Fotoğraftaki dizi dizi dosyalar ne mi?
Ne tesadüf, Haliçte Yaşayan Simonlar-Dün Devlet Bugün Cemaat adlı kitabı yazdıktan hemen sonra önce “devrimcilik”ten, ardından “Ergenekonculuk”tan tutuklanan ve halen Silivri’de olan muhafazakar polis müdürü Hanefi Avcı hakkında açılmış davaların toplamının resmi.
Davalardan kastım, sadece Devrimci Karargah ve Odatv değil... Hanefi Avcı hakkında Ankara’da açılmış bir dava daha var; “PKK ve TİKKO silahlı terör örgütlerine yardım ettiği” iddia ediliyor.
Bitmedi; Geçen 2.5 yılda toplam 27 idari dava daha
açıldı. İki kez devlet memurluğundan çıkarma, 6 kez meslekten çıkarma ve
diğer disiplin cezalarıyla ilgili. Etti mi 30 dava!..
Avcı’nın tüm bu “suçlarının” yegâne delili ve ortak noktası ise işte yazdığı o kitap.
Kitabı en çok satanlar listesine girdi, halen de satılıyor, ama o tutuklu ve bir dava sarhoşu.
Başbakan Erdoğan, “Bazı kitaplar vardır ki, bombadan daha tesirlidir” derken ne kadar haklıymış!..
1970’li yıllardan itibaren uygulanan binlerce kitapla
yasak kararının kaldırıldığının müjdelendiği bu günlerde, Hanefi
Avcı’nın başına gelenlerin belgesi olan bu fotoğraf “ileri demokrasi”yi de ne kadar güzel resmediyor değil mi?
“İleri demokrasi”de artık kitaplar değil, yazarlar yasaklanıyor!..
-Avcı’nın Kazandığı Tek Dava-
Bu fotoğrafı çekmek için Hanefi Avcı’nın Avukatı Refik Ali Uçarcı’nın bürosuna gittiğimde tek bir “iyi”
haber aldım. Hanefi Avcı, Haliçte Yaşayan Simonlar kitabının
yayınlanmasından sonra aleyhinde yazılar yazan Önder Aytaç hakkında
açtığı hakaret davasını kazanmış.
Geçtiğimiz aylarda Başbakan Erdoğan’a küfrettiği için Polis Akademisi’ndeki görevine son verilen Önder Aytaç, “Hanefi Avcı’nın medyatörleri Teleşnikofları ile kamuoyunun iğfal edilmesi” başlıklı yazısında da Avcı için, “...a
kabahat sende değil, bende ve benim gibi olanlarda. Çünkü senin g..ünü
biz kaldırdık. Ama kalkan g...ünü indirmek de benim boynumun borcudur” demişti.
Avcı’nın açtığı tazminat davasında Önder Aytaç talimatla alınan savunmasında, suç kastıyla hareket etmediğini, “g...ünü” ifadesinin, “gönül gözü” anlamında olduğunu söyledi.
Ancak davaya bakan Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesi,
Aytaç’ın bu savunmasına itibar etmeyip, mahkeme masrafları hariç Aytaç
hakkında 75 gün adli para cezasının karşılığı olarak 1500 TL para
cezasına hükmetti. Gerekçesini de şöyle açıkladı:
“Zira gönül gözü halk içinde kullanılmayan bir
sözdür. Kullanılan söz, kalp gözüdür. Kalp gözünün veya gönül gözünün
kaldırılması veya indirilmesi söz konusu olamaz. Açılıp, kapanması olur.
Bu nedenle, g...ünü’deki kastı Türkçe’de g..Tünü şeklinde algılanır.
Sanık da bu şekilde kullanmıştır. Hakaret ettiği açıktır. Suçu
sabittir.”
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler...
Müyesser YILDIZ
5 Ocak 2012


Yorum Gönder