Türkiye gerçekten çok karanlık günler yaşamaktadır. Emperyalizmin projesi tıkır tıkır işlerken muhalefet partileri ne yapıyorlar?
Bir bakalım isterseniz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüşmesinde, yeni anayasa çalışmalarına sonuna kadar katkı sağlamayı vaat ederken öte yandan milletvekili Oktay Vural “hükümet İmralı’yı aklama gayretinde” diye bas bas bağırıyor.
Kimi kandırmaya çalışıyor acaba? Yoksa olacakları bilmiyor muydu dersiniz (!)
"Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkede yaşayan 70 milyonun ortak paydasıdır. Herkesin saygı duyması gereken bir liderdir. Bizim partimizin de kurucusudur. Bundan ötürü de onur duyuyoruz. Devleti, Devlet yapan Atatürk’tür.”
Bu sözleri televizyondan milyonlarca kişiye söyleyen Sn.Kılıçdaroğlu sonra da Atatürk Cumhuriyetini yıkmak, Türkiye’yi parçalamak isteyen emperyalizm ile iş birliği içerisinde olanlara, AKP ‘ye İmralı görüşmeleri için kredi veriyor.
Bu ne çelişkidir?
Atatürk bunun için mi kurdu CHP’yi?
Beni MHP ilgilendirmiyor, yıllarımı verdiğim partimin (CHP)tutumu inanın artık çıldırtacak raddelere getirdi.
Kılıçdaroğlu her zaman Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ikilisinin Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklediklerini söylerken nasıl olur da AKP ve BDP’ ye tam destek verebilir?
BOP projesinin hayata geçmesi için AKP iktidarı tarafından OSLO da verilen sözlerin hazmettire, hazmettire yerine getirildiğini bilmiyorlar mı?
Sn. Kılıçdaroğlu ve yandaş vekilleri bu düşüncelerini örgüt ile paylaşıp örgütün fikrini aldılar mı acaba?
İsmet İnönü’nün torunu, Ankara Milletvekili Bilgehan, MYK toplantısında "Bu süreçte elbette ki rol üstleneceğiz. Bu konuda çözümden yana olduğumuzu anlatmamız gerekir. Ancak; temkini de elden bırakmamak gerekir" diyor.
CHP hakem rolü üstlenecekmiş (!)
Buna inanın kargalar bile güler.
Şimdiye değin CHP ve MHP’nin iktidar partisinin istemediği hangi önergeleri meclisten geçebilmiş acaba?
Türkiye bugün tek adam diktasıyla yönetilmiyor mu?
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilâl Dokuzcan "AKP'nin örgütlenme modelini inceledik. Kadınları nasıl ikna ettiklerini raporladık. "Biz de inanç eksenli örgütleneceğiz “Diyor demesine de;
Oy alabilmek için tarikatlarla, cemaatlerle mi örgütleneceğiz?
Dokuzcan bunu bir açıklasın da bizler de bilelim.
Sn. Dokuzcan’ın bilmediği bir şey var o da SHP zamanında kapı kapı dolaşıp halkın sorunları ile ilgilenen bizler dini siyasete katmamıştık hiçbir zaman ve hemen hemen tüm belediyeleri almıştık o yıllar.
Gelelim PKK nın isteklerine:
Kürtçenin okullarda seçmeli dil olarak okutulması dâhil Kürtçe Televizyon kurulmasına kadar bu iktidar PKK’nın tüm isteğini yapmadı mı zaten?
Geriye ne kaldı?
Güneydoğu’da Kürdistan’ı kurmak ve bebek katilini özgür kılmak değil mi?
Bununla da bitmeyecek. Sonrası, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan, Karadeniz’de Pontus, İstanbul’da Bizans, İzmir’de Yunan devleti kurmaya kadar yol haritası uzayacak.
Buna Sevr’i hayata geçirmek denir.
Kürt açılımı yutturmacası bu değil de nedir?
AB ve ABD neden Kürt açılımı diğer şekliyle Kürtlere baskı kalksın diye yırtınıyorlar?
Bugün Türk’ün ne hakkı varsa bu ülkede Kürt kökenli vatandaşımızın da vardır.
Cumhurbaşkanı, bakan, milletvekilleri olamıyorlar mı?
Bir Türk kadını en çok 3 çocuk yaparken Kürt erkekleri 2 veya üç kadın alıp 15 bazen 20 çocuk yapmıyorlar mı? Bunun ispatı kolay. Hatırlayın Van deprem afetinde çoğu vatandaşımız 25 veya 30 kişilik aile olduklarını çadırlara sığmadıklarını söyleyerek şikâyetçi olmamışlar mıydı?
Neymiş efendim nüfusları artacakmış.
(Buna bizzat bir nüfus sayımında şahit olmuştum. Bir eve girmiştim ki adamın pastaneleri filan var yani hatırı sayılı zenginlerden, evde iki karısı vardı ve 15 çocuğunun isimlerini sayamamıştı. Bunu 2008 yılında bir yazımda dile getirmiştim.)
Belki 50 sene sonra Türk nüfusunu geçecekler. İstedikleri de bu zaten. Türk kadınlarına doğum kontrolü uygulanırken Doğu ve Güneydoğudaki vatandaşlarımıza bir yasak mı getirildi bu güne kadar. Bu nasıl baskı imiş Allah aşkına?
(Unutmayalım bu insanların çoğu yıllar boyunca sonradan dış ülkelerden yerleştiler oralara.)
Bu arada sevgili başbakanımız her aileden 5 çocuk yapmalarını söylerken, nüfus planlamasını mı düşündü diyorum (! )
Terör neden büyük şehirlere yayıldı acaba diye düşünecek olursak Kürt nüfusunun ne kadar arttığını anlayabiliriz.
Bu güne kadar yıllardır hiçbir Türk vatandaşı ayırım yapmamıştır. Kürtlere karşı da isyankâr olmamıştır ama nedense isyan edenler hep emperyalizmden beslenen hainler olmuştur.
Askerimizi, polisimizi, sivil halkı hatta minicik bebelerimizi hunharca katleden, arkasından vuran bu PKK değil midir?
Oğullarımız, kızlarımız boşuna mı şehit oldular?
Daha önce “görüşme yaptığımızı ispatlamayan müfteridir, şerefsizdir” diyen başbakan bu gün APO ile konuştuklarını açıklarken bu konuşmalardan ne umuyor acaba? Bu da planın bir parçası mıdır?
Silahla, terörle beslenen PKK’nın silah bırakması isteniyormuş.
Biz bu kadar aciz miyiz? Aman mı diliyoruz bu hainlerden.
PKK denen hainlerle savaşan askerlerimizi içeri tıkanlar Apo denen alçağı ve PJK lıları serbest bırakamazlar. Yer yerinden oynar vallahi.
Türkiye’de hukuk çökmüştür. Bunu ben değil hukukçular söylüyor.
Ordumuzun en seçkin komutanlarını aydınlarını tutsak alanlar, 2003 te yazıldığı iddia edilen çakma delillerin 2007 de yazıldığını Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın ağzından işittiklerinde yüzleri kızarmadı mı acaba?
Sonuç olarak halen CHP üyesiyim ve partimin gidişatından hiç memnun olmadığımı itiraf etmeliyim. CHP Atatürk’ün partisi olmaktan çıkmıştır artık. Bunu bana söyledikleri zaman verecek cevap bulamaz oldum. CHP içerisindeki tüm Atatürkçü milletvekillerimize sesleniyorum. Lütfen silkelenin ve kendinize geliniz. Vatan ve parti elden gidiyor. CHP derhal özüne dönmelidir.
Orduyu ve hukuku çökerten, vatanı bölmek isteyenlere prim vermekten vaz geçin.
Evlatlarınıza, torunlarınıza gerek dış ülkelerle gerek içeride olanlarla sorunsuz mutlu, özgür ve bağımsız bir vatan bırakmak istiyorsak ki bizler istiyoruz, emperyalizm ve de onun işbirlikçileri ile sonuna kadar mücadele edelim. YCHP ‘in APO denen katille pazarlığa oturan iktidara verdiği primi geri almasını gönülden istiyorum.
Ben inanıyorum ki tüm olanlara rağmen bu millet uyanmış ve yola çıkmıştır. Kimseler durduramayacaktır.
Devleti ve milletiyle bir bütün olan Türkiye’yi bu karanlık günlerden yine Milletin Azim ve İradesi kurtaracaktır. Buna tüm benliğimle inanıyor ve güveniyorum.
Sevgiyle kalın.
Yorum Gönder