“Havalar sıcak, biraz bunaldım üç-beş gün kaçayım, kafayı dinleyeyim” dedin, dedin ama neredeyse gidişin 11 günü geçti. Özledik be kardeşim.
Senin yokluğunu belli etmemek için, iki kişi bir araya gelip her gün gazeteden bir tane alıyoruz. Hem tasarruf ediyoruz, hem de kaç kişiyiz, onu test ediyoruz!… Sensiz hiçbir şeyin tadı yok ama, yine de gazetede ve Türkiye’de neler olduğunu anlatayım, sen de olaylardan kopup keleğe gelme…
*Kahramanlar’ın çocuğu Ertuğrul abin hep aynı. Bazen ne yazdığını ben bile anlayamıyorum. Bir gün kaliteli şarapları ve fiyatlarını yazıyor, ertesi gün kutsal emanetlerin yanında yatıyor!…
Senin hatırına ve hemşerimiz olduğu için idare ediyoruz. Ne de olsa dönüp dolaşıp geleceği yer İzmir. Yaşlılığında gene biz bakacağız ona…
*Sedat Ergin kardeşimiz, Ergenekon dosyalarına gömülüp, dosya tozu yuttuktan sonra tutturdu “Avukat” olacağım diye. Benim Hukukçu olan oğlumun yedek cübbesini verdik, ancak susturabildik, gazetede cübbesiyle dolaşıyor. Konuşurken daha az “hımm” , “evet” kullanıyor ve başını daha az sallıyor. Her şeye rağmen karizma sağlam. Yani korkma Sedat şimdilik iyi, o da bizden…
*Sakallızade Ahmet Hakan Efendi, biraz zorda. İki cami arasında beynamaz durumunda. Ne İsa’ya yaranabildi, ne de Musa’ya. Geçenlerde eski muhitine ziyarete gitti, eski arkadaşları canını çok sıkmışlar, ya sabır-ya sabır diye turlayıp duruyor…
*Ayşe Arman ablamızın işleri çok kesat. Biliyorsun bir ara tesettüre girip, iyi iş çıkarmıştı, şimdi “Kara Çarşaf-Peçe” moduna mı, “sakal-şalvar-takke”
moduna mı geçmeye karar veremedi, senden destek bekliyor.
Lütfen esirgeme kardeşim…
*Tüm öngörüleri yerle bir olan ve TRT’deki programı ile “Kadrolu AKP’li” olan İsmet Berkan, kendini bilimin kucağına attı. Fakat nedense uzman fizikçiler onu gördükleri yerde kaçmaya başlıyorlar…
*İstiklal Savaşımızın “Galip Hocası” rahmetli Celal Bayar’dan bu yana her gün yazmaya devam eden “Bakire” M. Ali Birand, “koltuğumu kaparlar” diye izne çıkmayı reddediyor. Bazı geceler gazetede yatmaya başladı.
Belki inanmayacaksın ama son yazısında “Türkiye’nin Başı Belada”, “Büyük Kürt Devleti Kuruluyor, biz hala küçük siyasi hesaplar peşindeyiz” diye yazdı !… Şaşırdım kardeşim, insanın “aman Allahım dünya tersine mi döndü”, diyesi geliyor.
Ülkenin genel durumuna gelince, her şey bıraktığından daha kötü.
*Dışişleri Bakanı, kendisinin her yaptığının doğru olduğunu söylemeye inatla devam ediyor. Çarşamba’ya ağabeyi Mesud Barzani’ye danışmaya gidecek.
*Başbakan Erdoğan da, gerekirse Suriye’ye müdahale etmekten kaçmayacağımızı onuncu kez söyledi. Erdoğan; “Biz bu duruma eyvallah etmeyiz” derken Barzani; “Kürt gençlerimizi eğittik, onlar Kuzey Suriye’yi koruyacaklar” deyip Suriye’ye savaşa giden binlerce gence “güle güle” dedi…
*“Her şey çok güzel olacak” ve “Her yere, Ne mutlu Türküm diyene diye yazmak ilkelliktir” diyen Cumhurbaşkanı Gül, şehit ve gazi yakınlarına iftar vermeye devam ediyor. Haftaya da BDP’lilere iftar verecek.
*Sen tatile çıktığın günden beri Bülent Arınç televizyonlara çıkmadı.
Hayret bir şey. Millet merak ediyor, başına bir şey mi geldi diye…
*Levent Kırca, Hülya Avşar’ın Jüri Başkanlığına karşı çıkınca, först leydi;
“Aaaa, çok ayıp kııız” dedi..
İşte böyle Yılmaz kardeş; Değişen bir şey yok. Haa, unutuyordum, hükümete yakın çevreler, Suriye ile savaşa girebiliriz, diyorlar. Amerika, bu arada
AKP’nin oy oranının %50’ ye merdiven dayadığını açıkladı. Hele birde savaşa girersek %80 bile olurmuş, diyorlar.
Sen de artık tatilini kes, işinin başına geç. Bu kadar yükü tek başıma kaldıramıyorum, yaşlandım artık…
Haydi öptüm kardeşim, sağlıkla kal, aman dikkat et güneşte kalıp fazla yanma. Düşmanları sevindirmeyelim…
Sağlık ve başarı dileklerimle
28 Temmuz 2012
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11
Yorum Gönder