Metris Cezaevi'nden tahliyesinin ardından ilk kez konuşan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, "Fenerbahçe Kulübü'nün şikeden suçsuz olduğumuz anlaşılana kadar, Fenerbahçe'nin havuzda olmamasını sağlayacağız Fenerbahçe temizlenene kadar Fenerbahçe'nin havuzda olmamasını sağlayacağız" dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım sessizliğini bozdu. Konuşmasında sert ifadeler kullanan Yıldırım, 3 Temmuz sürecinin Fenerbahçe'ye ve kendisine yönelik olduğunu söyledi.
Aziz Yıldırım'ın konuşmasında satırbaşları şöyle:
"Amaç Türk sporunu ele geçirmekti"
Bize düzenlenen operasyonun başlangıcı 3 Temmuz değildir. Amaç bizi Ergenekon gibi suç örgütlerine monte etme çabasıdır. 3 Temmuz'un amacı Fenerbahçe üzerinden Türk sporunu ele geçirmekti.
"Kısaca onlara 'ahlaksız' diyorum"
Bu süreçte en acı veren, en ağırımıza giden dostumuz olarak yanımızda yer alan, birlikte maç izlediğimiz kişilerin bizleri dinliyor olmalarıdır. Kısaca onlara 'ahlaksız' diyorum. Bizi bir örgüte bağlayamalanlar yeni suçlama yarattılar, şike suçlaması. Bunun için yeni yasalar gerekmekteydi.
"Beni değersizleştirmek için yasa hazırlandı"
Yasaya ben ve Mosturoğlu dahil olmamıştır. Kanun çıktıktan sonra gördük. Beni değersizleştirmek için yasa hazırlandı. Operasyon sadece Fenerbahçe ve bana yönelikti. Gizliliği delenler için hiçbir soruşturma açılmadı.
"Bunu yazan şerefsizler nereye kaçacak"
Benim kaçacağımı söylüyorlardı. Benim mezarım belli ama bunu yazan şerefsizler nereye kaçacak merakla bekliyorum. Sözde resimler çekmişler hiçbir şey yok. Türk polisi çok çalışıyor, Buca'ya gidiyor. Buca maçında şike diye yayın yapıyorlar. Sonradan vazgeçiyorlar. Sabrımız sınırlı değildir.
"Şike değil Ergenekon zihniyeti"
Savcı Berk, görev ve yetkileri elinden alındıktan sonra bakın neler demişti. 'Ben cemaatçi değilim, olsam Ali Koç ve Murat Özaydınlı'yı almaz mıydım' 'Yasa çıkmasaydı Aziz Yıldırım'ı alıp bırakacaktık' İşte bu suçüstüdür. Bu operasyonun şike değil, Balyoz ve Ergenekon zihniyetiyle yürütüldüğünün kanıtıdır.
Sürecin başından beri bizler hakkında ağza alınmayacak ithamlarda bulunanlar şimdi farklı söylemlerde bulanmaktadırlar. Topluma delikanlılık dersleri vermeye kalkanlar neden ben içerideyken başka, dışarıdayken başka konuşmaktadırlar?
Galatasaray'ın kayıp 1 milyon dolar davası ve Beşiktaşlılar hakkında çabuk biten süreç, bize uzun işledi.
Denizli olayı
Denizli ile ilgili dava açıldı. Arama sırasında Bülent Tulun bir mektup yazmış Adnan Polat'a.. Sen 1.5 milyon Dolar para aldın. İnşallah kulübün menfaatine kullanılmıştır diyor. Bu Mehmet Berk'e gidiyor, Berk hemen bakmadan postalıyor. Sonra bakıyorlar 1.5 milyon dolar açık bulamıyorlar. Biz bu parayı Song'a verdik diyorlar. Sonuçta Song ile ilgili bir evrak da yok. Denizli ile ilgili bunlar prim göndermişler, belli yani açık. Denizli'de bir amigo bana mektup yazdı. Bu çocuk Galatasaraylı. (Aziz Yıldırım, kendisine yazılan mektubu okudu)
1 milyon Dolar açıkta yok ama şikayetçiler var ama dosya da kapandı. Bizde şikayetçi yok ama şike yaptık! Rezil kepazelik bir durum. Dava şike davası olmadığı için söyleyecek bir şey de yok.
"Suçsuzluğumuz anlaşılana kadar havuzda olmayacağız"
Fenerbahçe Kulübü'nün şikeden suçsuz olduğumuz anlaşılana kadar, Fenerbahçe'nin havuzda olmamasını sağlayacağız Fenerbahçe temizlenene kadar Fenerbahçe'nin havuzda olmamasını sağlayacağız. Bu aslında diğer kulüpleri de koruma olacaktır. Biz bir yanlış yaptıysak onlar da bunun içinde olmamalı. Biz temizlenene kadar havuzda olmama teklifi yapacağız. Kişiler ve kulüp ayrılamaz. Ben şike yaptıysam Fenerbahçe için yapmışımdır.
Bizler şike yaptıysak kulüp de yapmıştır. Yargının sonucunu hep beraber göreceğiz. Ben gider yine yatarım benim için hiç problem değil. Çekinmem, korkmam. Siyaseti hiç düşünmüyorum. Biz Fenerbahçe'yi nasıl büyütürüz diye düşündük.
Polis şunu bilmeli. TC polisi ayıca Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin de polisidir. Aziz'le ilgili bir şey verin sizi bırakalım dendi insanlara. Cezaevinden çıktım, arkadaşlar geldi, hiçbir sorun olmadı. Kimse kimseye çıkmayınca hiçbir sorun olmuyor. İki taraf için de yanlıştır.
Yorum Gönder