Başbakan Erdoğan, İsrail’in “özründen” rant yaratmaya çalıştığı konuşmalarından birinde Washington ve Tel Aviv’e sesleniyor: “Hamas’ı masada kabul et!”
Sanırsınız Hamas’ın en önemli hedefi İsrail’le masaya oturmak da, Tel Aviv ayak sürüyor…
Buradan anlıyoruz ki, “özür” ile birlikte Erdoğan’a bir de Hamas görevi verilmiş!
ARAP BASINCINI GİDERMEK
Hamas görevi Suriye hedefinin bir parçasıdır. Şöyle ki, Suriye ve
dolayısıyla İran hedefine kilitlenen İsrail’in, Filistin sorununun
yarattığı ağırlıktan olabildiğince kurtulması gerekiyor. İsrail’in
Türkiye-Katar-Suudi Arabistan ittifakına açıktan dâhil edilmesinin
karşılığında ortaya çıkacak Arap basıncının giderilmesi gerekiyor.
Filistin sorununda kimi çözüm adımlarının konuşulması ve Hamas’ın
masaya çekilmesi, hem bölgedeki kimi ülkeleri tarafsızlaştıracak hem de
Atlantik cephesinin elini güçlendirecektir.
Nitekim Obama’nın İsrail ziyareti ile dünyaya verilen “ABD bağımsız bir Filistin devletini destekliyor” mesajı tam da bu amaçladır.
HAMAS’I İRAN’IN ETKİSİNDEN ÇIKARMAK
İşte burada Erdoğan’a büyük roller düşüyor. Obama Erdoğan’dan, Hamas’ı İsrail’i tanımaya zorlamasını istiyor.
Peki, Erdoğan bu görevi nasıl yerine getirecek?
Aslında bu, Erdoğan’ın yabancı olduğu bir görev değil. Örneğin İsrail’in Gazze’ye saldırdığı Kasım 2012’de de Hamas sert yanıt verince Erdoğan yine göreve çağrılmıştı. ABD AKP’den Hamas’a baskı yapmasını istemiş, hatta Obama bir açıklamasında “Hamas’ın durdurulması Erdoğan’ın sorumluluğunda” bile demişti!
O süreçte bir yandan İsrail ile Mısır, Hamas’ın silahsızlandırmasını
konuşurken, bir yandan da İran devreye girerek Hamas’a manevra alanı
yaratmıştı. O mücadele, Hamas ile El Fetih’in “yakınlaşmasıyla”
sonuçlanmış, Türkiye ve Mısır bunu kendi hanesine yazmaya çalışırken,
Hamas İran’a teşekkür etmişti!
ERDOĞAN’IN ‘KOLAYLAŞTIRICI’ ROLÜ
Atlantik cephesinin yol haritasına göre Hamas İran’ın etkisinden
çıktıkça; birincisi 1967 sınırlarını kabul edecek, ikincisi İsrail’le
masaya oturacak ve üçüncüsü de İsrail’i resmen tanıyacak!
İşte Erdoğan bu üç adımlık yol haritasını Meşal üzerinden Hamas’a kabul ettirecek isim olarak İsrail’in “özrünü” hak etti!
Zaten Erdoğan, Hamas konusunda uzun bir süredir İsrail’in elini güçlendiriyordu. Meşal’in
Türkiye ziyaretine gösterilen sahne ve perde arkası tepkilerin
farklılığı sırasında da iyice belirginleşmişti ki, İsrail için Erdoğan büyük kolaylaştırıcıydı.
Erdoğan, Atlantik cephesinin Suriye’ye açtığı savaş
koşullarında da Sünni müttefikleriyle birlikte Hamas’ı Batı adına
kontrol etmeyi sürdürdü:
1. Hamas’a Şam’daki ofisini kapatması için ağır baskı uygulandı. Erdoğan o süreçte de görevliydi ve Meşal üzerinden Hamas’ı Şam’ı terk etmeye zorladı. Sonunda Hamas ofisini Şam’dan Katar’a taşımak zorunda kaldı!
2. Katar Emiri Hamad Bin Halife el-Sani, Gazze’yi ziyaret eden
ilk Arap lideri oldu. Kuşkusuz ziyaret ABD ve İsrail izinliydi… Ağır
ekonomik sorunlar altındaki Gazze ve Hamas, Katar’ın dolarlarıyla
“yumuşatılacaktı.” Karşılığında da Hamas’ın, ABD’nin terör örgütü
listesinden çıkarılması müzakereye açılacaktı.
ERDOĞAN’IN YOLU
İsrail ile Suriye arasında arabuluculuğa soyunarak yola çıkan Erdoğan’ın
dört yılın sonunda İsrail’le birlikte Suriye’ye sefere hazırlanma
noktasına gelmesi, bakalım İslamcı çevrelerde bir soru işareti yaratacak
mı? Yoksa Filistin davası da Amerikan ılımlı İslamcılığına kurban mı
edilecek?
Yorum Gönder