Sabih Kanadoğlu ve Erdal Sarızeybek, Öcalan'ın tutanakları için ne dedi

İmralı Cezaevinde tutulan PKK’nın ele başı Abdullah Öcalan’ın, BDP’li milletvekilleriyle yaptığı görüşmenin tutanaklarıyla, Devletin elindeki tutanaklarının karşılaştırılmaya başlandığı öğrenildi.Görüşme tutanaklarında yer alan Öcalan’ın sözleri, AKP’de de büyük rahatsızlık yarattı. Terör uzmanları da, ortaya çıkan gelişmeleri “AKP ve PKK’nın halkı tehndit ettiğini” belirttiler.
Başta Şemdinli olmak üzere sınır bölgesinde 12 yıl görev yapan emekli Jandarma Albay Erdal Sarızeybek, tutanakları inceledikten sonra SÖZCÜ’ye şu değerlendirmelerde bulundu:

AKP, terörle mücadele adına bir şey yapmadı
Türkiye’de terörle mücadele süreci yaklaşık 30 yıldır devam ediyor. Bugün, AKP hükümeti, PKK terör örgütüyle bir müzakereye girerek kendinden önceki hükümetlerin sözüm ona baş edemediği bu terör belasından Türkiye’yi kurtaracağı iddiasıyla ortaya çıkıyor. Aslında bu doğru değildi. AKP hükümeti göreve başladığından bu yana geçen 10 yılda, iddia ederek söylüyorum ki terörle mücadele adına hiçbir şey yapmamıştır.
Tabii terörle mücadele öylesine karmaşık bir konudur ki, Başbakan Erdoğan ekranlara çıkıp da milletimize seslenerek ‘ey milletim terörü ben mi yarattım, benden önce de vardı. Onlar başaramadılar, işte ben bitireceğim’ dediği zaman kamuoyunun aklını karıştırmaktadır. Çünkü, 30 yıllık süreçte Turgut Özal döneminde PKK terör örgütü silahlı bir güç olarak ortaya çıkarılmıştır. Bu da ABD’nin Körfez Savaşının bir sonucudur.

Millet, yönetenler tarafından aldatılıyor
Sonradan gelen Tansu Çiller siyaseti, ‘şiddete şiddet’ politikası izleyerek ve bu şiddetten zarar gören halkımızı da unutarak 3 bin 225 köyün boşaltılmasına yol açmış, 2 milyon insanın göç etmesine neden olmuştur. Göçten mağdur olan halkımız Recep Tayyip Erdoğan siyaseti eliyle Habur gibi olaylarla PKK’ya doğru sürüklenmiştir.
Özal, Çiller ve Erdoğan siyasetini yan yana getirdiğimizde Özal döneminde PKK silahlandırılmış, Çiller döneminde mağdur halk kitlesi yaratılmış, Erdoğan döneminde de mağdur halkla silahlı unsurlar bir araya getirilmiştir. Dolayısıyla, olaya bu pencereden baktığımız zaman Türk milletinin kendini yönetenler tarafından aldatılmış olduğu apaçık ortadadır.

AKP-PKK birbirlerine destek veriyor
Bugün ortaya çıkan AKP-PKK görüşmelerinde, birbirlerine nasıl destek verdikleri kamuoyunun bilgisindedir. Önümüzde ise bir anayasa taslağı vardır. Nihayetinde bu anayasa taslağı halkoyuna mutlaka sunulacaktır. AKP’nin ve PKK’nın yaptığı açıklamalardan anladığımız odur ki, Türk milleti, Atatürk, Türk tarihi bu Anayasa ile ortadan kaldırılmak istendiği anlaşılmaktadır. Sadece bu değil, AKP’nin 10 yılda yaptığı özelleştirmeler ve toprak satışları, ‘Dinlerarası Diyalog” adıyla Fener Rum Patrikhanesi, ‘öğretim özgürlüğü’ adıyla özel okullar, yerel yönetimler adıyla Doğu ve Güneydoğu’da PKK’ya verilmesi düşünülen‘özerkliğin’ bu Anayasada yer alacağı düşünülmektedir.

Millet bu tuzağa düşmemeli
Bu da bizi doğrudan doğruya 1920 Sevr İşgal planına götürecektir. Bugün ‘terörü bitireceğim’, ‘Analar artık ağlamasın’, ‘Akan kanlar dursun’ hikayeleriyle ortaya çıkanlar, aslında halkımıza sempatik görünerek öyle bir Anayasa’ya halk desteği sağlamak için çabalamaktadır. Ama Türk Milleti asla bu tuzağa düşmeyecektir.

AKP’de, PKK’da tehdit ediyor
AKP hükümeti , resmen Türk milletini tehdit etmektedir. ‘Ya bu anayasaya oy verin, ya da PKK iç savaş çıkartacaktır’ diyor. Aynısını PKK’da söylemektedir. ‘Ya Erdoğan’ı destekleyin, ya da 50 bin kişiyle iç savaş çıkartacağım’ dediği görüşme tutanaklarında görülmektedir. Dolayısıyla, Türk milletinin varlığı ve bekası şu an AKP-PKK ittifakıyla fiilen tehlikeye düşmüştür.
Üstelik, yine görüşmeden çıkan sonuca göre, ‘bebek katili Apo, ‘MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a sahip çıkın’ demektedir. Bunu anlamak mümkün değildir. AKP, hükümet de olsa, Devlet değildir. Devlet biz Türk milletiyiz.

Örgütle işbirliği yapamazsınız
Sonuçta hukuken olaya bakarsanız hükümet de olsanız, Devletimizin bölünmez bütünlüğünü parçalamayı hedef almış bir örgütle işbirliği yapamazsınız, bu Anayasal suçtur. Bir de olayın vicdani boyutu vardır: 8 bin 600 vatan evladını şehit eden bu katillerle yapılan görüşmeleri şehit analarına, çocuklarına, eşlerine nasıl anlatacaksınız?

PKK denilen ayak takımıdır
PKK ile yapılan görüşmelerden, AKP hükümetinin elde edeceği hiçbir şey yoktur. Çünkü, bu örgüt Türk milletinin bağrından çıkmış bir örgüt değil, ABD ve İsrail’in ‘Küresel Kürdistan Projesi’nin silahlı ayağıdır. 1920’de silahla vatanımıza saldıranlar, şimdi bu örgütü kurarak ve Kürdistan çığlığı atarak yine saldırmaktadır. Eğer ki AKP hükümeti Türk milletini bu terör belasından kurtarmak istiyorsa ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesiyle, İsrail’in Yahudi Kürdistan projesiyle mücadele etmelidir. PKK dediğiniz ayak takımıdır, asıl mesele bunların arkasında duranlardır.”
------

Sabih Kanadoğlu: İşbirliğinin belgesel kanıtıdır

Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın, BDP milletvekilleriyle görüşmenin basına sızan tutanaklarını SÖZCÜ’ye şöyle değerlendirdi:
“Vardığımız nokta, silahları bıraktırılmadan bir terör örgütüyle müzakereye girişmenin doğal sonucudur. Sızdırılan tutanaklar, içerik olarak tehdit, şantaj ve işbirliğinin belgesel kanıtıdır. Hedef alınan, Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğü ve doğrudan rejimidir. Türk milleti, şaşmaz sağ duyusuyla bu ibret veren, tiksinti doğuran tabloyu kuşkusuz tam olarak değerlendirecektir.”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget