PKK'nın Postacıları - Rifat Serdaroğlu

Cemaat, Nasrettin Hoca’ya sormuş;
“Hocam, helâda sakız çiğnemek haram mıdır?”
Hoca düşünmüş, düşünmüş sakalını sıvazlayarak kara kaplı defteri karıştırmış ve demiş ki;
“Kara kaplı kitapta bu konuda bir şey yok, ama çiğnemezseniz iyi olur.”
“Niçin Hocam” diye sormuşlar.
Hoca; “Sizi helâdan çıkarken görenler b.k yediğinizi düşünebilirler!”
Silah bırakmayan terör örgütünü muhatap alır, onun “Ömür boyu ağırlaştırılmış hapse” mahkûm olmuş elebaşısı ile “halvet” olursanız hem yasaları çiğnemiş ve suç işlemiş olursunuz, hem de helâdan çıkan adama benzersiniz.
PKK’nın postacısı, Cemaatin ve Aydın Doğan’ın prensi, Elif Şafak’ın kocası, satışı günlük 24 bin rakamı ile yerlerde sürünen Radikal Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can dün yazdı ve konuştu.
Büyük bir stratejist havasıyla, PKK’nın baştan beri uyguladığı “Dilim” politikasının aynısının tıpkısı olan “Merdiven Basamağı” politikasını yeni bir buluş şeklinde sunarak, görüşmelerin bu şekilde sürmesi gerektiğini söyledi. Yalnız, merdivenin basamaklarının yukarıya doğru değil, aşağıya yani mezara doğru olduğunu, Türkiye’nin üniter yapısının ve bütünlüğünün bu mezara gömülmek istendiğini söylemedi!
Cemaatin Prensi, bizleri yani Türk Milletini aptal, kafaları çalışmayan kişiler olarak gördüğünden nasihat etmekten de geri durmadı. PKK dün Hakkâri’de Karakolumuza saldırmış ve bir Uzman Çavuşumuzu şehit etmişti.
Prens hemen nasihate başladı;
Aman çok dikkat etmek gerek. İki tarafın da(!) çok dikkat etmesi, sakin olması şart. Çok yaklaştığımız çözümü kaçırmamalıyız” dedi.
Be hey şaşkın, sen ve senin savunduğun PKK’lıların tamamı, şehit edilen o Uzman Çavuşumuzun tırnağı olabilir misiniz?
Senin için, vatanı savunmak-vatan için can vermekle, PKK terör örgütü eylemcisi olmak aynı şey midir? Bu nasıl hasta-sapık bir zihindir, bu nasıl bir nefrettir ki Türk Askeri ile terör örgütünü aynı kefeye koyabilir?
Ülkesini biraz olsun seven biri nasıl böyle konuşabilir?
PKK’nın diğer postacısı BDP Genel Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise, grup toplantısında yaptığı konuşmasında, Başbakan Erdoğan’ın aradığı o “Şerefsizi” açıkladı.
“PKK ile görüştüğümüzü söyleme şerefsizliğini yapan kim” diye fellik-fellik şerefsiz arayan, bunun için kendisini taa Afrika’lara kadar atan Erdoğan’a yardımcı olmak için açıklama yapan Demirtaş; “Öcalan ile görüşmeleri biz başlatmadık. Bizim görüşmeden basın yoluyla haberimiz oldu. Görüşmeyi planlayanlar ve yapanlar AKP Hükümeti ile Öcalan’dır” dedi.
Hayda, al bir kilo boya nereni boyarsan boya!
Bu durumda “Şerefsiz” kim oluyor?

Not
: Balyoz Davası kararlarının gerekçeleri Mahkeme tarafından açıklandı. AKP Hükümetinin, Türk Yargısını ne hale getirdiğinin çok acı bir örneğini izliyoruz. Genelkurmay Başkanlığı, davanın tümden çökmesine sebep olacak bir açıklama yaptı. Mahkemenin gerekçeli kararındaki sehven(!) yapılan hatayı açıkladı.
Niçin acele ettin be Özel Paşa!
Yargıtay Kararının kesinleşmesini, komutanlarının ve silah arkadaşlarının hapiste ölmesini, çürümesini beklemek varken bu ne telaş, bu ne acele böyle?
Hey vicdan sen nelere kadirsin!
Sağlık ve başarı dileklerimle
09 Ocak 2012
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget