinde Ayasofya’ya 3 metre mesafede Four Seasons Oteli’nin yeni sahibi; Doğru Roma Sarayı ve Osmanlı nakkaş hanesi olmuş tarihi mekanın üzerine çelik putreller çaktırıp otel genişletme ilavesi yapıyordu. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, “ben tarihi mekana böyle bir çirkinliğin konulmasını içime sindiremem” diye karşı çıkmıştı. Nitekim açılan davalarda da mahkeme ve yüksek mahkeme bu çirkinliğin yıkılması kararı almıştı. Bakan Ertuğrul Günay’ın gücü yetmedi, mahkemenin yıkılsın kararı aldığı çirkinlik 4 yıldır olduğu gibi duruyor.
(uyan borusu)
Tarihi binayı yak!
Taksim’e kışla dik!
Doğan Hasol, mimarların vazgeçemeyeceği başucu kitabı Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğünü yazdı. Bu sözlüğün 10 bin maddesi var. 12 baskı yaptı. Şuanda İstanbul’u bir ur gibi kaplamakta olan yabancı özentisi yapılaşmaya karşı en güzel yazıları yazıyor. Doğan Hasol, 142 yıllık tarihi üniversite binasının yanması üzerine uyarıyor: “Taksim’e kışla yapma projeleri yerine İstanbul’daki bütün tarihi binaları yangından, depremden, selden korumak için ciddi bir planı mutlaka olmalıydı”
Yorum Gönder