Abdullah Öcalan’ın TV seyretmek hakkı idiyse 14 yıldır neden
vermediniz? TV seyretmek hakkı yoksa; “pazarlık masasına oturduğunuz gün
adama izlesin diye TV göndermek” ne anlama gelir…
Şu anlama gelir.
Bugün TV veren.
Yarın davayı verir.
Abdullah Öcalan’ın bir davası var. Diyor ki; “Ben dağa piknik yapmak
için çıkmadım, davamı savunmak için çıktım. Ben silahı elime asker
vurayım, sivil vurayım, bebek vurayım diye almadım. Ben elime silahı
davam için aldım. Davamı savunmak için asker vurdum, sivil öldürdüm,
bebek katlettim.“
Davası ayrılmak.
Ayrıyız diyor.
Yönetme hakkı talep ediyor. Yönetme hakkı yani öz yönetim, demokratik
özerklik, öz güvenlik gücüne sahip olma, ana dilde eğitim; “Ayrı bayrak,
ayrı ordu, ayrı vatan, ayrı dil, ayrı haritaya” kadar gider. Zaten
teori de; silahlı terör kişileri öldürmek için değil “bütünleşmiş tek
olmuş toplumların ruhunu ikiye bölüp parçalamak için yapılır” diyor.
* * *
Bu yüzden akla ilk gelen tek soru oldu: “PKK silahı bırakacaksa karşılığında ne alacak?”
14 gün geçti.
Eveliyorlar.
Geveliyorlar.
Soruya cevap yok.
Halk milletvekillerini; milletin temsilcisi olsun diye seçti.
Milletvekilleri Tayyip Erdoğan’ı Başbakan diye seçti. Tayyip Erdoğan
Hakan Fidan’ı MİT Başkanı diye seçti. Hakan Fidan, Abdullah Öcalan ile
“Pazarlık görüşmesine” oturduysa halk adına (Türk Milleti adına) oturdu.
Millet adına görüşüyor.
Ne görüştüğünü açıklamıyor.
Soruya da cevapsız kalıyor.
* * *
1 soru vardı.
2 soru oldu.
PKK’nın kurucularından Sakine Cansız’ın Paris’in göbeğinde “Sohbet
görüşmeli infaz” yöntemiyle öldürülmesi sonucunda 2’nci soru ortaya
çıktı.
2’nci soru şu:
Sakine Cansız’ın öldürülmesi niçin “Silah bırakmayı konuşan” Kürt ile Türk’ü birbirine düşürsün?
Akil (akıllı) adamlar var.
Akil Kürt adamlar.
Akil Türk adamlar.
Sizler neredesiniz?
Hem Öcalan’ı önder sayanlar ve hem de Hakan Fidan’ı görüşmeci tayin
edenler, “Sakine’yi PKK’nın silahı bırakmasını istemeyenler vurdu”
dediler fakat akil adamlardan; “Sakine öldürüldü diye biz birbirimize
düşemeyiz” diyen bir ses çıkmadı.
* * *
Sakine’yi öldürdüler, bizi birbirimize düşürecekler, oyuna gelmeyelim
diyenler; Paris’e koşturup; “Kahraman 3 Kürt kadını katledildi” diye
kitle kışkırtması yapıyor ve “Bu Fransa’nın Roboski’sidir… Fransa derin
devleti mi vurdu, Türk derin devleti mi vurdu?” diyen kavga kızıştırma
dili kullanıyor. Hakan Fidan’ı görüşmeye İmralı’ya gönderen Başbakan da
“PKK’nın kendi adamını vurması tıynetinde var…” diyerek kışkırtma
yangınına benzin döküyor.
1 soru 2 oldu:
1- Silah bırakacak, peki ne alacak?
2- Paris infazı niçin süreci kessin?
http://sozcu.com.tr/1-soru-2-oldu.html
Yorum Gönder