Yalan Rüzgârı! - Cüneyt Arcayürek

Balyoz davasının karar gerekçesinde, “… tüm delillerin asıllarının Genelkurmay Başkanlığında bulunduğu ve sanıkların sahte olduklarını iddia ettikleri belgelerin orijinallerinin
Genelkurmay Başkanlığınca mahkemeye gönderildiği yönünde basında çıkan haberler üzerine Genelkurmay, yaptığı yazılı açıklamada;  “Bizde böyle orijinal belgeler yok” dedi.
Genelkurmay’ın gerekçeyi yalanlayan açıklamasına, Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin nasıl tepki göstereceğini merak edenlerin bekledikleri yanıt gecikmedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Habertürk’e konuştu. “Bizim kararımız da Genelkurmayın açıklaması da doğru” dedi.
Genelkurmay da mahkeme de haklıysa, mahkemenin gerekçeli kararının gerçekleri saptırdığını tartışma konusu yapan ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ni kamuoyu önünde sorunlu duruma düşüren kim veya kimlerdi?
Soruyu gözü kapalı yanıtlayabilirsiniz: Medya!
Zira Mahkeme Başkanı Diken, medyanın ve mahkemeyi gerçeklere aykırı olgulara yer verdiğini iddia edenlerin, gerekçeli kararı “doğru okumadığını” söylüyor.
Kararın hiçbir yerinde ‘Oraj, Suga darbe planlarının orijinal hali Genelkurmay’dan geldi’ diye bir ibare yok. Genelkurmaya ‘Eskişehir ve Gölcük’te taranmış belgeler size mi ait’ diye sorduk. Genelkurmay Başkanlığı da bu belgelerin çoğunun asıllarının kendilerinde olduğunu ve bazılarının imha edildiğini söyledi diyor.
Lakin, Genelkurmay’ın açıklamasındaki şu satırlar, Başkan Diken’i haklı çıkarmıyor:
Mahkemenin gerekçeli kararında ‘Gölcük Donanma Komutanlığı ve Eskişehir’de sanık Hakan Büyük’te ele geçirilen dijitallerde bulunan taranmış belgelerin asıllarının ilgili birliklerde mevcut olduğu, Genelkurmay Başkanlığı’nca mahkememize bildirilmiştir’ ibaresine yer verilmiştir.
Bu ibareden yola çıkılarak, dava konusu tüm delillerin asıllarının bulunduğu ve Genelkurmayca mahkemeye gönderildiği şeklinde basında yer alan iddialar asılsızdır”. 
***
Bu açıklamalardan ders çıkaralım:
Mahkemenin bilirkişiye inceletmeye gerek görmediği, doğruluğuna inanarak kanıt-belge diye kararlarına dayanak yaptığı dijital belgelerin (CD’lerin) asıllarının Genelkurmay’da olduğunu söylüyor.
Genelkurmay yalanlıyor!
Toplumsal vicdanın sindiremediği bir başka mahkeme kararı:
 1. Orduda darbe planları yapıldığı seminere katıldığı iddia edilen; örneğin, darbelerin tezgâhlandığı tarihlerde, 2003 ile 2005 yılları arasında yurtdışında görevde olan albay rütbesindeki kişilerle… seminer listelerinde adı geçen... 16-18 yıl hapisle cezalandırdığı kişiler hakkında kararı…
... ulus adına karar veren mahkeme ulusa nasıl savunacak?
***
Genelkurmay, gerekçede yazılanın aksine, “Balyoz darbe planı yapıldığına dair seminer kayıtları içeren bir CD, yazı ve benzeri herhangi bir belgenin mahkemeye gönderilmediğini” açıklıyor.
Balyoz davası avukatlarından Celal Ülgen, bugün, dün değil; davaların görüldüğü günlerde de hem mahkemede hem de TV’lerdeki programlarda; belgelerin asıllarının Genelkurmay’da bulunmasının olanaksızlığını,19 CD’nin 16 CD’sinin seminer belgeleri olduğunu ancak 11 No’lu CD’nin içindeki belgelerin hiçbirinin Genelkurmay’da olamayacağını açıkladı.
Ülgen ve diğer savunma avukatlarının davaya doğrudan etkili bu açıklamalarını duruşmalar sırasında dikkate almamakta direnen mahkeme; bugün hukuka aykırı bu davranışını nasıl açıklayacak acaba?
***
Vatanını sevmekten, vatana hizmet etmekten başka amaçları olmayan, 20 yıla varan çeşitli hapis cezalarına çarptırılan tutuklu 325 asker adına:
Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Korgeneral Rıdvan Ulugüler, Koramiral Deniz Cora ve A.Can Erenoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Halil Helvacıoğlu mahkemenin gerekçeli kararını özetlediler:
İçi boş bir yalan rüzgârı!..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget