1 ocak 2013:
MİT Başkanı Hakan Fidan’ın İmralı Adası’na gidip 2 gün kaldığı ve Abdullah Öcalan ile görüştüğü 24 bin satan bir gazetenin genel yayın müdürüne sızdırıldı.
2 ocak 2013:
Abdullah Öcalan’ı “önder kabul eden” milletvekili Ahmet Türk ve Ayla Akat,
Ankara’dan uçakla İstanbul Yeşilköy’e geldiler. Ataköy marinasından
pahalı bir tekne ile İmralı’da Abdullah Öcalan ile 2 saat görüştüler.
Daha önce İmralı’ya gidecek bir tekne bulmakta zorlanan devletin süper
hızda süper tekne ile milletvekillerini önderlerine götürebilmesi “barış isteyen, ileri demokrat, yetmez ama evetçi” gazetecilerce minnetle karşılandı. Öcalan ile görüşme sonrası Ahmet Türk’ün “gözlerinin halka duyuruldu
parladığı”
3 Ocak 2013:
Daha önce “Görüşme yaptığımızı ispatlamayan şerefsizdir”
demekte olan Başbakan Tayyip Erdoğan, devletin İmralı ile müzakere
yaptığını doğruladı. Afrika’da Gabon, Nijerya ve Senagal’e geziye
giderken; “Gelecekte Oslo benzeri görüşmeler olabilir” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaratıcılık gösterdi ve Başbakan’ın soyadını değiştirerek; “Recep Tayyip Öcalan” koydu.
Xxx
4 Ocak 2013:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Toplumsal Barışa Destek veriyoruz ve Adalet Kalkınma Partisi’ne yeni bir kredi açıyoruz” dedi. Başbakan ise “Sen nereye kredi vereceksin, sen krediye muhtaçsın”
diyerek her zamanki büyüklenme çıkışı yaptı. MİT Başkanı’nın Öcalan ile
2 gün görüştüğü haberinin sızdırıldığı gazetenin sahibi de, bir iç
yazışma ile gazete ve TV’lerinde çalışanlara gelişmeleri “olumlu yanından görün” çağırısı yaptı. Ne ihtiyaçsa bu iç yazışma “gazete patronuna alkış yazısı” olarak halka haber niyetine duyuruldu.
Xxx
5 Ocak 2013:
Başkenti Oslo olan Norveç’in Ankara Büyükelçisi, “ne olup bittiğini anlamak” için BDP Genel Merkezi’ni ziyarete gitti. Kuzey Irak Kürdistan’ı lideri Mesut Barzani, “Öcalan ile Tayyip Erdoğan’ın görüşmeye başlamasını” sevinçle karşıladığını açıkladı. Konuşan her ilgili ağızdan; “Öcalansız olmaz… Barışı getirirse ancak Öcalan getirir… Öcalan isterse PKK silah bırakır…” sözleri döküldü.
6 Ocak 2013:
PKK’nın dağdaki lideri Murat Karayılan, “Bizim de görüşümüz alınmalı… Önder ile yapılan temaslardan bizim de haberimiz olmalı” diyen ve pişmiş aşa soğuk su katıcı bir çıkış yaptı.
7 Ocak 2013:
İktidar partisi AKP’nin Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, “…(!) dağa çıkanlar silah bırakıp dönerken “boşuna ölmedik… ” diyebilmeliler…” açıklamasını yaptı.
8 Ocak 2013:
Tek muhatap, tek söz sahibi, tek görüşmeci olarak sunulan ve “Abdullah Öcalan’sız olmaz” diyenler, yılın sekizinci gününde “Kandil’siz de olmaz” demeye başladılar. Masaya Kandil’in başı Karayılan’ın da oturmak istediği hükümete hatırlatıldı.
Xxx
9 ocak 2013:
Başbakan’ın baş danışmanı Yalçın Akdoğan, “Kandil, Öcalan’ı boşa düşürmemeli” öğüdü vermeye soyundu. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “…yapılanın
müzakere süreci olabilmesi için BDP ile Kandil’in de masaya oturması
gerekir. Tarafımıza verilmiş bir yol haritası ve takvimlendirilmiş
program yoktur” çıkışını yaptı.
10 ocak 2013:
Bugüne böyle geldik.
Yılın ilk 10 günü Abdullah Öcalan’ı koklama manzaralarıyla geçti. Norveç Büyükelçisi’si Oslo’ya göndereceği raporuna; “Ver
Kurtulucular şaşkın… Bölücüler zafer sarhoşu… Çözmeden dolaşıyor… Vizon
illizyona koşuyor… Türk halkı ise neyin karşılığı silahların
bırakıldığını bilmek istiyor…” diye yazabilir.
Yorum Gönder