Gülen Hoca hazretleri bebek katili ile Türkiye Devleti adına yapılan konuşmalar için ““Sulh olacaksa gerekirse el de öpülür, ayak da öpülür” ”buyurmuşlar.
(Sanırım kendisi Amerika’da kalabilmek için de böyle yapmıştır. Bence şahsı adına konuşsun. Oradaki tantanalı hayatını da buna borçludur ama hiçbir vatanseverden bunu beklememesini öneririm.)
Türk Ordusu ve Türk Milleti PKK denilen birkaç bin eşkıya, katil ve hain işbirlikçi ile baş edememiş te aman dilermiş gibi onursuzlaştırılamaz. Bu kimsenin haddi değildir.
Bu ne gaflettir, bu ne aymazlıktır ve bu ne densizliktir?
Hoca efendi Türkiye’ye gelemiyor ama uzaktan kumanda ile işlerini hallediyor ve vatanı karıştırmaya devam ediyor. Hem de Allah, kitap diyerek ama Allah korkusu ve vatan sevgisi olmadan.
Gençlerin çoğu yaşlarından ötürü bilemezler. Fethullah Gülen kimdir diye araştırdığımızda , “Atatürk’ü, gençliğe din düşmanı olarak göstermeye ve tanıtmaya çalıştığı, Nurculuk Tarikatı yolu ile dine dayalı devlet düzeni kurma yönünde faaliyette bulunduğu” mahkemece belirlenmiş çeşitli kereler hapis cezaları almış, hapis yatmış bazen itibarlı kimseler tarafından cezaları yırtmış birisi olduğunu anlıyoruz.
Kendi Amerika’da olmakla beraber Türkiye’nin hemen hemen her yerinde IŞIK evlerinde bu faaliyetlerini halen gösterdiğini bilmeyen yoktur. Ufak bir vaizken din ile aldatıp emperyalist güçlerden destek alarak hızla yükselişe geçmiştir. Yetiştirmiş olduğu gençlerin bugün ordumuzun, polisimizin, yargının çeşitli meslek kuruluşlarının içerisinde örgütlendiklerini öğrenmeyen kalmadı. Kendisinin askere neden düşman olduğunu da biliyoruz. Zamanın askeri mahkemelerinden kendisine göre çok çekmişti.
*****
Orhan Pamuk’a Nobel ödülü verilmişti, çok iyi yazar olduğu için mi yoksa kitabında bir milyon Ermeni’nin Türkler tarafından katledildiğini yazdığı için mi bu ödülü almıştı?
Elbette ikinci şıktan ötürü siyasal olarak ona bu ödül verilmişti.
Görüyoruz ki Haçlılara hizmet edenler bir çeşit ödüllendiriliyorlar. Memleketini kötüle, bölmeye kalk veya rejimi değiştirmek için düşmanla iş birliği yap krallar gibi yaşa.
Ne ala değil mi?
Orhan Pamuk’a Nobel ödülü veren zihniyet LOZAN Anlaşması’nın 82. yıldönümü nedeniyle İsviçre’de düzenlenen Lozan 2005 etkinliklerine katılmak üzere İsviçre’nin Wintertuhr kentine giden İşçi Partisi G. Başkanı Doğu Perinçek, ‘Ermeni soykırımı Avrupa’nın uluslararası bir yalanıdır‘ dediği için gözaltına alınmıştı.
Aradaki farkı ve güya insan haklarından kendisini sorumlu tutan AB nin tutumunu hep birlikte görmüştük. Kendilerine dokunulduğunda canavar kesiliyorlar.
Gözaltı sırasında AKP iktidarının Perinçek’e tam anlamıyla sahip çıkmıştı. Perinçek’in gözaltına alınmasına ilk büyük tepki de o zamanın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den gelmişti.
Gül, gazetecilere yaptığı açıklamada ise şöyle diyordu: “Bu yapılanları kabul etmemiz mümkün değil. Çok büyük üzüntü duyduk. Çağdaş değerleri ön plana çıkardığını belirten İsviçre gibi bir ülkeye bu yapılanlar hiç yakışıyor mu? İsviçreli makamlarla temaslarımız sürecektir. Gerekenleri yapacağımızdan kimse şüphe duymasın.”
Peki, o günlerde Perinçek’in yanında olan iktidar sonra ne oldu da onu demir parmaklıklar ardına gönderdi acaba?
*****
Bu ülkede “terör örgütü üyesi, hatta lideri olmak” iddiasıyla genelkurmay başkanı tutuklanıyor ama terörist başı bebek katiline devlet adamı muamelesi yapılıyor.
Şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel hatırlarsanız geçtiğimiz sene;
“Biz PKK’lıları sağ yakalamak istiyoruz. Onlara terörist demek istemiyoruz. Çünkü onlar kandırılıp dağa çıkarılan gençlerimizdir” demişti.
Peki, öyle varsayalım Sayın General, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni adeta bir terör örgütü gibi gösteren, gizli tanıklarla ki artık bunları yazmaktan usandım, bağımlı mahkemeler, adaletsiz yargı karşısında neden sustunuz, susuyorsunuz acaba?
( Başbakan dahi yargıdan şikâyetçi oldu veya öyle göründü.)
Teröriste terörist demek istemiyorsunuz da tutuklanıp esir alınan onca silah arkadaşlarınıza terör örgütü veya darbeciler denmesini nasıl içinize sindirebildiniz Sn. Özel?
****
Ben bazen İlker paşamıza inanın kızıyorum.
O debdebeli zamanında;
Bunlar kâğıt parçalarıdır, ise yaramaz borulardır dedi sadece. Oysaki bir general kolay kolay yetişmiyor değil mi?
Sıranın kendisine de geleceğini ben tahmin etmiş çok önceleri bir yazımda yazmıştım da, neden kendisi akıl edemedi diye düşünüyorum. Çok ama çok üzülüyorum ve kahroluyorum. Arkadaşlarına yani askeri tabirle personeline sahip çıkıp haklarını arayamadı ne yazık ki.
Gerektiğinde üniformasını çıkartıp hukuki yollarla mücadelesini sürdürebilirdi.
Acaba bir şeyler yaptı da ben mi bilmiyorum diye düşünüyorum. Haberim olmamışsa kendisinden özür dilerim.
****
Neyse, Osman Pamukoğlu Paşamızın dediği gibi “Artık sızlanma, şikâyet etme, ağlama zamanı geçti. Her yerde çöküntü, gayesizlik ve yanılgı havası hâkim. Bu gidiş nereye diye sormaya kalkışmak ise aymazlıktır.”
Bizler şimdiyi ve yarınları düşünmek zorundayız.
Evet, yarınları düşünmeliyiz ona göre güçlerimizi birleştirmeliyiz.
Ne derler bir elin nesi, iki elin sesi varmış değil mi?
****
Türkiye Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyet ile yönetilmeyeli yıllar oldu. İleri demokrasi, daha çok özgürlük aldatmacalarıyla Türkiye tek adamla yönetilen (Otokrasi) bir rejime dönüşmüştür.
Şimdi daha tehlikeli ve derin sulara doğru yol almaktayız.
Bakınız dün (11.Ocak.2013) Doğu Perinçek Aydınlık Gazetesindeki köşesinde ABD patronluğunda petrol kardeşliği başlıklı yazısında bundan sonra olabilecekleri tüm açıklığı ile anlatmış.
Tayyip Erdoğan, Barzani petrol kardeşliğinde son hamlenin 8.Ocak 2013 te gerçekleştiğini, Ajansların Kuzey Irak’ın Türkiye üzerinden petrol ihracına başladığını duyurduğunu söyleyen Perinçek, bu ortaklığa bebek katilinin de katıldığını söylüyor.
Bu çok büyük bir iddiadır ve doğruluk payı bence yüksektir zira gidişat onu gösteriyor.
Neler vaat edildi APO denen katile acaba?
Perinçek’in yazısında dediği gibi Türk - Kürt ittifakının ekonomik temeli Kerkük petrolleri ise bizi gerçekten çok büyük bir bela beklemektedir. Suriye’den sonra Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulmasına katkıda bulunmak Irak’ın bölünmesini istemeyen Kürtleri ve İran’ı karşımıza almak, ülkemiz için intihardan farksızdır.
Sıcak para için Barzani ile anlaşma yapan başbakan ABD ve İsrail’in projeleri dâhilinde hareket etmekle büyük hata yapmaktadır. Hayallerinin hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğini, Türkiye’yi dönülmez bir yola sürüklediğini birilerinin kendisine anlatması gerek.
Başbakanın Atatürk cumhuriyetini yıkma isteği içerisinde sıcak para ve padişahlık saltanatını düşleri dünya barışını da tehlikeye atmaktadır.
Bizler yani vatanseverler ne yapabiliriz? Kuva-i- Milliye ruhunu ayağa kaldırmalı her zaman dediğim gibi Atatürk’te birleşmeli daha çok güçlenmeliyiz. Her vatansever elini taşın altına koymalıdır artık. Yoksa iş işten geçecektir.
Not: (Bebek katili ile neler konuşulduğunu ana muhalefet partisi CHP kadar bizler de merak etmekteyiz. CHP tüm gerçekleri halk ile daha çok paylaşmalı olanları ve olacakları anlatmalıdır. Oysa CHP den beklenen muhalefet bir türlü yapılmamaktadır. Bu da bir CHP li olarak içimi acıtmaktadır.)
Saygılarımla.
Yorum Gönder