AKP: Üslubunu Eleştirsek de CHP’nin Desteğini Önemsiyoruz

Hükümetin PKK’ye silah bıraktırma amacıyla İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmeleri yeniden başlatma kararına CHP’nin verdiği destek kamuoyunda takdir toplarken, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan teşekküryerine fırçagelmişti. Kılıçdaroğlunun kredi veriyoruzaçıklamasına Erdoğan’ın yanıtının, CHP’de Verdiğimiz desteğin kıymetini bilmiyorlar, uzlaşma niyetleri yokşeklinde değerlendirildiğini dün bu köşede aktarmıştık.
Erdoğan’ın sözlerinin kendi partisinde nasıl değerlendirildiğini kurmaylarından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ile konuştuk.
CHPnin desteğini başından beri önemsiyoruz diye söze giren Çelik, CHP liderinin kredi verdiksözlerine Başbakan’ın gösterdiği tepkiyi şöyle değerlendirdi: Türkiye bu işi çözerse, çözümün şerefi hepimize ait. Kaybedersek hepimiz kaybederiz, 75 milyon kaybeder. CHPnin desteğini başından beri önemsiyoruz. Başbakanın tepkisi üsluba yönelik. CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Geçmişte iktidar şöyle şöyle yaptı. Ama biz kanın, gözyaşlarının durması için atılacak adımları yine de destekliyoruz’ deseydi daha şık olurdu. Lütfeder gibi ‘kredi açtık’ deyince Başbakan tepki gösterdi. MHP Türkçülük, BDP ise Kürtçülük üzerinden politika yaparken CHPnin bu sürece desteği çok önemli. Kendi içindeki tartışmalar nedeniyle değişiklik olmazsa CHPnin verdiği bu desteğin devam etmesinin sürece olumlu bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
‘Ancak karar aşamasında görüşürüz’
AKP ile CHP bu süreçte buluşabilir mi? Çelik’e göre buluşmanın olup olmayacağını ve zamanlamasını İmralı ile müzakerelerin gelişimi belirleyecek:
MİTin yaptığı her görüşme ya da İmralıya yapılan her ziyaret sonrasında CHPye bilgi verilmesi doğru olmaz. Ama bir yol ayrımına gelinir, önemli bir karar alınacaktır. Davet edilir ya da gidilir, görüşülür. Şu anda görüşülecek bir şey yok ortada. Şekillenmiş somut adım olmadan sadece istihbarat bilgilerinin muhalefetle paylaşılması da doğru değil. Şu anda bir iki kişi dışında kimse de neler konuşulduğunu bilmiyor zaten.
Bakalım örgüte hâkim mi?
Görüşmeler hakkında kendisinin gerçekçi iyimserolduğunu belirten Çelik, Bu süreçte yapılabilecek en büyük hata duygusal kararlar almaktır. Duygusallığın aklın önüne geçmemesi gerekir. Romantik iyimser değil, realist iyimserim. Balık çıkacak yere olta atmakta fayda vardiye konuştu. Müzakerelerin ne kadar süreceği konusunda ise Pehlivan tefrikası haline getirip halkı yormamak lazımdedi.
Öcalan ile görüşmeler sonrasında PKK’nin Kandil ve Avrupa kanadından yapılan açıklamaları da Çelik şöyle değerlendiriyor: Herkes ‘bizimle de görüşün’ diyerek rol çalma peşinde. Bizim tek muhatabımız Öcalan. Bu süreç Öcalanın örgüte ne kadar hâkim olduğunu da ortaya koyacak.
Yüzde 80 destek iddiası
AKP hemen hemen her konuda karar almadan halkın nabzını tutan bir parti. Acaba yeni müzakere süreci için de anket yaptırdılar mı? Çelik şöyle yanıtlıyor:
Yaptığımız her ankette halkın en büyük sıkıntısını soruyoruz. Önceleri ekonomi ve işsizlik çıkardı. Artık hep terör ve güvenlik çıkıyor. Peşinden işsizlik, ekonomi geliyor. Ama silahların susması ve kanın durması diye sorduğumuzda yüzde 80 destek çıkıyor.
Af demek intihar demek
Bu yüksek oran, yanlış hesap yapılması durumunda hükümetin ağır bedel ödeyeceğini de gösteren bir oran aslında. Nitekim Çelik de hemen müzakarelerin çerçevesinde ne olmadığını vurgulama çabası içine giriyor:
Genel af, Öcalana villa gibi iddialar olacak şeyler değil. Ak Parti kesinlikle ‘intihar’ etmek niyetinde değil! Bu konunun çözümü için Kürtleri tatmin etmek kadar, Türkleri ikna etmek de gerekli. Bu ülkede farklılıklara rağmen gökkuşağı oluşturmalıyız. İçindeki renkler birbirine zıttır ama birlikte bir armoni sağlanır.
Ölçü Avrupa standardı
Kamuoyunda yanıtı aranan soru, Öcalan ile müzakereler karşılığında neyin verileceği sorusu. Çelik, Kendi vatandaşlarımızla ilgili adımları Öcalan istedi diye atacak değiliz. Biz gayrimüslimlerin, Alevilerin, mütedeyyinlerin haklarını da iyileştiriyoruz. Bunu bu gruplar kafamıza silah dayadığı için değil, demokrasi ve insan hakları standardımızı geliştirmek için yapıyoruz. Bizim için ölçüt, Avrupa standartlarıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde yazan düşünce özgürlüğü kriteri bizim için temel kriterdirdedi.
***
Çelik’in sözleri, liderler seviyesinde yaşanan polemiklere rağmen, hükümetin CHP’nin verdiği krediyi kolayca geri itmesinin mümkün gözükmediğini ortaya koyuyor...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget