Ortak Bakanlar Kurulu toplantıları yapıldı. Onlarca anlaşma imzalandı. Yunanistan’ın AB’deki en büyük destekçimiz olduğu açıklandı. Kıbrıs sorununun tarihe gömülmesi konuşuldu. Yunan Başbakanı bir Türk kurumu olan Fener Rum Patrikhanesine gitti, bir Türk vatandaşı olan Bartholomeos’la görüşürken, Bakanımız Egemen Bağış nezaketle kapıda bekledi vs.
En büyük lafı ise Başbakan Erdoğan etti; “Geçen yüzyıl savaştığımız herkesle barıştık” dedi. Doğru, adamlar dün silahla, işgâlle alamadıklarını AB-ABD eliyle bir bir geri alıyor. Böyle barıştık yani!.. Samaras’ın Türkiye’ye gelmeden hemen önce, Ege’deki enerji kaynaklarının Yunanistan’ın deniz sınırları içinde olduğunu öne sürüp, “Yunanistan'ın istediği zaman deniz hukukundan kaynaklanan münhasır ekonomik bölgesini ilân etme hakkı var” demesine bile takılmadık.
Ziyaretten hemen önce Batı Trakya’daki 13 Türk okulunun kapatılması veya Türk çocuklarına Yunanca Kur’an okutulması kararı da “sıfır sorun politikamıza” zerre halel getirmedi!..
Derdim, Türk-Yunan ilişkilerini anlatmak değil, başka birşey.
Memleketimizde yeni Anayasa, Türklüğün Anayasa’dan çıkarılması, terör örgütüyle mütareke, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi başta olmak üzere freni boşalmış şekilde yapılan tartışmalar var ya, keşke Başbakan Erdoğan “dostu” Samaras’a da bir danışsa ve şu soruları sorsa:
-Sizin Anayasa daha AB’ye girmeden 1975’te bir Kurucu Meclis tarafından hazırlanmış. Yahu bu kadar eski bir Anayasa olur mu?
-Anayasa’ya ve ona uygun kanunlara saygı ve dahi vatana ve demokrasiye bağlılık bütün Yunanlar için temel görev mi? Bu mecburiyet Cumhurbaşkanı ve Başbakanlarınızı da kapsıyor mu?
-Anayasa’yı cebren ilga teşebbüsüne karşı Yunanların her vasıtayla direnme hakkı ve ödevi mi var?
-Sizin Anayasanızda neden Yunanistanlılar değil de Yunanlar yazıyor? Bu AB üyesi bir ülkeye yakışıyor mu ve dahi ırkçılık değil mi?
-Cumhurbaşkanı seçilmek için baba veya ana tarafından Yunan soyundan gelmesi gibi şartınızın olduğu doğru mu?
-Cumhurbaşkanınız Anayasa’yı kasti olarak ihlal ettiğinde vatana ihanetten mi yargılanıyor?
-Sizin de bizim gibi zengin darbeler tarihiniz var. Onları özel yetkili mahkemelerde mi, yoksa normal mahkemelerde mi yargılıyorsunuz?
-Ya basın suçları? Onlar için de mi özel yetkili mahkemeleriniz yok?
-Anayasanıza göre, “Hakimlerin, Anayasa’ya aykırı olarak yürürlüğe girmiş hükümlere uymama yükümlülüğü” mü var?
Bu sorular hoşa gitmezse, ilgilerini çekebileceğini düşündüğüm son bir soru:
-Anayasanız, “İncil’in Yunanistan Kilisesi ve Büyük Konstantinopolis Hazreti İsa Kilisesi’nin onayı olmaksızın herhangi bir dile resmi çevirisini yasaklıyor”muş. Peki de siz Batı Trakya’daki çocuklarımıza Yunanca Kur’an için kimden izin aldınız?
Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu İzmir’de düzenlediği mitingte, “Uyanın beyler, babaya geldik” demiş ya, işte daha fazla öyle olmayalım diye bunları sorayım istedim, o kadar.
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
5 Mart 2013
Yorum Gönder