Bakın ne diyor bu konuda Levent Kırca: “Bana ‘Levent Kırca sen bu festivalde jüri üyesi olur musun?’ dediklerinde, ‘Bu bir film festivali, ben daha çok tiyatrocu ve televizyoncuyum. Evet, iyi eğitimliyim, okurum, yazarım, çok film seyrederim ama benden daha otorite olan isimler var’ dedim. Onlar da ısrar edince ‘Peki’ dedim. Ama ben kendimi bile oraya yeterli gözmezken bir de işin başına Avşar’ı getirirlerse çok komik olur ve doğru olmaz. Avşar hiçbir şeyden haberi olmayan, sıfır kültür bir kadın.”
Peki Hülya Avşar kim?
50 kadar filmde oynamışmış.
Neymiş o filmler? Hangisi aklınızda kaldı?
Hülya Hanım’ın en büyük sanat gösterisi; herhalde Berlin in Berlin’deki mastürbasyon sahnesi olmalı.
Bütün Türkiye biliyor ki Hülya Avşar bugünkü ününü; filmlerdeki sanatıyla değil; yaşadığı ilişkiler yüzünden kazandı.
Kendisi gösteri dünyasında yer aldı ama bir sanatçı olarak değil, daha çok çerez olarak...
ANTALYA BELEDİYE BAŞKANI’NIN HALTI
Ama suç Hülya Avşar’da değil; onu o jüriye başkan yapan Antalya Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’dadır. Bir zamanlar Üniversitelerarası Kurul’un başkanlığını bile yapan Bay Akaydın’a soruyorum: Hülya Avşar’ı renkli gözleri için mi yoksa çevresi için mi oraya tayin ettin? Senin sanat anlayışın bu kadar ise taşıdığın prof. unvanı da hormonlu sayılmaz mı?
Üstüne üstlük Hülya Avşar; açık açık bu iktidarın alkış çavuşluğunu yapan birisidir.
Onun; sadece tiyatro konusunda takındığı tutum bile; bırakın jüri başkanı olmasını; jüri üyesi bile olamayacağının en açık kanıtıdır.
Mustafa Akaydın; acaba Ay’da veya Mars’ta mı yaşıyor ki böyle birisini tutup Türkiye’nin en eski film festivalinde başkan yapıyor?
YA LEVENT KIRCA?
O; Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli tiyatroculardan birisidir. Sadece bir oyuncu değil, bir aydındır. Bu yüzden de muhaliftir.
Bütün dünyada sanatçı olmanın temel ölçüsü; “muhalif olmak”tır.
Bu açıdan bakınca Levent Kırca saygın bir tiyatro sanatçısıdır. Bu yüzden de düzen tarafından cezalandırılmıştır. Televizyondan dizileri kaldırtılmıştır.
Herkesin korkudan hükümete övgüler dizdiği şu ortamda o, iktidara karşı cesur biçimde tavır takınmaktadır.
Hülya Avşar ise sadece popüler bir oyuncudur. Düzene ve onun temsilcisi olan iktidara karşı mücadele etmeyen, bırakın mücadeleyi her fırsatta iktidarın başındaki isme övgüler dizen; “O ne yapıyorsa doğrudur.” türünden konuşan bir oyuncu sanatçı değildir; yağcıdır.
Levent Kırca ile Hülya Avşar’ı karşılaştırıp da Hülya Hanım’ın yanında duran medya mensupları da tam Hülya tipinde kişilerdir; yani yağcılardır.
YANDAŞ MEDYA HÜLYACI OLDU
Hülya Avşar’ın kimliğini anlamak istiyorsanız; gazetelere bir bakmanız yeter. Buralarda kalem oynatanların büyük bölümü Hülyacı... Çünkü; Hülya’dan ve çevresinden beklentileri var. Levent Kırca’nın tırnağı olamayacak adamların ona davranış ve ahlak dersi vermeye kalkışması ise ayrı bir garipliktir.
İşin daha eğlenceli yanı şudur: Bugün AKP iktidarını destekleyen Yandaş Medya, baştan başa Hülyacı oldu.
Başta Taraf Gazetesi olmak üzere... Bu özel operasyon gazetesi; istifa eden Levent Kırca ile dalga geçmeye bile kalkıştı.
Salih Tuna da Yandaş Yeni Şafak’ta şöyle yazmış:
“Biliyorsunuz, 1960’lardan beri Antalya Film Festivali yapılıyor. Şimdiye değin iyi kötü bir yığın insan başkanlık yapmış festivale.
Hepsi olmuş hepsi yakışmış bir tek Hülya Avşar yakışmamış öyle mi? (...) Muhalif olmak meslektaşlarına saygısızlık yapmak hiç değildir.”
Salih’in bu utangaç tavrına karşın Yandaş Star’ın dualı sakallı yazarı Ahmet Kekeç daha keskin bir Hülyacı olarak karşımıza çıkıyor. Dediklerine bakın:
“Hülya Avşar, tavrı ve söylemiyle daha nezih, daha seçkin, daha vicdanlı bir yerde duruyor. Ve söylediklerinde daha çok kültür var.
Buradan yapın kıyaslamanızı...”
***
Sevgili okurlarım; siz de buradan yapın kıyaslamalarınızı...
Her fırsatta din, iman, ahlak, aile diyenlerin yazdıkları budur. Hülya Avşar daha nezih, daha seçkin, daha vicdanlı imiş.
Bir tarafta iktidarın alkış çavuşları ile kol kola yürüyen Hülya...
Bir tarafta iktidarın gadrine uğrayan Levent kırca...
Hangisi?
Yorum Gönder