CHP’nin Potansiyeli - Öztin Akgüç

CHP’nin Potansiyeli
CHP niçin uzun ömürlü bir partidir? Vatandaşın azımsanmayacak bir bölümü niçin CHP’yi destekler? İç ve dış tüm şer odaklarının çabalarına, iğvasına, karalamalarına karşın CHP ve kurucusu Atatürk niçin silinememiştir? Bu konuda bir araştırmam olmadığı gibi araştırma olanağım da yok. Sadece iç gözlem, aile ve yakın çevreye bakarak sınırlı ölçüde dış gözlem yapabilir, nedenlerini düşünebilirim.
İç gözlem, sınırlı dış gözlem ve düşüncelerle şu sonuçlara varmaktayım.
CHP, bağımsızlıktan yana, antiemperyalist, yayılmacılık karşıtı, Türkiye Cumhuriyeti’ni benimsemiş, laik, halkçı, cumhuriyetçi, devrimci, devletçi, milliyetçi (ulusalcı) bir partidir. CHP’nin okları, partinin bu niteliklerini simgeler.
Altı ok zaten solculuğu, demokratlığı, sosyal devlet olmayı içerir. Solculuk, demokratlık altı okta mündemiçtir. Altı ok tutarlı biçimde bir bütün olarak yorumlanmalıdır. Laik, halkçı, cumhuriyetçi olunmadan demokrat olunamaz. Demokrat olmanın temel koşulları, laiklik, halkçılık, cumhuriyetçiliktir. Bazı ülkelerin yönetim şekline bakarak, cumhuriyetçilik - demokrasi tartışmasına girmenin anlamı yoktur. Vatandaşlar arasında ayrım yapmadan, inançları siyasete, devlet yönetimine karıştırmadan, herkesin hakkını vererek, ulusal iradenin gerçekleşmesi amacı, demokrasi ile tam uyumludur. Halkçılık, laiklik ve cumhuriyetçilikten yoksun demokrasi, bir şekil, bir aldatmaca, bir etiket olarak kalır. Rahmetli hocamız Prof. Dr. Bülent Nuri Esen’in dile getirdiği gibi kakokrasi olarak bile yaftalanamaz.
***
Halkçılık ve devletçilik birlikte düşünüldüğünde, ekonomik açıdan sol yönetimi ifade eder. Halk yararına, ayrım yapmadan toplumsal yararı en çoklayan planlı bir devletçilik anlayışı, zaten sol yönetimin temelidir. CHP’nin sosyal demokrat bir parti oluşu, yeni bir anlayış, yeni bir yorum değildir. Halkçı devletçilik, sosyal demokratlığı içerir.
Ulusalcılık, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, çıkarlarını, saygınlığını korumayı, yayılmacılık karşıtlığını, antiemperyalist olmayı amaçlar. Düzmece, emperyalizmin güdümünde milliyetçilik olmaz. CHP bu yönden milliyetçi olarak isimlendirilen çevrelerden, partilerden ayrılır.
Ülkemdeki insanların en az üçte birinin bu ilke ve amaçları benimsediğine inanarak umut ederim. CHP, bu ilke ve amaçlar doğrultusunda birleşmiş olanların partisi, kitle partisidir. Her gelir grubunda, her meslekte, her bölgede, her dini inançta, her etnik kökende, bu ilke ve amaçları benimsemiş insanımız vardır.
Kişisel olarak “yeni CHP”, “liberal sol” gibi söylemleri fantezi, belki ağır kaçacak ama densizlik olarak nitelerim.
CHP, oy artırmak için diğer partilerin alanlarına yöneleceğine, özellikle kendi öz ilke ve amaçlarını benimsemiş vatandaşların oylarını tümüyle almayı, sandığa yöneltmeyi strateji olarak benimsemelidir.
Devşirme CHP’liliği, CHP’de vitrin süslemeyi gerekli ve anlamlı bulmam. Bir yerlere hoş gözükmek için, CHP tabanı için kazip sayılabilecek şöhretlerle politika yaparak bir sonuç alınamayacağını, geçmiş uygulamalar da kanıtlamaktadır.
CHP’de kişilere kızıp ya da belli orunlara gelememenin kırgınlığı ile partiden ayrılmanın, partiyi küçültmeye kalkışmanın etik bir yönü olmadığını düşünürüm. Gerçek bir CHP’li, yöneticilerle CHP’yi birbirinden ayırır; aşırı bir benimseme olacak ama kendisini hancı, dönem dönem gelen yöneticileri de yolcu olarak görür.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget