Füze savar füzeler! - Melih Aşık

İskenderun’da sol dernek ve partilere bağlı gençler Patriotlara karşı gösterilerini sürdürüyor. Onlara “Füze savar” gençler deniyor. Patriotlar bizatihi “Füze savar füze” olduğuna göre... Gençleri de “Füze savar füze savar” diye nitelemek mi gerekiyor!
Patriotlara karşı tepkiler büyüyor...
Ancak gördüğümüz kadarıyla Patriotların niteliği ve özelliği ülkemizde henüz tam anlaşılmış değil...
Wikipedia’da “PAC 3” diye girerseniz yeterli bilgiye ulaşabilirsiniz...
Orada  da açıkça görüleceği üzere...
Almanya ve Hollanda’nın gönderdiği PAC 3 modeli Patriotların karşıdan gelecek füzelere karşı menzili topu topu 20 kilometredir.
Kahramanmaraş ve Adana’ya yerleştirilecek Patriotların etki alanı 40 kilometre çapında bir alanı kapsar.
Örneğin bir askeri üssü savunabilirler. Veya kent merkezini savunabilirler.
Ancak bölge savunmasıyla ilgileri yoktur.
Bölge halkı eğer tehlikedeyse bu füzeler geldikten sonra da tehlike altında kalacaktır.
Maraş, Adana ve Gaziantep’e yerleştirilecek füzelerin Hatay, Şanlıurfa gibi illeri savunma olasılığı hiç yoktur...
Bu füzeler belli ki bölgedeki ABD ve NATO üslerini koruyacaktır.
Ne zaman mı? Bir İran - ABD veya İran -İsrail savaşında...
Zira Suriye’nin bize füze fırlatması da çok mu çok zayıf ihtimaldir.
Bu füzeler bir büyük savaşta Türk topraklarını hedef haline getirecek gibi...
Masrafları Türkiye tarafından ödeneceği için halkın sırtında yük olacaktır.
Üstelik tetiği de bizde olmayacaktır. Ne zaman ve nasıl kullanılacağına bizim dışımızdaki güçler karar verecektir.
Bizi korumayacak silahların giderini ve tehlikelerini biz yüklenmiş oluyoruz sonuçta...

Çağdaş hukuk...
Çağdaş Hukukçular Derneği hakkında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün açıklamasını dün vermiştik:
“Yurtdışında bulunan örgüt elebaşlarına ülkemizin kozmik bilgilerini şifreli metinler halinde kodlayarak raporladıkları, başka ülkeler lehine ajan faaliyeti yürütmek için gizli haberleşme merkezleri oluşturdukları tespit edilmiştir...”
Gözaltına alınan ancak ifadesinden sonra serbest bırakılan avukat Efkan Bolaç önceki akşam Sky Televizyonu’nda konuştu. Bir soru üzerine, kendisine emniyette, yukardaki konuyla ilgili hiçbir soru sorulmadığını bildirdi.
Konya Barosu Başkanı Fevzi Kayacan yaptığı açıklamada CMK 130. maddeye dikkati çekti...
“Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir.
Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur.
Ancak ÇHD mensubu avukatlar Cumhuriyet savcısı ve baro temsilcisi olmaksızın işyeri kapıları kırılarak aranmıştır.
Böyle bir uygulama ile birtakım deliller tespit edilse bile yargılama aşamasında bu deliller itibar görmeyecektir”
Nedense iktidarın güçleri hukuku da pek umursamıyor... Belki de topluma şu mesaj verilmek isteniyor:
- Ayağını denk al, kim olursan ol, seni hukuk da kurtaramaz, çünkü o kavram tatilde...
* * *
Vapurda gazete okuyan iki vatandaş arasındaki konuşma kulağımıza çalınıyor...
Biri diyor ki:
- Sıra avukatlara geldi, bundan sonra da doktorlara gelir...
Diğeri diyor ki:
- Doktorları çoktaan halka havale ettiler... Baksana iki günün biri halktan dayak yiyor garibanlar...
Toplumun saygın kesimlerini itibarsızlaştırmak moda oldu...

İthal saman için Erzurum’da “resmi dağıtım töreni” yapıldı!
“Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı”, şiarından geldik,
“İthal malı, yabancı malı, her inek onu kullanmalı” ya...
Akif Kökçe

GSÜ
Galatasaray Üniversitesi’nin internet sitesinde yeni çalışma saatleri açıklandı. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün kütüphanesiyle ilgili açıklama şöyle:
“T.C Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 03.01.2013 tarihinde yayımlanan 33 numaralı genelgesi uyarınca...
Kütüphane Yeni Çalışma Saatleri:
Hafta içi: 09:00 - 17:00... Cumartesi - Pazar kapalıdır.”
Bu kütüphane hafta içi akşam 20’ye kadar açık olurdu.
Cumartesi günleri de açılırdı.
Şimdi tasarruf amacıyla süre kısaltılıyor.
Bir yandan paralar har vurulup harman savrulurken...
Tasarruf kütüphanenin elektrik masrafından sağlanıyor...
Devlet buna bile muhtaç demek...

Türkiye’de her haneye yarım kilo altın düşüyormuş.
Şimdi gel de
“Yahu bizim altınlar acaba evin neresinde” diye kafaya takma!
Fahrettin Fidan

182
Gaziantep’te Uğur İnşaat, paralarını düzenli ödeyen 700 aileyi evlerini vermeyerek mağdur etti. Yurt gazetesinin haberine göre, kendilerine “Uğurzedeler” adı veren mağdurlardan biri olan ve Irak’ta işçi olarak çalışan Ali Enver, “Gecekondumuza çaya bekleriz, Uğur İnşaat mağdurları” yazılı pankartı katlayıp kazağının altına saklıyor. Kartaş Spor Salonu’na giriyor. Ve Başbakan Erdoğan konuşurken pankartı yukarı kaldırıyor. Anında derdest edilen Ali Enver sorgulanmak üzere Şahinbey Polis Merkezi’ne götürülüyor. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Ali Enver’in, Kabahatler Kanunu’nu “ilgilendiren fiili” nedeniyle cumhuriyet savcısının sözlü talimatı ile adresine 182 liralık ceza tebliğ ediliyor...Yaşasın demokrasi...

Fetih
Başbakan’ın geçen cumartesi günkü konuşması dikkatlerden kaçmasın... Dedi ki:
“Suriye’de tribünde olamayız... Binlerce, on binlerce kilometreden gelip de Irak’a girenler (Amerikalıları kastediyor) haklı oluyorsa, biz 910 km. sınırımız olan Suriye’de eli bağlı, tribünde seyirci olamayız. Gereği neyse yapmamız lazım ve yaparız...”
Başbakan aynı konuşmada “Fetih Suriye halkı için yakındır” dedi.
Bu nesil ne maceralara tanık olacak kim bilir...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget