Kahramanlık destanı yazanlar ve duygu şairleri, “baldıran şerbeti” deyimini buldular. Acılar çekilerek ve çok az insanın katlanacağı zorluklar altına girilerek elde edilen kazançlara “baldıran şerbeti” deniyor.
Baldıran şerbeti içecek.
Silahları susturacaktı.
Baldıran: Ağu otu.
Arsenik: Sıçan otu.
Zehir, baldırandı.
Zehir, arsenik oldu.
Diyor ki, “İmralı’da Öcalan ile görüşme yapan milletvekillerinin tutanaklarını gazeteye kim sızdırdıysa açıklasın, yoksa biz açıklarız”
Söyleme dikkat edin:
“Biz açıklarız”
Demek ki, biliyor.
Biliyorsan açıkla.
Ne gerek var bu cilveye!
Bu köpük muhabbete!
Tutanakları gazeteciye yayınlasın diye servis edeni bildiği halde ne için, kimin için, hangi amaç için açıklamıyor.
Baldıran şerbetini!
Arsenik şurubuna çeviriyor.
Buyurun buradan için!
Xxx
Tutanakların ve Kandil’de Karayılan’a, Ankara’da BDP’li
milletvekillerine ve Avrupa’da PKK’lılara gönderilen mektupların içinde
neler yazılı olduğunu halktan gizle fakat “tutanakları kim servis etti” onun peşinde koş.
Yeni bir oyalama.
Halka yeni narkoz.
Demek istiyor ki:
Barış istemeyenler var.
Tutanakları servis ettiler.
O zaman açıkla.
Kim servis etti?
Amacı neydi?
Halk da bilsin.
Neyin müzakeresi yapılıyor, yarın ülke nelerle karşılaşacak, halk da
öğrensin. Demokrasi de bunu gerektirir. 200 yıldır ulaşmak istediğimiz “açık toplum olma” hedefimiz de; “terör örgütü ile neyin müzakere edildiğini çok açık bilmemizi” haklı kılar.
Xxx
Bir yanda Devlet.
Diğer yanda terörist.
Masa da pazarlık yapılıyor.
Teröristle pazarlığı yapanlar da milletin seçip parlamentoya
gönderdiği ve başbakan yaptığı vekilleri olduğuna göre, tutanakların
yayınlanmasından niçin tedirgin olmaktasınız?
Vekili biliyor.
Millet bilmeyecek.
Başbakanı öğrenmiş.
Halk öğrenmeyecek.
Kaldı ki, “tutanakların açıklanması ve mektuplarda nelerin yazılı olduğunun halk tarafından da bilinmesi”
siyasetçiliğine padişah yetikleriyle donatılmış Cumhurbaşkanı olarak
devam etmek isteyen Başbakan’a altın tepsi üstünde sunulan kuzu tandır
kebabıdır.
30 yılda pişmiş kebap:
Halka söylersin.
Bak bölünme istiyorlar.
Apo’ya paşalık bekliyorlar.
Arkalarına “ABD’nin Büyük Ortadoğu Planı”nı aldılar. İran’ın batısını, Irak’ın kuzeyini, Suriye’nin doğusunu ve Türkiye’nin güneyini kopartıp “Büyük Kürdistan Devleti” kurmayı hedeflediler.
Pazarlık budur dersin.
Xxx
Böylece halk da (sadece Türk, Çerkez, Laz, Arnavut, Boşnak, Arap,
Yahudi, Rum, Ermeni, Balkanlardan göçmen, Kafkaslardan muhacir gelmiş
vatandaşlar değil doğu illerinde ve batı illerinde yaşayan Kürt
vatandaşlar hepsi dahil) içilmekte olan baldıran şerbetinin ne olduğunu
anlar.
Zehir, baldırandı.
Zehir, arsenik oldu.
Halktan niçin gizlersin.
Madem ki biliyorsun açıkla:
Kim servis etti tutanakları.
(uyan borusu)
Üniversite
bitirmiş
işsiz sayımız
yarım milyonu
geçti!
Resmi veriler açıklandı. Üniversite bitirmiş işsiz sayısı yarım
milyonu geçerek 503 bin kişiye ulaştı. İşsizler ordusu içinde üniversite
diploması olanların 2011 yılında yüzde 17.9 olan payı, 2012 yılında
yüzde 20’ye çıktı. Böylece Türkiye’deki her 5 işsizden biri “üniversite bitirmiş işsiz” oldu. Ekonomiden sorumlu bakanlara bakarsak; ekonomi çok iyi yönetiliyor.
Yorum Gönder