Şüphe haklı çıktı! - Necati Doğru

Öcalan’ın sızdırılan tutanakta sıraladığı istekleri; ancak “Türk Ordusu’nun  yenildiğini kabul etemek” halinde gerçek olur.
Doğuya Kürdistan diyorlar.
Ve sıralıyorlar:
Ordu Doğu’dan çekilsin.
Polis Doğu’yu terk etsin.
Bölgenin adı değişsin.
Özerk Kürt Bölgesi olsun.
Yönetim Kürtlere bırakılsın.
Barış gelecekse, akan kan duracaksa, analar ağlamayacaksa ancak “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bir Kürt Özerk Bölgesi” olarak bizzat Büyük Millet Meclisi’nden karar çıkartılarak kabul edilince sorun çözülecek.
Baldıran zehri iç daha iyi.

Türkiye zor durumda.
Ordu bunun için çökertildi.
Şüphe dağ oldu.
Soruyu; “Siz ne vereceksiniz de PKK silahı bırakacak, Türkiye topraklarını terk edecek” diye soranlar “şüpheci olmakla ve barışı zora sokmakla” suçlanmıştı.
Şüphe haklı çıktı.

Xxx

2006 yılıydı.
ABD, eski NATO Başkomutanı emekli Orgeneral Joseph Ralstonu, “PKK Kordinatörü” olsun diye görevlendirdi. Türkiye’de, Emekli Orgeneral Edip Başer’i  “Terörle Mücadele Koordinatörü” yaptı.
Edip Başer, açılıma karşı çıktı.
Görevden alındı.
Yeni Çağ gazetesi muhabiri Fatih Erboz,  Edip Başer’i bulup konuşturdu ve gazetesinde (2 mart tarihli) emekli orgeneralin “tutanaklar konusundaki” düşüncelerini yayınladı.
Edip Başer şunları söylüyor.
“Bir tarafta her tür suçu işlemiş bir örgüt, bir tarafta da devlet! Aynı statüde görüşülüyor ve “karşılıklı silah bırakma, ateşkes” gibi yanlış ifadeler kullanılıyor… Örgüt sınır ötesine geçecek. İninde yaşayacak. Barzani destek olacak. Finans gücü sürecek. Avrupa’da haraç kesecek.
Nasıl barış bu!
Terörle müzakere ediyorsanız bu davayı kaybetmişliği kabullenmiş oluyorsunuz. Masaya oturunca ortaya istekler, doğal olarak pazarlık süreci geliyor. Terör örgütünün talepleri asla sona ermeyecek. Önce bir kitap, sonra tüm kütüphaneyi isteyecekler. En tehlikeli durum, örgütün Türk-Kürt çatışması yaratarak “Büyük Kürdistan kurulmasını” hedeflemesi…”
                                                                                                         
Xxx


Edip Başer haklı.
Talepler asla son bulmayacak gibi görünüyor. Çünkü Abdullah Öcalan, sızan tutanaklarda; “Eğer taleplerim karşılanmaz ise PKK’lıların geri çekilmesini durdururum. Ve 50 bin PKK’lının katıldığı bir halk savaşı başlar” diye gözdağı bile verdi.
Yakında harita konuşulur.
Gerçekten; Öcalan’ın “Özerk Kürt Bölgesi olsun” dediği Anadolu toprağına kaç il ve hangileri giriyor?
Harita nasıl çizilecek.
Batıda samimiyetle ve yürekten “Kürt-Türk bin yıldır et ve tırnak gibi olduk, aramızda hayat birliği akrabalığı kurduk” diye inanan Türkler ve batıya yerleşmiş Kürtler, böyle bir haritanın çizilmesini nasıl içlerine sindirecekler?
Şüphe dağ oldu.
Şüphe haklı çıktı.


(uyan borsu)
Elektrik  indi
vatandaşa
yansımadı!

Ekonomide “Zam gelince vatandaşa yansır, indirim yapılınca vatandaş havasını alır modeli” işlemeye başladı. Türkiye’de tüketilen elektriğin yaklaşık yarısını sağlayan TETAŞ, ocak ayından geçerli olmak üzere satış fiyatında yüzde 14.8 indirim yaptı. Ancak bu indirim tüketicilere yansıtılmadı. Bu indirim, üç aylık tutarı 575 milyon lira, dağıtım şirketlerinin kasalarına girecek.  Elektrik Mühendisleri Odası, vatandaşı indirim dışında tutan kararın iptali için Danıştay’a başvurdu.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget