Sıfır Kere Sıfır Üç Eder! - Cüneyt Arcayürek

RTE’nin, Davutoğlu’nun sabah akşam söyledikleri gibi acaba dış politika tıkırında mı? Bakalım:
Tahran’la, Bağdat’la ilişkiler nahoş, Şam ile kopuk. Bu doğudaki durum.
Batıya gelince; Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını tanımadığımızı ilan ettik.
Almanya Başbakanı Merkel, 1 Temmuz’da Rum lideri Hristofyas’a gönderdiği kutlama mesajıyla Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ı dışlayan tutumuna yanıt verdi.
Ama başarılı yönleri de var dış politikanın. Örneğin Tahran, kendi olanaklarıyla ilişkileri kopuk Batı’dan aleyhine alabildiği bilgileri Ankara’nın Batı ülkelerinden aldığı bilgilere doğrulatıyor.
Suriye’nin jetimizi düşürmesinden hemen sonra Bağdat da celallendi.
Kandil Dağı’nı vurmak için ikide bir hava sahamızı ihlal ediyorsun, bak ha, ben de uçağınızı düşürürüm demeye başladı.
Ortak bakanlar kurulu yaptığımız, hatta aileler arası canciğer kuzu sarması misali Suriye-Türk ilişkilerimizin hali pürmelali ortada.
Özetlersek: Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, derin strateji içeren komşularımızla sıfır sorun politikasını içeren uygulamaları yüzyıllardır değişmeyen matematik kuralını altüst etti:
Artık sıfır kere sıfır üç eder, kuralı geçerli dışişlerinde!
***
Atasözü niyetine söylenen Arap bize ne kadar dosttur söylemi yine konuşulur oldu.
Arap dedin mi RTE ile takımının konuşmalarında “kardeş” sözcüğü baş tacı.
Kendi hesabıma hiçbir ulus, baş sırada Arap ulusu kardeşim değil. Neden olsunlar ki?.. Ülkeler ulusal yararları ölçeğinde dostluk kurarlar birbirleriyle.
Uluslararası ilişkilerde kardeş mardeş edebiyatı ile RTE’nin duygusal yaklaşımlarının beş paralık değeri olmadığı kanıtlandı.
RTE, Esad’ı yerden yere vuran konuşmalarında hâlâ kardeş Suriye edebiyatı yapıyor.
Suriye’de yaşam korkusu çekenleri çağırdı; gelin, sizleri yedirir içirir, bakarız dedi günlerce.
Esad’dan, ödürülmekten kaçan 40-50 bin arası Suriyeli, insanlık adına vatandaş vergileriyle, Güneydoğu’da ekmek elden su gölden yaşıyor.
Oysa nankörlüğün somut örnekleri İslahiye’de, Kilis’te yaşandı.
Sen bağrına mı bastın Suriyeli “kardeşlerini” Bay Başbakan RTE:
İlk önce yeterince su vermiyorsunuz diye çadırları yaktılar. Önceki gün de İslahiye’de ve Kilis’te isyan başlattılar. Güvenlik güçlerini silahlarıyla rehin aldılar. Taşla sopayla saldırdılar.
Türk ulusunun insanlık ve konukseverliğine böyle teşekkür ettiler.
Teşekkürlerine bir yenisini eklediler RTE’nin Suriyeli “kardeşleri”.
Lazkiye’den gelen üstelik Arap’la kıyaslandığında kat ve kat kardeş diye bağrımıza basmayı hak eden 1500 Türkmenin İslahiye’deki çadır kente yerleştirilmesini protesto eden Suriyeli sığınmacılar...
...o topraklar babalarının malıymış gibi Türk bayrağını indirip gölgesinden kaçtıkları Suriye bayrağını astılar.
***
-Yabancı basına göre- bir grup CIA görevlisi bölgede cirit atıyor. Suriye’deki kardeş kavgasına sert demeçlerle karşı çıkıyor Türkiye. Ne ki başka ülkelerin üzerimizden muhaliflere gönderilen silahlarla kardeşi kardeşe vurduranlara katkıda bulunduğu Batı medyasının dilinde.
Gündüz burada yaşayıp silahlanarak Suriye’deki muhalefet hareketine katılanlar; gece Türkiye’ye dönüyor ve sonra sığıntı yurttaşları burada buldukları yaşama isyan ediyorlar.
Irak’takiler yetmiyormuş gibi; Esad, Türkiye-Suriye sınırında Şırnak, Cizre ve Mardin’in hemen karşısındaki Kobani, Andiver, Amude gibi kentlere PKK’nin Suriye’deki kolu Demokratik Birlik Partisi’ni (PVD) silahlandırarak yerleştirdi.
İnsansız uçaklar dahil her türlü önlemi almamıza karşın 331 kilometrelik Irak sınırını aşarak gelen PKK çetelerini engelleyemeyen Türkiye…
...hükümetin başarılı diye yutturmaya çalıştığı, ama artık kimseyi inandıramadığı dış siyaset sayesinde; PKK’ye, Türkiye’ye kolayca girmelerini, kanlı eylemlerine devam edebilmesini sağlayacak yeni bir olanak sağladı: Suriye ile aramızdaki 900 kilometrelik sınırı!
Bu kafayla terör önlenecek ha!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget