Buradan Başbakan Erdoğan'a sesleniyorum:
-Allah aşkına; bu Melih Gökçek'in başka işi yok mu? Ankara'nın her işini tamamladı da şimdi mahalle kavgası yapar gibi Twitter kavgasına mı kaldı işi?
Beyefendi; Türkiye'nin başkentinin başkanı ama daha taşıdığı görevin ağırlığının farkında değil.
Bu kaçıncı örnek. Boş gezenin boş kalfası gibi çoluk çocukla Twitter üzerinden kavga ediyor.
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın romanlarında vardır ya... Mahalle kavgacısı hanımlar... Sanki onlardan birisi...
Kışkırtıcı mesajlar atıyor; sinekleri bala çeker gibi tartışma ortamına çekiyor. Çocuklar kızıp hakaret edince de hemen mahkemeye koşuyor.
Haberler doğru ise Bay Gökçek son bir buçuk yıl içinde tam 450 kişi ile mahkemelik olmuş...
Şaka değil... Gerçekten de Melih Bey işini gücünü bırakmış, kendisini bu Twitter'a hapsetmiş...
Bence burada psikolojik bir sorunla karşı karşıyayız.
Dikkat edin; kendisinin Türkiye'de bir eşi, bir benzeri daha yoktur. O yüzden, psikolojik bir vakadan söz ederken abartmıyorum.
YA MAHKEME?
Belediye işlerini bırakıp Twittercılık oynayan Melih Bey'in son icraatı yaşadığımız siyasi sürecin ne denli bir baskıya dönüştüğünü göstermesi açısından çok ilginç. Kendisine, lise öğrencisi bir kız; "Müslüman geçinerek kul hakkı yediğin için edepsizsin Melih Gökçek" diye twit atıyor. Melih Bey, mahkemeye baş vuruyor. O baş vurur da gereği yapılmaz mı? İrem Aksoy adlı öğrenciyi 7 polis gelip okulunda iken göz altına alıyor.
Polis bununla da yetinmiyor. İram'in evini basıyorlar; taşınır bilgisayarı ile sabit bilgisayarın harddiskine el koyuyorlar.
Sokakları dolduran teröristlere böyle sıkıp takip uygulamayan polisi tebrik ediyorum. Bir AKP'li belediye başkanına laf söyleyen öğrenciyi perişan etmek, onların elbette ki birinci görevi...
Biliyorum ki İstanbul polisi; bu emri Ankara'daki çok Gökçek Beyefendi'nin baş vurduğu mahkemenin aldığını söyleyecektir.
Eğer mahkeme böyle bir karar aldı da polise emretti ise, o mahkemeyi de tebrik ediyorum.
İleri demokrasimizin yeni mahkemeleri; elbette ki iktidar partimize bağlı bir belediye başkanını rahatsız edenin hakkından gelecektir.
***
Değerli Ankara halkı... Bu rezalete ne zaman dur diyeceksiniz? Ne zaman Melih Bey'i belediye başkanlığı görevinden azat edip de rahat rahat çoluk çocukla twitleşmesinin yolunu açacaksınız?
İSTANBUL POLİSİ
Canımızı, malımızı, hatta namusumuzu polise emanet etmişiz. Modern çağın en önemli güvenlik kuruluşu polis. Sıkıntıları çok... Yedi Kocalı Hürmüz gibiler.
Şehirlerdeki it köpek takımı polise getirilen kısıtlamalar yüzünden namuslu insanın başına bela kesildi. Demokratikleşme adı altında suçlular ödüllendirildi.
Polisin suçlularla mücadelesi suç gibi gösteriliyor artık.
Buna bir de polisin yanlış kullanılması eklendi. Maalesef toplum polisi; gücünü demokratik eylemleri terör eylemi gibi görerek kullanıyor. Bu yanlışın bir an önce son bulması lazım. Üniversitelerde masum gösteri yapan öğrencilere karşı uygulanan baskı bunun ispatıdır.
Lütfen şiddete ve silaha başvurmayanların gösterisini; terör örgütüne yapılandan daha şiddetli biçimde ezmeye kalkışmayın.
Bu durum; dönüp polisin tümüne zarar veriyor.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'dan trafik polisini daha etkili biçimde devreye sokmasını bekliyoruz. Çünkü; otobüs durakları bile işgal altında; yollar otopark gibi kullanılıyor; canı sıkılan ters yola bile giriyor da hesap soran yok.
Yorum Gönder