Hayretler içinde izledim.
Öyle ki bir ara “İşittiklerim doğru mu?”
diye bile düşündüm. TV’deki profesör hanım
duyduklarımı gerçekten söylüyor olabilir miydi?
Ayşe Hür, Habertürk’ün
“Söz Sizde” programında -özetle- İslamcılar
için şunları ifade etmekteydi:
“Geçmişte ateist olduğumu söylememe rağmen İslamcılar beni el
üstünde tutuyordu. Ben de bunu onların demokratlığına yoruyordum. Hakikaten
diyordum, demek çok demokratlar. İnsanları inançlarıyla değil, söyledikleriyle
değerlendiriyorlar. Meğerse öyle değilmiş. (Necip
Fazıl polemiğinde ateist kimlikle ilgili yapılan geçmiş açıklamalarımı
bulup...) ‘Bu kadına inanmayın, O zaten şu,
bu’ diyorlar. Bunun
(yani… ateistliğin) altını
çiziyorlar. Atatürkçülüğü eleştirirken sağ İslamcı muhafazakârlar
beni el üstünde tutuyordu. Çok takdir ediliyordum. Şimdi hemen bir iktidar
eleştirisi, İslami ideolojideki bir şey, İslam tarihindeki yanlışları söylediğim
zaman… pat diye beni yere bıraktılar!”
‘Ben merkezci’ duruş
Ayşe Hür’ü “pat”
diye nasıl bırakmışlar?
TRT’deki “Geniş
Zaman” programına son vererek…
Neden?
Tarihçi Hür Hanım, “iktidar çevrelerince iddia
edildiği gibi Sultan Süleyman’ın taht hayatının tümünü at
üstünde geçirmediğini, seferlerine sekiz yılını ayırdığını”
söylediğinde -özet!- programcılıktan uzaklaştırılıvermiş.
Ayşe Hanım’ın kafasında ilk şimşek, anladığım
kadarıyla böyle çakmış!
Büşra Ersanlı’nın hapisten çıkınca söylediklerini
hatırladım...
Ayşe Hanım gibi anlı şanlı bir profesör olan
Ersanlı da, “Demokrasi ve özgürlükler
konusunda Erdoğan’ın gelmiş geçmiş
en radikal reformcu olduğu yolunda geçmişte yazılar yazdım”
demişti: “Ancak böyle olmadığını gördüm. Pişmanım.
Beni dahi tutukladıklarında şaşırdım” diyerek
eklemişti…
Piyango sade kendilerine vurduğunda Hanya’yı
Konya’yı anlamak; başkalarına yapılan zulüm,
hoşgörüsüzlük örneklerinden ders çıkarmamak, İslamcı kesime şuursuzca yıllar
boyu payanda olmak sendromu bu aydınların ortak paydası…
Hür’ün “aymasına neden
olan” öteki olay da gene kendisini bir “nefret
kampanyasının” odağına oturtan sosyal medyadaki kavga oluyor.
İzlemeyenlere özetliyorum. Menderes’in
fonladığı Necip Fazıl için Ayşe Hanım takipçilerine;
“NF parayı dava için değil, kumar için istiyordu”
diye bir not yazıyor. Ve kızılca kıyamet kopuyor.
Sağ-İslamcı kesim ayağa kalkıyor.
Ne “üstadın” buyurduğu
“Benim geçmişim çöplük, karıştıran köpektir”
kerameti üzerinden Hür’ün şahsına yapılan
“köpek” yakıştırmaları kalıyor, ne
“Akıllı ol. Aklını alırız” kıvamında
tehditler…
Hür, başına gelen bu şiddet kampanyasını kavramakta zorluk çekiyor.
“Onları demokrat sandım! Meğer öyle değilmişler”
dediği bu!
Ayşe Hür’ün hedef olduğu şiddet kampanyasını
haliyle kınıyorum. “Müstahaktır” şeklinde bir
düşünce içinde değilim…
Ama… İnsaf!
“Onları demokrat sanmıştım. Öyle değilmişler!”
demek de artık, “zekâya” hakaret
olmuyor mu?
Liberallerin geç ergenliği
Koca bir tarih profesörü olacaksınız ve
“İslamcıların”, dünya, Türkiye ölçülerindeki
demokrasi düzeyi, algıları üzerinde fikriniz olmayacak…
İslamcıların bu alandaki gelişmişliklerini sorgulamadan; kendinize
-bizzat Hür’ün ifadesiyle- bir “tabu
yıkma misyonu” yükleyeceksiniz…
“Tabu yıkmanın”, beraberinde getirdiği olmazsa
olmaz koşul olan eleştirel düşünce ve aklı; İslamcı
cenahın ne oranda benimseyip hazmettiğini düşünmeyeceksiniz...
“Tabu yıkmanın” önşartı sayılan bağımsız düşünce,
bireysel yaklaşımın hangi düzeyde kabullenildiğini
araştırmayacaksınız…
“Birey” yerine “cemaat
değerinin” yüceltildiği gerçeğini es geçeceksiniz…
Akla gelen her şeyin sorgulanabildiği
“demokrasi” ile“dogmacı din
referanslarının” farkını irdelemeyeceksiniz…
Sonra çıkıp kabuğuna sığmayan bir hafiflikle yakınacaksınız:
“Atatürkçülüğü eleştirirken iyiydi de, NFK’yi
eleştirirken mi kötü oldu? Bu ne çifte standart!” diyeceksiniz.
Çok erken yitirdiğimiz
Şenay’ın “Hayat Bayram
Olsa!” dünyasında bile olmaz bu kadarı. O şarkıda dahi şöyle
bir dize var:
“Şu dünyadaki en bilgin kişi, kendini bilendir!”
Ayşe Hür ve benzerleri ne kendilerini, ne yaşadıkları ülkeyi biliyor.
Ya kiminle dans ettiklerinin asla farkında değiller ya hem bizi, hem
kendilerini alık yerine koyuyorlar.
“Liberal” tarihçi Ayşe Hür de söylemlerindeki
tutarsızlığın farkında olmalı ki Balçiçek
Pamir’in programında; “Bazı
şeyleri bu kadar geç fark ettiğim için utandım”
itirafında bulundu ve ekledi:
“Kendimi geç ergenliğe girenler gibi
hissediyorum!”
Liberallerin geç ergenliğinin faturasını hep birlikte ödüyoruz.

Yorum Gönder