Bakırköy’ün Erzen’i yalan söylüyor! - Mehmet Faraç

Bu köşede, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen‘in imar skandalları ve usülsüz ihaleleriyle ilgili belgeler ve bilgiler aktarıyoruz... Erzen ne şaşırtıcıdır ki, yazılanların hiçbirini yalanlayamıyor, hatta “açıklama yaptım”diye yalan söylüyor.
Ancak özellikle CHP’den anket-araştırma işleri alan Hakan Bayrakçı, önceki akşam Erzen’i yıkama- yağlama yapmak için Ulusal Kanal’a çıkardı ve ne yazık ki çanak sorular sordu...
Partilerin adaylarını belirlemek için anket düzenleyen bir araştırma şirketi sahibinin, seçimlere birbuçuk yıl varken “seçim programı”na başlaması ve adayları ekranda pohpohlaması ne kadar etik ne kadar inandırıcı onu da Bayrakçı’ya iş veren partiler düşünsün!..
Erzen ise Bakırköy’de ve CHP Genel Merkezi’nde kendisine yönelik büyüyen tepkiden olsa ekrandan öfke kustu... Erzen’in paniğini Bakırköylüler anlıyor!.. Oysa güneş balçıkla sıvanmıyor... “Atılan çamur da paçaları ıslatmıyor!..”
Buradan tekrar soralım; Bu köşede pafta numaralarına kadar yayımladık; Bakırköy’de 12 yeşil alan Erzen döneminde imara açıldı mı açılmadı mı?..
Erzen, tıbbi malzeme satan bir şirketin ortağı olan Bahar Sunman‘ı belediyenin sağlıktan sorumlu başkan yardımcısı yapmadı mı?..
Erzen ve yardımcıları bu dönemde, bir sağlık şirketine bir milyon TL’ye yakın usülsüz ödeme yaptıkları için yargılanmıyorlar mı?.. (Belgeyi bu sayfada görebilirsiniz)
Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Ülker Durukan, Bakırköy Belediyesi görevlilerince tartaklanarak belediyeden atılmadı mı?. Bu davanın belgesi de Yargıtay’da?..
Belediyeyle ilgili haberler yapan Vizyon gazetesinden M. A. ile Ataköy dergisinden Ö.A’nın araçlarının kurşunlandığı Bakırköy’de; imar rezaletlerini yazan gazeteci Ramazan Koşak‘ın belediyeye girişi niçin yasaklandı?..
Erzen ısrarla sorduğumuz bu sorulara nedense aylardır yanıt veremiyor!..  Erzen’in basın yasasıyla ilgili cehaleti tekzip mekanizmasını bilmemesinden de anlaşılıyor!.. Çünkü bozuk Türkçeyle yazılmış beş satırlık komik fakslar Bakırköy’de yaşananları örtemiyor!.. Erzen, yüreği yetiyorsa mahkemeye gitsin, belgelerle de orada karşılaşacaktır...
Erzen ekranda saçmalayacağına ve hakaret yağdıracağına şu soruya da yanıt versin; belediyede 2 milyon 700 bin TL fazla mesai kimlere ödendi, bu konuda 829 sayılı Sayıştay ilamına dayanılarak Bakırköy Savcılığı’na verilen şikayet dilekçesini okudu mu?..
AKP’ye rant davası...
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Tuncer  Özyavuz, AKP’li Bağcılar ve Esenyurt belediyelerinin hukuksuz imar uygulamalarıyla mücadele ediyor.
CHP İzleme Komisyonu, AKP’li belediyelerle ilgili yeni davalar açmış. Örneğin Bağcılar ilçesi, Göztepe Mahallesi’ndeki Göztepe Eğitime Hizmet Derneği’nin mülkiyetindeki taşınmazın, özel sosyal- kültürel tesis alanına alınması kararıyla ilgili İstanbul 6. İdare Mahkemesi’ne dava açılmış.
Özyavuz’un verdiği bilgiye göre; AKP’li Esenyurt Belediyesi‘nin; afet sonrası çadır kurulacak olan 4 bin metrekarelik araziyi ticaret alanına dönüştürmesi nedeniyle de İstanbul 2. İdare mahkemesi’ne dava açılmış.
Bazı duyarlı CHP’liler; İstanbul’da AKP’lilerin tüm imar hareketlerini takip ediyor... Belli ki yerel seçimler yaklaştıkça daha vahim dosyalarla karşılaşacağız.
Bu mücadele yeşil alanları ranta açan zavallılara da ithaf olunur!.. Unutmasınlar ki, “ateş” olmayan yerden duman çıkmaz!..
Anayasa’yı çökertme masası!..
“Sağır sultan” deyimini boş verin; bu ülkede okuryazar olmayan yurttaşlar bile yaşananları ve derin tuzağı çok net anladı; “yeni Anayasa” çabaları cumhuriyeti çökertme planıdır...
AKP bu planı uygulamak için 10 yıldır çalışıyor. Hükümet bu plan için bürokraside örgütleniyor, yasaları değiştiriyor, başta eğitim olmak üzere cumhuriyeti ayakta tutan unsurları etkisiz hale getiriyor...
Bir taraftan da ABD’nin de içinde olduğu derin bir plan yürütülüyor. O planın içinde TSK’ye yönelik tutuklamaların yanı sıra “Atatürk’te birleştik” diyenlere yönelik kıskaç da var. Başta İşçi Partisi, Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal yöneticileri olmak üzere gazeteciler ve bilim adamlarına yönelik tutuklamalar da planın bir parçası...
Tabi bir de CHP ve MHP’nin kaset tezgahıyla dizayn edilmesi çabaları var ki, bunun beklenen etkileri ne yazık ki ortaya çıkıyor!..
Sözü uzatmayalım; CHP ile MHP “yeni Anayasa” adlı tuzağı halen nasıl göremiyor?.. Bu iki parti “Anayasa Uzlaşma Komisyonu” adı verilen masada halen niçin oturuyor?.. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi o masada hangi güç, hangi uğurda oturtabiliyor?..
Bunun bir mantıklı açıklaması olduğunu sanmıyorum da, gaflet ve dalalet nasıl bu kadar derinlere sızabilmiş işte onu pek anlayamıyorum!.. Gerisini de siz düşünün işte!..
Himalayalar’a kadar!..
Onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, oğlunun düğününü Çankaya Köşkü’nde yaptığında elektrik sayacındaki rakamı not ederek, parasını cebinden ödeyecek kadar dürüst davranmıştı...
Önceki gün vefat eden 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün eşi Emel Korutürk de savurgan olmadıklarını şöyle anlatmıştı:
“Çankaya’da 7-8 araba olmasına rağmen, oğlum üniversiteye araba ile gitmek isteyince biz ona araba aldık.”
Abdullah Gül döneminde Çankaya Köşkü’nün şatafatı için trilyonlar harcanması yetmemiş olacak ki, şimdi de Gül’ün memleketi Kayseri’ye Selçuklu ve Osmanlı mimarisini yansıtacak bir cumhurbaşkanlığı köşkü yapılıyormuş... Hem de Erciyes Dağı’na...
Gül, AKP’li Kayseri Belediyesi’nin bu girişimine niçin sessiz acaba?..
Yaratılan algı şu; “İnsan yükseklere alışmaya görsün; Çankaya’nın rakımı az gelmiş olmalı ki; birileri koltuklardan birini bu kez Erciyes’e taşıyor... Anlayacağınız yükseklik hobisinin sonu yok, Himalayalar’a kadar yolu var...”
Peki, İslam’da “israf haramdır” denilirken başkaları bunu nasıl anladı acaba?..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget