İşte şeriat! - Mustafa Mutlu

Son zamanlarda bazı kadınların, emekliyken vefat eden anne ve babalarının maaşlarını alabilmek için eşlerinden boşandığını duymuşsunuzdur. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuda birkaç gün önce bir açıklama yapmış ve “evliliğin maddi kaygılarla sona erdirilmesinin ahlaki olmadığını, hileli boşanmayla alınan maaşın haram olduğunu” söylemiş!
Çünkü, “Bu tür hileli yollarla elde edilecek gelirler, kamu malını zimmete geçirmek anlamına gelir”miş...
İyi de...
Diyanet İşleri Başkanı, acaba şu anda ülkemizdeki her üç-dört çiftten birinin boşandığını...
Bu boşanmaların tamamına yakınının da maddi nedenlere dayanan şiddetli geçimsizlikten kaynaklandığını biliyor mu? Eğer bir ülkede aile kurumu, maddi kaygılar nedeniyle yok oluyorsa bunun sorumlusu sadece vatandaşlar mı?
Onları “geçinebilecek” hayat koşullarına kavuşturmayan siyasetçilerin...
Durduk yerde işçi çıkaran ya da maaşlara yıllarca zam yapmayan işverenlerin hiç mi suçu yok?
Asıl onların yaptığı günah değil mi?

Size ne?

Ayrıca...
Bu tür konular, din kurumlarının fetvalarıyla değil, yasalarla düzenlenir. Meclis bir yasa çıkarır ve ölen yakınının emekli maaşını alabilmek için hileli boşandığı tespit edilen kişilere ağır cezai yaptırımlar uygulanır...
Sorun da kendiliğinden çözülür!
Bizde ise Meclis’in işini son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanı üstlenir oldu! Meclis’in yasal düzenlemeyle çözmesi gereken sorunlar, Diyanet’in fetvasıyla çözülmeye çalışılıyor...
Bunun adı, “devleti şeriat hükümlerine göre yönetmektir...”
Ve... Hem yasalarımıza, hem de anayasamıza göre ciddi bir suçtur!
Diyanet İşleri Başkanı, “şeyhülislam”lığa özenebilir! Ancak asıl üzücü olan cumhuriyet savcılarının, kendi varlık nedenlerine göz diken bu anlayışı görmezden gelmesi...
Üstelik bu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hâkimliğe ve savcılığa soyunduğu ilk ve tek örnek de değil... Başkanlık; kendisini yasamanın, yürütmenin ve yargının üstüne koyarak, hukuki konularda dini ahkâm kesiyor, “laik devlet” ilkesine aykırı davranıyor.
Asıl görevi, laik, sosyal, demokratik hukuk devletinin temel değerlerini korumak olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise parmağını kıpırdatmıyor!
Çok merak ediyorum; acaba Diyanet İşleri Başkanı, Cumhuriyet Başsavcıları’na, Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında soruşturma başlatılmasının dinimize göre haram olduğu konusunda da bir fetva mı verdi?

Bitmez!

İktidarın sözüm ona terörü bitirmek ve akan kanı durdurmak için PKK’yla masaya oturduğu, BDP heyetlerinin İmralı’yla Ankara arasında mekik dokuduğu şu günlerde Ankara’da ve İstanbul’da yeniden bombalar patlamaya başladı.
İlk olarak bir ay kadar önce bir canlı bomba Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’ne saldırdı.
Önceki gece ise AKP Genel Merkezi’ne lav silahlı, Adalet Bakanlığı’na da bombalı bir saldırı düzenlendi. Daha ne olduğunu anlayamadan bu kez dün İstanbul’un Kartal ve Maltepe ilçelerinde bombalı saldırı girişimlerine tanık olduk.
Bu saldırıları yapanların tek bir amacı var:
PKK’nın çekilmesiyle oluşabilecek terör boşluğunu doldurup, Avrupa’daki 20 milyon Euro’luk uyuşturucu pazarına talip olduklarını göstermek!
Çok merak ediyorum; iktidar, son günlerde sivrilmeye çalışan bu terör örgütüyle de masaya oturacak mı? Ve acaba o masa, daha kaç terör örgütü görecek?

GÜNÜN SORUSU

Hükümete yakınlığıyla bilenen Türkiye Gazetesi’nin manşetten verdiği habere göre iktidar, silah bırakacak olan PKK’lı teröristler için bir “topluma kazandırma paketi” hazırlıyormuş... Alınacak önlemler arasında suça karışmamış teröristler için fon kurulması ve eve dönenlere ekonomik yardım yapılması ya da kredi verilmesi de bulunuyormuş... Sorum yasalara ve anayasaya saygılı milyonlarca yoksul vatandaşa:
Kendinizi enayi gibi hissediyor musunuz?

Uyan Türkiye... (19)

Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen bilim insanı Fatih Hilmioğlu, kanser hastası... Ancak “tedavi hakkı”, bizzat yargılandığı mahkeme tarafından engelleniyor.
O tahliye edilmediği için ölümcül “uyku apnesi” hastalığına yakalanan Emekli Üsteğmen, Avukat Serdar Öztürk de tedaviyi reddediyor. Biz de Silivri’deki bu insanlık dramına dikkat çekmek için “devleti yönetenler”e ulaşıp, “bir şey yapmaları”nı istiyoruz.
Eğer siz de yapılanları haksızlık olarak görüyorsanız, devlet yönetiminde söz sahibi makamları arayarak kendi duygularınızı iletmeyi ihmal etmeyin.
Protokol listesinden devam ediyoruz; sıra bugün Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’da...
“Onun bu konuyla ne ilgisi var” demeyin; çünkü onun da her “iç sorun” hakkında diğer bakanlar kadar söz hakkı var:  

Faks: (0312) 418 47 37
E-posta: ismet.yilmaz@msb.gov.tr

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget