ABD, İsrail ve Yunanistan deniz ve hava kuvvetlerinin katıldığı Noble Dina adlı tatbikat 21 Mart’a kadar sürecek. Yunanistan Deniz Kuvvetleri, tatbikatın Girit Adası ile Doğu Akdeniz arasında yapılacağını açıklarken, İsrail Savunma Kuvvetleri, Akdeniz’de gerçekleşecek tatbikatta, üç ülke deniz kuvvetleri arasında operasyonel işbirliği düzeyini arttırma, arama kurtarma, acil durumlarda yakınlık, verimlilik, tahliye, gemicilik ve yangın söndürme konularında gelişimin hedeflendiğini duyurdu.
Nobla Dina ismi bize yabancı değil. Daha önceleri Türkiye, ABD ve İsrail arasında Mermaid-Denizkızı kod adıyla yapılırdı, sadece arama-kurtarma tatbikatı niteliğindeydi.
Geçtiğimiz yıl 26 Mart-5 Nisan arasında ABD, İsrail ile Yunanistan deniz ve hava kuvvetlerinin Meis Adası, Girit ve Güney Kıbrıs arasında yaptığı askeri bir tatbikata dönüştü. Kod adı da “Reliant Mermaid” oldu.
O tatbikatı önemli kılan Yunan basınının, “Düşmanın, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz üretim kuyularına yapacağı bir denizaltı ve hava taarruzuna karşı önlemlerin” denendiğini yazmasıydı. Açıkça tatbikattaki “düşman unsur” Türkiye ve Türk Hava Kuvvetleri’ydi.
Bu tatbikat sürerken Yeniçağ Gazetesi’nden değerli büyüğüm Hasan Demir, “Nobla Dina” adının anlam hakkında şu bilgiyi verdi:
“Bu isim İncil’den alınmadır. İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve ABD Türkiye’ye karşı bir askeri tatbikat yapıyor, tatbikatın ismini İncil’den bir bölümden koyuyor. O bölümde neler yazdığını burada nakletmeyeceğiz... İncil ve Tevrat ittifakı böyle yapıyor… TSK bir tatbikat yapsa ve tatbikatın adını Kur’an’dan bir sure yahut bir ayet koysa siz o zaman seyreyleyin çıkacak gümbürtüyü…”
Ulusal Kanal ise Nobla Dina’nın Tevrat’ın Yaratılış bölümüne dayandığını belirterek, şunları anlattı:
“Dina, Hz. Yakup'un ilk karısı Lea'dan olan kızıdır. Kenanlı (Filistinli) prens Şekem, Dina'yı kaçırıp ırzına geçmiştir. Bunun üzerine Dina'nın ağabeyleri Şimon ve Levi, kardeşlerinin intikamını almak için Şekem'e gider. Şekem, Dina'yla evlenmek istediğini, bunun karşılığında ülkesinde mülk edinmeleri, toprak almalarını ve ticaret yapmalarını teklif eder. Dina'nın kardeşleri tüm bunları kabul etmekle beraber, ‘Sen de bizim gibi sünnet olursan, bizim gibi inanırsan bu olabilir’ derler. Şekem, ağabeylerin önerisini kabul eder ve halkına, İsrailoğullarıyla dost olacaklarını anlatır ve halk; onların dinine uyar. Ancak Yakup'un oğulları çok geçmeden şehri yağmalar ve Şekem'i öldürürler.”
İşte şimdi o tatbikatın ikincisi yapılıyor. Ortaklar değişmediğine göre, “düşman unsur” da değişmemiştir tabii ki. ABD, Yunanistan, Türkiye NATO üyesi. Ama ilk iki NATO üyesi, yanlarına İsrail’i de alıp, bir diğer NATO üyesi Türkiye’ye karşı tatbikat üstüne tatbikat yapıyor.
“Bu nasıl ortaklık, müttefiklik?” diye sormayıp, bu tatbikattan kısa bir süre önceki iki gelişmeye dikkat çekeceğim.
Almanya Başbakanı Merkel Türkiye’ye gelip, döndükten hemen sonra Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı bir rapor açıklandı. Raporda, NATO’da reform yapılmasının önündeki kilidin Türkiye olduğu belirtilip, “Türkiye’nin ortaklık konseptini yapıcı şekilde desteklemediği, İsrail’in NATO ile işbirliğini veto ettiği ve Güney Kıbrıs’la ilişkilerin geliştirilmesini engellediği” anlatılıyordu.
Tatbikatın başlamasından 1 gün önce ise ABD, daha önce Türkiye’ye hibe edeceğini duyurduğu iki savaş gemisiyle ilgili yasa tasarısını iptal etti. İptal gerekçesi, “Türkiye’nin NATO’daki İsrail vetosunu kaldırmaması” idi.
Halimize bakın; İktidar, bir yandan NATO’nun patriotları ile Türkiye’nin korunduğunu iddia ediyor. Öte yandan Akdeniz’de tam gaz süren İsrail-NATO kuşatmasını görmüyor!..
Akdeniz tatbikatı 7 Mart’ta başladı. Bundan tam 29 yıl önce 7 Mart 1994’te KKTC bayrağı KKTC Meclis’nde onaylanmıştı.
Hedefte “bağlanılacak denizkızı” veya öldürülecek “Şekem” kim; Türkiye mi, Kıbrıs mı, yoksa her ikisi mi?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
9 Mart 2013
Yorum Gönder