Polis Güvenliği ve Aile Albümü! Tam saha press! - Ahmet Tan

Polis Güvenliği ve Aile Albümü! Tam saha press!
Her dönem ilgililer için, TBMM milletvekili tanıtım albümü yayımlanıyor.
Meclis’te görevli polis memurları bu fotoğraflı albüm sayesinde sayın milletvekillerini 50 metreden tanıyıp onları selamlıyorlar.
Böylece “Sen beni nasıl tanımazsın!” diye fırça yemek dahil her türlü beladan kurtuluyorlar.
Ancak Meclis dışındaki polislerin işi çok zor.
Onların milletvekillerini tanımaları yetmiyor.
Milletvekili çoluk çocuğunun, hısım akrabasının tanınması çok daha önem arz ediyor.
Son olay bunu kanıtladı.
AKP Hatay Milletvekili Hacı Bayram Bey’in muhterem oğlunu tanımayan polislerin başına neler geldiğini günlerden beri izledik, gördük.
Bu durumda, TBMM Başkanlığı’nın, bir de fotoğraflı milletvekili aileleri albümü yayımlaması şart oldu.
Bu albümün tüm karakollara, devlet dairelerine ve özellikle de Emniyet teşkilatına dağıtılması gerekiyor.
Ayrıca kamuda görev alacakların, görev yapmak istedikleri illerin milletvekillerini “maaile” ismen ve resmen tanıdıklarına ilişkin KPSS’den geçerli puanı almış olma şartı da getirilmelidir.
Adı sanı, fotoğrafıyla birlikte ezberlenecek 550 milletvekili olduğu halde, çoluk çocuk hısım akraba ile birlikte albümdeki “özenle muamele edilecek kişi” sayısı on binlere varabilecek.
Şahsen tanıma ve bir süre “bağımsız milletvekili” sıfatıyla birlikte yüce Meclis’te görev yapma şansına sahip olduğumuz kimi siyasetçiler var.
Ki bunlardan biri de Şanlıurfa milletvekili Sayın Seyit Eyyüboğlu’dur.
Ki kendisinin 18 çocuğu bulunmaktadır. (Geçen dönem 17 idi!)
Bereket versin, Seyit Bey’in çocukları da en az babaları kadar mazbut ve efendi kişiler.
Bir çift kaşarlı tost yüzünden polisle tartışmaya girecek halleri yok.


Daha iki yıl süre var.Ama “Çankaya çekişmesi” uç vermeye başladı bile.
Önce, “üstüne ne vazife” ise, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, “Gül bir daha aday olmaz!” diye açılama yapıyor.
Ardından Başmüzakereci Egemen Bağış, “Gül’den çok iyi NATO Genel Sekreteri olur!” diye “boş müzakereye” girişiyor.
Bunun anlamı açık:
Tayyip Beygiller, şimdiden, Gül’ün 2. kez aday olmasının önünü kesmek istiyor.
Bunu görmemek için, affedersiniz, süzme salaklık yetmiyor.
Şaşı olmak, yani hem Erdoğan’a hem de Gül’e bakmak, ikisini birden idare etmeye kalkmak gerekiyor.
Bu nedenle Cumhurbaşkanı Gül’ün bir anlamda özel sözcüsü olan meslektaşımız Ahmet Sever’in ölçülü ama o derece de keskin yanıtını iyi okumak gerekiyor.
“İkinci kez aday olmasına karşı çıkan AKP’lileri özensizlikle” suçluyor.
Sever’in amacı, özensizlik yapanların aslında “densizlik” yaptıklarını Abdullah Gül adına ima etmek!
Dün öğleden sonra bu kez de, Tayyip Bey’in partideki sözcüsü Hüseyin Çelik, her zamanki çevikliğiyle topa giriyor:
“Şimdi de jest yapma sırası Sayın Gül’de!”
Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığı makamı sanırsınız...
Lunapark tahterevallisi!
Birisi jest yapıp bindiyse, bu kez jest yapıp öteki insin!
Jest yapması için de parti içi-dışı tüm yağdanlıkların elbirliğiyle...
Alkış tutmaya ve laf kıtlığında asma budamaya yöneliyor:
Çelik’in dünkü sözlerine bakar mısınız:
“Sayın Gül’ün aday olabilmesinin imkân dahilinde olması mutlaka aday olacağı anlamına gelmez. İmkân dahilinde olması farklıdır, mümkün olması farklıdır!”
İkbalini, istikbalini Erdoğan’ın arkasına takılmakta görenler, Gül’ün önünde şimdiden baraj kurmaya yöneliyor.
Çankaya oyunları başlıyor!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget