PKK’nın başı Abdullah Öcalan’la, Devlet yetkilileri arasında yürütüldüğünü öne
sürülen pazarlığa kamuoyu alıştırılırken, Öcalan’ın dindarlığı, geçmişte
namaz kıldığı anlatılıp sempatik gösterilmeye çalışılıyor. Bu durumu
Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Af için bir
hazırlık” olarak niteledi. Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı
CHP milletvekili Ömer Suha Aldan ise “Öcalan’a Bodrum’da villa alınacak
bir süre burada ev hapsinde olacak. Daha sonra bu da kaldırılacak”
iddiasında bulundu.
Abullah Öcalan’la İmralı Adasında
avukatlarının yaptığı görüşmeleri C.Savcılığının suç sayıp bu avukatlar
hakkında iddianame hazırlarken, Devlet yetkililerinin ise görüşmeler
yapması konusunda hukuki bir karmaşa bulunduğuna dikkat çeken bir Savcı
da, olayın hukuki yönü çözülmeden yapılan görüşmelerin suç olduğu
iddiasında bulundu.
Kanadoğlu: Silah bırakılmadan görüşme olmamalı
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın, Abdullah Öcalan’la görüşmelerin yapıldığının
ilk gündeme getirildiği dönemde, hükümetin böyle bir görüşmesi
olmadığını söylemiş, bu iddiayı ortaya atanları da “şerefsizlikle”
suçlamıştı. Daha sonra “hükümet değil, Devlet görüşüyor” denilmişti.
Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “her şeyi
dejenere ettiler” dedi ve SÖZCÜ’ye şunları söyledi:
“Devlet
başka hükümet başka bir şeymiş gibi göstermeye çalıştılar. Devlet
görevlileri aracılığıyla hükümetle görüşülüyordu. Devlet terör örgütünün
başıyla müzakere ediyor, pazarlık ediyor, belli konularda anlaşmaya
varıyor, varmıyor. Bu öyle mi yapılır? Bazı şeylerin gizli saklı
yapılması doğrudur. Ancak, hükümet yanlış bir biçimde gidiyor.
Bakanlar,
Abdullah Öcalan’ın dindar tarafını, namaz kılışını gündeme getirip
onun iyi algılanması ve sempatik kılınması için çaba içinde. Bu doğrudan
doğruya ve çok açık bir biçimde affa doğru gidiyor.
İsmet
İnönü. ‘Eşkıya ile pazarlık yapılmaz’ demişti. Geçmişten ders almadıkça
hep yanlış yerlere gideriz. Bugün terör örgütüne ne verseniz. daha
fazlasını istenecektir. Önce silahlar teslim edilir, oturulur konuşulur.
Elinde güç olduğunu iddia edip baskı ve tehditle yapılan görüşmeler,
korkarım yeni Anayasa üzerinde de etkili olur.”
“AKP, terörü bitirme değil, öteleme derdinde”
Eski
DGM C.Savcısı CHP Milletvekili Ömer Süha Aldan, “başbakan ve diğer
yetkililerin terör örgütünün cezaevindeki lideriyle görüşmeler
yapıldığını göğüslerini gere gere söylemelerini inanılmaz bir biçimde
yadırgıyorum. Benim inancım şu: terör örgütüyle asla görüşülmez. Legal
yapılanmasıyla görüşülür. Bu da BDP’dir. BDP dışında yapılan her görüşme
hüsranla sonuçlanır. Bunu çok acı olarak göreceğiz. Geçmişte de örgüte
sözler verildi, bunlardan yerine getirilmeyenler olunca çok kan döküldü”
dedi.
Eski Savcı Aldan, “AKP’nin terör sorununu çözmeye niyeti yok” dedi ve açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“AKP,
terörü çözme niyetinde değil. Sorunu öteleyerek seçimlerden kazasız
belasız çıkmka arzusu var. Şu anda terör sorunu açmaz noktada. Bunun
giderilmesi için büyük tavizler veriliyor ve kamuoyu affa alıştırılmaya
çalışılıyor. Bunu da yapamayacaklar. Milliyetçi oyları düşünerek bundan
da çark edecekler. PKK’ya söz verip seçim sonrası bırakacaklar.
Savcılık terör örgütüne yardım olarak görüyor
Daha
önce yapılan görüşmeleri, C.Savcısı ‘terör örgütüne yardım’ olarak
değerlendirmişti. Bugün yapılan görüşmelere de o kapsamda bakmak
gerekir. Ancak, bu görüşmeleri Başbakan vaka-i adiyeden göstermeye
çalışıyor. Hükümlü olan örgüt mensubuyla görüşülmez. Bunun bir sonu
yoktur. İçerde muhatap aldığında sorunu çözemez. Kendi durumunu düşünür.
Bildiğim kadarıyla Öcalan ev hapsine çıkarılacak. Onun için Bodrum’da
ev alındı. Bunu ben daha önce de gündeme getirdim hiçbir Devlet
yetkilisi de böyle bir şey olmadığını söyleyemedi.
Öcalan’la görüşeni tutukluyorlar
Halen görevde bulunan bir C.Savcısı da SÖZCÜ’ye şunları söyledi:
“Hükümet,
TBMM’ni devredışı bırakıp terör örgütüyle görüşüyor. Hukuken daha büyük
sıkıntı var. Abdullah Öcalan’la görüşen ve ondan bilgi taşıdığı öne
sürülen avukatları KCK soruşturmasında tutukluyorsunuz. Oysa, bazı
Devlet görevlilerinin de Abdullah Öcalan’a haber götürüp getirdikleri
biliniylor. Hukukun araç olarak kullanılması kabul edilecek bir durum
değil. Senin adamın konuşurken suç değil, bir başkası konuşunca terör
suçu işlemiş kabul ediliyor. Nasıl Oslo sürecini C.Savcısı suç saydıysa,
yapılan bu görüşmeler de suçtur.”
Telsizle görüştüğü iddiasından yargılandı.
Şırnak’ta
görev yaptığı dönemde, terör örgütü liderlerinden Cemil Bayık ile
telsizle görüştüğü iddia edilen Tuğgeneral Levent Ersöz, gizli tanık
ifadesine dayanarak “Ergenekon Davası”nda yargılandı. Ersöz’ün avukatı,
bu durumu müvekkiliyle görüştükten sonra SÖZCÜ’ye şöyle değerlendirdi:
“Gizli
tanık ‘ilk adım’, Levent Ersöz’ün terör örgütünün önde gelen
isimlerinden Cemil Bayık ile görüştüğüğünü öne sürdü. Maksat,
Ergenekon’un PKK’yı kullandığı, işbirliği yaptığı ve bağlantısı olduğunu
gösterebilmek için bir tezgahtı. Ersöz, savunmasında ‘çatışmada vurur,
görsem yakalar adalete teslim ederdim’ dedi. Hükümlü teröristbaşı
Öcalan’la istihbari hizmetler adına görüşmek suç olmaz. Ancak, dağdaki
faal bir teröristle buluşulup görüşülse suç olur. MİT yasasındaki son
değişiklik bu görüşmelere koruma sağlıyor. Görüşmeyi istihbarat
teşkilatı yaparsa bu zımmen devlet adınadır. Örgütün amaçları,
faaliyetleri yönünde talimat verme, yönlendirme yapılırsa suç olur. Aksi
takdirde suç olmaz.”
Yorum Gönder