Benim kitap, kuruntuymuş.
Yanıldım.
Dostumuz ABD’ye inandım.
Ülkeyi bölünme noktasına getirmesi için ABD’nin Suriye politikasına omuz verdim. Ülkeme kötülüğüm dokundu. Küçülen Türkiye’nin yolunu açtık. Türk halkından özür diliyorum. İstifa ediyorum. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da beni örnek alıp çekilmesini öneriyorum” demesi gerekirdi.
Davutoğlu, bunları demedi.
Xxx
Onun yerine Baydemir diyor.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Güneydoğulu gazetecilere verdiği iftar yemeğinde; “Kuzey Irak’da özerk bir Kürdistan kuruldu.
Başşehri Erbil’dir.
Kuzey Suriye’de özerk bir Kürdistan kuruldu.
Başşehri Kamışlı’dır.
İran’da da özerk bir Kürdistan kurulacak.
Başşehri Mahabad olacak.
Türkiye’de de bir özerk Kürdistan kurulacak. Diyarbakır’ın ismi değiştirilerek “Amed” yapılacak.
Başşehir Amed olacak.
Bu 4 başşehir Avrupa Birliği’de olduğu gibi yanlarına Ermenistan ve Ürdün’ü de alıp, sınırları da kaldırarak “ortak para birimine” geçecek ve “Büyük Kürdistan Biriliği” hayat bulacak.
Osman Baydemir söylüyor.
Söylediği ABD planı.
Ülkemizi bölen Amerika!
Xxx
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Suruç’da verilen iftar yemeğinde; “Kürt halkı sahipsiz değildir. Kurbanlık koyun değildir. Suriye Kürd’ü ve Kürdistan’ı sahipsiz değildir. Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi halinde bölge kan gölüne döner. Barut fıçısının üstüne oturarak çakmak çakma derim…” diye uyaran bir konuşma yaptı.
Barut fıçısını ABD hazırladı.
Küresel güç (Emperyalist) ABD, “Böl ve Yönet” modelinin işlemesi için barut fıçıları yaratıyor. Çakmaklar ellere veriliyor. Çak denildiği zaman çakmaklar çakılıyor.
Şimdi Halep’de çakıldı.
Bugün Halep yanıyor.
Yarın Diyarbakır’ı yakarız.
Xxx
Halep’i yakan çakmaklardan biri de Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu’nun eline verilmişti. Şimdi iftar sofralarında “Diyarbakır da yanar” tehdidini yapanlar Tayyip Erdoğan ile Davutoğlu’nun “Stratejik dostu Amerika”ya arkalarını dayadılar ve iftar sofralarını zafer masalarına” çevirdiler.
Davutoğlu kitabı, kuruntu çıktı.
Türkiye tarihi dönemece geldi.
Ülkemiz, ABD’nin senaryosunu yazdığı “Arap Baharlı Yeni Ortadoğu Oyunu” nunda “ikna edilerek küçültülen ülke” konumuyla yüz yüze geldi. Gazetelerde bilinen köşe yazarlarının bir kaçı üç gündür; “madem ki bu virajı alamıyoruz büyük ABD’yi karşımıza almayalım, kansız küçülelim” diye özetleyeceğim yeni bir stratejik derinlik öneren yazılar yazıyorlar.
(uyan borusu)
TOKİ fosluyor! Ekim’de balon buuum…!
İlk belirtisi magazin basınında baş haber olmuştu. Unutmamışınızdır. Türkiye’nin özel sektör yeni konut kralı, çok sevdiği oğlunun 130 bin Euro değerindeki “sürat teknesini” çekiçle parçalattı. Oğlanın başına bir kaza gelir diye amele pazulu güçlü kuvvetli adamlar sürat teknesini parçalarken resimler yayınlandı. Anlayın. Konut sektörü o kadar canlı ve konut kralı o kadar para kazınıyor ki “sürat teknesini satmayı düşünmek” yerine kırdırıyor. Bankerler de bu tip gösteriler yaparlardı. Dün de ikinci belirti TV haberlerinde görüldü. Konut sektörünün lokomatifi devlet kuruluşu TOKİ’den daire almış 15 bin 800 kişi, aldığı konutları geri iade etti. Özel sektör konut kralı tekne kırdırıyor, devlet sektörü konut kralı fosluyor. Balon ekonomi, Ekim ayında buuum!
Yorum Gönder