Araya çok şey girdi, nevruzla ilgili önemli bir “değişimi” yazamadım. İçişleri Bakanı Muammer Güler nevruzdan önce “bütün önlemleri” aldı... BDP’lilerin “ırkçı provokasyonlara karşı bizi koruyun”
 talebi üzerine valiliklere genelge gönderdi... Genelge sonuç verdi, 
özellikle Diyarbakır’da güvenliği PKK’lılar sağladı. Polis herkese “güleryüzlü” davrandı. Teröristbaşı ve PKK paçavralarının açıldığı, örgüt sloganlarının atıldığı alana, “Dağda ölen PKK’lıya ağlamayan insan değildir” diyen Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven de konuk oldu. Keşke Başbakan ve İçişleri Bakanı’nı “kahreden” alandaki Türk Bayrağı eksikliğini o giderseydi!..
Bakan
 Güler Nevruz günü Emniyet Genel Müdürlüğü Kriz Merkezine oturup, 
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Emniyet Genel Müdürü 
Mehmet Kılıçlar ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarıyla birlikte 
Diyarbakır’daki gövde gösterisini canlı canlı izledi. Buradan medyaya 
pozlar verdi. Teröristbaşının nevruz nutkunu beğendi... Sadece alanda 
Türk Bayrağı olmamasını “nefretle kınadı”.
Nevruzdan birgün önce, “Diyarbakır’daki etkinlikte Öcalan posteri açılırsa suç teşkil eder” uyarısında bulunmuştu. O nevruz görüntülerinden sonra bu açıklaması hatırlatılınca, “Adli merciler gereğini yapar” demekle yetindi.   
Çiçeği
 burnunda bir politikacı ve bakan olan Muammer Güler yıllarca bu ülkede 
kaymakamlık, valilik yaptı. Son olarak İstanbul Valisiydi. Vali olarak 
pek çok nevruza katıldı, ateş üzerinden atladı. O zamanlar ne mi 
söylüyordu?
İşte 2003 nevruzu... Kutlamalarda yaptığı konuşmada şöyle diyordu:
“Türk
 ulusu, Atatürk ilkeleri doğrultusunda birlik, beraberlik ve barışın 
hakim olduğu, kardeşliğin pekiştiği, savaştan uzak bir bütünlük içinde 
sonsuza değin varlığını sürdürecektir. Türkiye Cumhuriyeti ayrılıkları 
değil ortaklıkları ön plana çıkaran, hoşgörü içinde, insan sevgisiyle 
dolu evrensel düşünceyi önde tutan bir anlayışı benimsemiştir. Sadece 
varlığımız tehlikeyi düştüğü zaman değil, her zaman ve her ortamda 
birlikte hareket ettiğimiz, bütünlüğümüzü, kültür değerlerimizi 
koruduğumuz, ortak değerlerimizi yaşattığımız takdirde daha mutlu, daha 
huzurlu, güven dolu yarınlara ulaşmamız mümkün olacaktır.”
Bu da 2004 nevruz mesajı:
“Tüm
 Türk dünyasının Nevruz Bayramı’nı kutluyorum. Nevruz, Türk'ün 
dirliğini, birliğini, kardeşçe yaşama bilincini, geleceğe umudunu 
simgeler. Akılcılığı, bilimi ve teknolojiyi rehber kabul edip, milli 
birlik ve beraberlik ve bütünlüğümüzü korumak, dayanışma ve barış içinde
 bulunup, ayrılıkları değil, ortaklıkları ön plana çıkararak hoşgörü 
içinde insan sevgisiyle dolu, evrensel bir düşünceyi ön planda tutan 
Büyük Önder Atatürk, kişilerin, zümrelerin ve sınıfların egemenliğini 
reddederek, ırkçılığa karşı çağdaş, insancıl bir milliyetçiliği 
benimsemiştir. Bu duygularla bayramları kutlayacağız.”
2013 nevruzu. Ne “Türk ulusu, ne Atatürk ilkeleri”nden söz etti. Dahası “ortaklıkları” değil, “farklılıkları” ortaya çıkaran ırkçı terör örgütü ve uzantılarının gövde gösterisini seyretti.
Acaba
 Bakan Güler’in, ama bilhassa silah arkadaşları terörle mücadelede 
şehit, gazi ve dahi hapis olan Jandarma Genel Komutanı Kalyoncu’nun içi 
hiç mi sızlamadı?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
29 Mart 2013     

Yorum Gönder