AKP Hükümeti kadar “gösteriş meraklısı” bir hükümet şimdiye kadar gelmedi, bundan sonra da gelmez. En iyi yaptıkları iş propaganda. Olmamışı olmuş göstermek, bitmemişe bitmiş demek, yanlışı doğru yapmak, rakamları kendi hesaplarına göre çarpıtmak bunların işi. Bu konuda ellerine su dökecek birileri olduğunu sanmıyorum.
Bereket, insanları devamlı olarak kandırmak mümkün değil. AKP Hükümetinin uygulamalarından bıkan halkta tansiyon her geçen gün yükseliyor. Bu havayı ne yandaş anketlerde görebilirsiniz, ne de onlarca koruma ile gezerken anlayabilirsiniz. Bizim gibi devamlı olarak halkın içindeyseniz bu bıkkınlığı, yükselen bu nefreti görebilmeniz mümkündür.
Nasıl olmasın ki;
*Türk Ticaret Kanununu yenilediler. Tam komedi. İşadamları feryat etti;
“Aman bunu düzeltin, hepimiz hapse gireriz” dediler. AKP İktidarı önce inat etti, sonra baktılar ki çıkardıkları kanun bir halta benzemiyor, tekrar düzelttiler. Fakat “şaşkın ördek” örneğinde olduğu gibi bu defa da düzeltirken bir daha bozdular. Örnek; 30 yaşında bir vatandaş bankaya kredi başvurusunda bulunuyor. Babasının kefaletini istiyorlar. Baba bankaya gidiyor, evrakları imzalayacak fakat bankacı “Babanızın kefilliği için annenizin rızası lazım” diyor. Annenin okuma yazması yok. Bu kez “Noter ifadesi ve iki şahit” istiyorlar.. Yani tam içler acısı bir durum.
*AKP Hükümeti, tasarruf yapacağız diye çok sayıda ilçedeki Adliyeleri kapattı.
Oradaki Hakim ve Savcıları başka yerlere gönderdi.
İlk bakışta normal görünüyor. Peki, İlçe Seçim Kurulları ne olacak? Bunların Başkanı Hakim değil mi? Başkanı Hakim olmayan İlçe Seçim Kurulu olur mu?
Ali Dibo’dan Bakan olursa, Hakimsiz İlçe Seçim Kurulu da olur.
AKP İlçe Başkanlarını, İlçe Seçim Kurulu Başkanı yapın, olsun bitsin!...
*Başbakan Erdoğan artık “Usta” olduğunu kendisi ilan etti. Ustalık için kimden el aldığı, kimden icazet aldığı belli değil. Herkesten yarım-yamalak bir şeyler duymuş, hepsi karışınca kafa tam bir çorba oldu…
Erdoğan daha dün, “Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Dil, Tek Millet” diye bağırıyordu. Kendisinin görevlendirdiği beş milletvekili “Yerel Yönetimler Reformu” hazırladı. Bu tasarıya göre, öğretmenleri yerel yönetimler atayacak, yerel yönetimler vergi ve harç koyabilecekler.
Bölünmenin, “resmi” hale getirilmesinin en büyük adımını atıyorlar.
*Daha geçen sene bazı Arap ülkeleriyle aramızdaki vizeleri kaldırdık.
Suriye ile de kaldırdık.
Bir sürü insan AKP Hükümetine güvenip, Suriye ile iş bağlantısı yaptı.
Geçen hafta Suriye ile sınır kapılarını kapadık. Peki bu insanlar ne olacak?
Bu insanların kaybolan servetleri nasıl karşılanacak?
Bunları söyleyen yok. Ama Suriye’den kaçan, kendi vatanını korumaktan aciz
40 binden fazla eşkıyaya günde üç öğün yemek, yatacak yer, ceplerine harçlık hatta prezervatif parası bile veriyoruz!...
Hükümetten, varsa aklı başında biri çıkıp bize bu çelişkileri bir anlatsa, fena mı olur? Niçin kaldırdınız vizeleri, niçin indirdiniz kapıları ?...
Karı-Koca ağır hasta çocuklarını alıp doktora gitmişler. Doktor, çocuğu muayene etmiş ve fıkra bu ya, pencereden fırlatıp atmış ve ana-babaya, “gidin hemen yenisini yapın, bunun iyi olması imkansız” demiş…
Bu hükümetten artık derdine deva, hastalığına şifa, ülkeye huzur bekleyen varsa kendisinin bileceği iştir. Beklesin beklemesine ama, daha çok bekler.
Bu kadar yıllık tecrübeye dayanarak söylüyorum ki, bu hükümetten artık Türkiye’ye hayır gelmez.
Daha fazla zarar vermesinler, yeter de artar bile…
Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Temmuz 2012
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11
Yorum Gönder