Apo villaya! Karadayı İmralı'ya! - Necati Doğru

Bebek öldürerek başladı; adı “bebek katili” olarak tarihe yazıldı.
Bugünlere gelindi.
Başbakan’a yandaş yazarlar; “PKK’ya silahı bıraktırma müzakereleri…” türü toplumu aldatıcı yazılar döktürüyor.
Adını açıkça koyamıyorlar.
Başbakan masaya oturdu.
Bebek Katili ile görüşüyor.
Demiyorlar.
Diyemiyorlar.
Şu hava estiriliyor.
MİT Başkanı, İmralı’ya yılbaşı öncesi gitti. 2 gün 2 gece Ada’da kaldı. Öcalan ile kapsamlı mutabakata vardı.

Takvim de yapıldı.
Önce Abdullah Öcalan, İmralı hapishanesinden alınacak.
Villaya taşınacak.
Örgütü villadan yönetecek.
Hapistekilere de af gelecek.

xxx

Bunun karşılığında da Abdullah Öcalan yeni taşındığı villasından Kandil’e Murat Karayılan’a  “ Görüyorsun silah zoruyla devleti ayağıma getirdik. Görüşme masasına oturttuk. Şimdi silahlı bırakın” diye emir verecek.
PKK emre uyacak.
Gördünüz mü!
Tayyip Erdoğan çözdü.
PKK silahı bıraktı.
Analar artık ağlamayacak.
Ordu başaramadı.
Tayyip Erdoğan başardı.
Silahlar toprağa gömüldü.

Xxx

Böylece 2014 yılında yapılacak olan Belediye seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerine “silahların sustuğu bu mutlu huzur ortamında” girileceği için AKP İzmir Belediyesi ile Eskişehir Belediyesi’ni bir de İstanbul’da Kadıköy Belediyesi ile Beşiktaş Belediyesi’ni de CHP’nin elinden alacak.
Tayyip de yüzde 60 oy alacak.
Seçilmiş Cumhurbaşkanı olacak.
Yeni şarkı bu:
Apo, villaya çıkacak.
PKK silahı bırakacak.
Dinle Mehmet dinle...

Xxx

Ancak Bebek Katili Abdullah Öcalan’ın “villaya taşınmakla yetineceği” noktası bir miktar karanlık görünüyor.
Apo, Başbakan’ı kıstırmış.
Onun zayıf karnını yakalamış.
Bebek Katili Apo; “Tayyip Erdoğan’ın bu kez hem başbakan ve hem cumhurbaşkanı yetkilerini elinde toplayacak şekilde yeniden seçilmek arzusunun olduğunu”  biliyor. Cumhurbaşkanı olabilmesi için PKK’nın silahı bıraktığı ortamda seçim yapma ihtiyacı var.
Villa Apo’yu kesmez.
Tarihi güçlüler yazar.
O devleti ayağına getirdi.
Apo, iki ordulu, iki bayraklı, iki dilli, iki meclisli, iki vatanlı, iki başkanlı, iki haritalı bölünmüş Türkiye’ye giden yol için diretecektir. Türkiye’yi iki haritalı yapmayı halka kabul ettirebilmek için de dün sorguya çağırılan Genel Kurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’yı İmralı’da Apo’dan boşalacak hücreye bile koyabilirler.
Basında şu başlığı görebiliriz:
Apo villaya!
Karadayı İmralı’ya!


(uyan borusu)

İhracat bağırıyor!
İthalat dilsiz!

Bir ülkenin ihracat ve ithalat rakamları birlikte açıklanır. Türkiye’de hep ihracat konuşuluyor. Büyütülüyor. İktidarın ülke ekonomisini çok başarılı yönettiğinin göstergesi olarak ihracattaki artış öne çıkartılıyor. İthalat ise dilsiz. Ondan ses yok. İhracatla aynı anda açıklanmıyor. İthalatın yıllık ya da aylık seyri birkaç gün sonra küçük haber olarak halka duyuruluyor. Yine aynısı yapıldı ihracatta Cumhuriyet döneminin rekoru: 2012 yılı 151.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Peki ithalat ne oldu? İhracatın içindeki ithal mallarının payı kaç tuttu?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget