Gül’ün tercümesi - Güngör Mengi

Gül’ün tercümesi
VATAN’ın dünkü manşeti, hardallı bir konuyu vakitsiz bir şekilde gündeme getirdi.
Aslında akla gelen gündeme de gelmeli.
Ertelemek pek çok meselenin aceleye getirilmiş çözümler yüzünden daha karmaşık hâle gelmesinden başka işe yaramıyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün 2014’te ikinci kez aday olmaması için getirilen tahdidi Anayasa Mahkemesi iptal ederek ilk sürprizi yapmıştı.
Bu “nahoş karar” teselli yorumları ile dengelendi.
“Problem olmaz; Tayyip Erdoğan’ın adayım dediği yerde Abdullah Gül adaylıkta ısrar etmez” dendi.
Ama Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı Ahmet Sever’in VATAN yazarı Ruşen Çakır’a yaptığı açıklama, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sanılanın aksine beklenmedik bir rekabete konu olacağının işaretini verdi.
Ahmet Sever “.. Pekalâ aday olabilir; niye olmasın” dedi.

Gönül koyduğu nedenler

Adaylar arasındaki özel hukukun demokratik geleneklere üstün tutulduğu durumlar hariç iki kez seçilme imkânının tanındığı yerde Cumhurbaşkanları mutlaka bu hakkı kullanırlar.
Çünkü ikinci hakkın kullanılmaması yetersizliğin itiraf edilmesi anlamına gelir.
Veya emanetçi konumuna girer.
Hiçbir Cumhurbaşkanı böyle bir onur sorunu yaşamak istemez.
Şimdi Abdullah Gül’ün ikinci kez adaylığını koyacağından emin olabilir miyiz?
Başdanışman Sever, Cumhurbaşkanı’na danışmadan, bu açıklamayı yapmış olamaz.
Buna rağmen Sever’in sözleri, Gül’ün ikinci kez seçime gireceğinin garantisi değildir.
Gül geri dönülmez bir karara varmış olsaydı bunu kendisi açıklamak isterdi.
Halbuki haberi Başdanışmanı duyurmuştur. Ve adaylığı sadece “gerçekleşmesi mümkün bir ihtimal” olarak ifade etmiş, Cumhurbaşkanı adayı olmak için geçerli kabul edilebilecek sebepler saymamış, onlar yerine gönül koyduğu bazı sebepleri sıralamıştır.
Sebepleri haksız değildir.
Kurucusu olduğu partinin oluşturduğu Millet Meclisi çoğunluğu, ikinci kez aday olmasını önlemek için ona yasak koydu çünkü.
Sonra o yasağı kaldıran Anayasa Mahkemesi kararını eleştirdi, kötüledi.

Bu sorun kolay çözülür

Gül’ün şu an sanki tek görevi, Çankaya’yı Başbakan Erdoğan’a devredeceği günü beklemektir.
Önümüzde iki yıl var. “Topal ördek” durumu pek çok demokraside yaşanıyor ama bu kadar uzun sürelisi yok.
Yani Gül’ün alınganlığı yersiz değildir.
Şimdi bu açıklamayı hangi niyete yorumlayacağız?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik doğru söylüyor:
“Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olduğunda Abdullah Gül ‘Ben de adayım’ demez.”
Bize kalırsa Abdullah Gül, önünde iki yıllık hizmet süresi bulunan bir Cumhurbaşkanı olarak, içinden çıktığı partinin üyelerini kendisine karşı saygıda kusur etmemeye çağırmış, etkili olabilmek için biraz müeyyide göstermek istemiştir.
“Terbiyenizi takının yoksa...”
Cumhurbaşkanı Gül’ün Ahmet Sever’in ağzından yaptığı çıkışın tercümesi budur!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget