'Demokrasi' (!) Rezaleti - Emin Çölaşan

AKP döneminde demokrasi adına korkunç bir demokrasi yutturmacası oyunu oynanıyor. Bu oyunu göz göre göre, hiç utanıp sıkılmadan oynuyorlar.

'Demokrasi' (!) Rezaleti - Emin Çölaşan
SEVGİLİ okuyucularım, bu AKP döneminde demokrasi adına korkunç bir demokrasi yutturmacası oyunu oynanıyor. Bu oyunu göz göre göre, hiç utanıp sıkılmadan oynuyorlar.
Her demokrasinin temel bir kuralı vardır:
Hükümetler, muhalefet tarafından Meclis çatısı altında çeşitli yollarla denetlenir. Bu amaçla hükümete sorular sorulur.
Bu hüküm anayasamızın 98. maddesinde açıkça yer buluyor. Özetliyorum:
“TBMM, soru, Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini kullanır.
Soru, Bakanlar Kurulu adına sözlü veya yazılı cevaplandırılmak üzere Başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten ibarettir….”
Konumuz burada geçen “Soru” sözcüğü.
İsteyen her milletvekili bu amaçla TBMM Başkanlığına soru önergeleri verir. Kafasındaki soruları sorar ve bilgi ister.
Demokrasinin birinci amacı, yönetenlerin denetime açık olmasıdır.
Meclis içtüzüğü uyarınca, Başbakan veya bakanlar bu sorulara yeterli, doyurucu, adam gibi yanıt vermekle yükümlüdürler .
***
Şimdi günümüzdeki uygulamaya bakalım.
İlki, Meclis Başkanı istemediği önergeleri belli gerekçeler göstererek geri çevirir.
İkincisi, muhalefet partisi milletvekilinin önergesi kabul edildiyse, bu soru önergesi bir yazıyla ilgili bakanlığa gönderilir ve yanıt verilmesi istenir.
Üçüncüsü, Başbakanlık veya ilgili bakanlık yanıt vermek istemezse işi uyuturlar, önerge geçersizlik kazanır. İlgili milletvekili ısrar ederse yeni bir önerge verir.
Dördüncüsü, o önergeye yine adam gibi yanıt verilmez, sorular geçiştirilir. Ama kayıtlara “Yanıt verilmiştir” ifadesi geçer.
Dolayısıyla, bu yöntem kullanılarak, milletvekilinin anayasadan kaynaklanan denetim yapma olanağı kısıtlanmış olur.
Şimdi size bunun en somut, en güncel örneklerinden birini iletiyorum. Bakınız yanıt vermekten hesap vermekten nasıl kaçıyorlar.
***
CHP Gaziantep milletvekili Mehmet Şeker bir soru önergesi verdi ve Tayyip tarafından yanıtlanması istemiyle –özetle- şu soruları sordu. Lütfen dikkatle okuyunuz:
“Son üç yılın örtülü ödenek harcamaları bir milyar lirayı geçmiştir. Bu artışın nedeni Arap Baharı olaylarının finansmanı ile bağdaştırılmaktadır. Bu konuya ilişkin olarak:
-2012 yılının ilk beş ayında örtülü ödenekten ne kadar harcama yapılmıştır?
-Libya’ya (Kaddafi’yi devirmek için) yapılan 300 milyon dolarlık para yardımının ne kadarı örtülü ödenekten karşılanmıştır?
-Suriyeli muhaliflere şimdiye kadar yapılan para yardımının miktarı nedir? Bunun ne kadarlık kısmı örtülü ödenekten karşılanmıştır?
-Libya ve Suriye’ye örtülü ödenek dışında yapılan para yardımları bütçenin hangi kaleminden karşılanmıştır?
-Örtülü ödenek harcamalarının Arap Baharı (Arap ülkelerinde İslamcılar tarafından gerçekleşen isyanlar) olarak adlandırılan olayların finanse edilmesi nedeniyle artış gösterdiğine ilişkin iddialar doğru mudur?”
Soru önergesi özetle böyle.
Şimdi beklersiniz ki, bu önergeye adam gibi bir yanıt verilsin.
***
İşte Tayyip adına Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ imzasıyla verilen gülünç, ciddiyetsiz yanıt. Aynen veriyorum, lütfen bunu da dikkatle okuyunuz:
“Örtülü ödenek kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili hükümet icapları için kullanılmak üzere Başbakanlık bütçesine konulan ödenektir.haberguncel.blogspot.com
Kanunlarla verilen görevlerin gerektirdiği istihbarat hizmetlerini yürüten diğer kamu idarelerinin bütçelerine de örtülü ödenek konulabilir.
Örtülü ödenek bu amaçlar dışında ve Başbakan ve ailesinin kişisel harcamaları ile siyasi partilerin idare, propaganda ve seçim ihtiyaçlarında kullanılamaz. İlgili yılda bu amaçla tahsis edilen ödenekler toplamı genel bütçe başlangıç ödenekleri toplamının binde beşini geçemez.”
Sonrasında traş devam ediyor, yine aynen veriyorum:
“Başbakanlık ve diğer idare bütçelerinde yer alan örtülü ödeneklerin kullanılma yeri, giderin kimin tarafından yapılacağı, hesapların tutulma ve kapatılma yöntemi, gideri yapanın değişmesi halinde yeni yetkiliye hangi belgelerin aktarılacağı Başbakan tarafından belirlenir.
Örtülü ödeneklere ilişkin giderler Başbakan, Maliye Bakanı ve ilgili Bakan tarafından imzalanan kararname esaslarına göre gerçekleştirilir ve ödenir.”
***
Evet, alay eder gibi! Önergede sorulan hiçbir soruya yanıt veremiyor. O halde milletvekili, anayasadan kaynaklanan denetim görevini nasıl yapacak?
Sanmayın ki bu örnek ilk ve tektir.
Hayır!..Verilen soru önergelerinin tamamına yakınını böyle geçiştiriyorlar.
Ya yukarıda olduğu gibi eksik, anlamsız, saçma sapan yanıt gönderiyorlar, ya da yanıt verme zahmetine hiç katlanmadan önergeyi uyutuyorlar.
***
Örtülü ödenek çok kritik, sonu olmayan bir paradır. Her yıl bütçede yer alır.
Yüzlerce trilyonla ifade edilir. Para harcanıp bitince, iki satırlık bir yazıyla bu rakama yeniden büyük eklemeler yapılır.
Örtülü ödenekten harcanan paralar, harcayan kişinin anasından emdiği süte ve namusuna emanettir!
Bu amaçla harcanan paralar için fiş, fatura, belge aranmaz. Verirsiniz gider!
Örneğin siz Libya’ya, Kaddafi’yi devirmeye çalışanlara bavulla 300 milyon dolar gönderirsiniz. Ya da Suriyeli isyancılara parayı bastırır, onlara örtülü ödenek parasından silah alıp gönderirsiniz…
Paraları alan Arap hırsızlar o miktarın en az dörtte birini cebe atmıştır, sizin ruhunuz duymaz. Örneğin Libya’ya Kaddafi’yi devirmek için bavullarla gönderilen 300 milyon doların en az yarısının, o isyancı Arap yaygaracıların ceplerine girdiğine adım gibi eminim.
Devletin ve milletin parası hırsızların, namussuzların ceplerine işte böyle hortumlanır.
Örtülü ödenek olayının başka boyutları da var! Siz bu paradan istediğiniz kişi veya kuruluşa imzasız, belgesiz, fişsiz ve faturasız para aktarırsınız. Parayı verdiğinizi bir tek siz, alan ve bir de yukarıda Allah bilir! Karınıza mücevher, çocuklarınıza jeep, hatta gemicik aldırabilirsiniz!
Örtülü ödenek her zaman hırsızlığa, adam kayırmaya, yandaşlara, eşe dosta para pompalamaya açılan bir kapıdır.
Tansu döneminde örtülü ödenek parasının dolandırıcı Selçuk Parsadan’a hortumlandığını henüz unutmadık!
Yukarıda somut örneğini verdim. CHP milletvekili Mehmet Şeker’in soru önergesine verilen anlamsız, ciddiyetsiz, sorumsuz yanıt, aynı zihniyetin bugün de geçerliği olduğunu
bize gösteriyor.
Böyle yaparak hem “Demokrasi” nutukları atmayı sürdürürler, hem de Meclis denetiminden kaçarlar!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget