Olimpiyatlar - Özdemir İnce

Olimpiyatlar
İlk Olimpiyatların yapıldığı eski Olympia kentine 1980 yılının Ekim ayında gitmiştim. Olympia antik kentinin yanında günümüzde de bir küçük kent var. Olympia, Yunanistan’ın Mora yarımadasının (Peloponnessos, Peloponnissos) kuzey-batısında Elis ilinde bir yer.

Mora 1460-1821 yılları arasında Osmanlı egemenliği altında kaldığına göre tamı tamına 361 yıl bir Osmanlı kasabasıymış Olympia.

İlk kez, Nafplion’dan başlayarak, Monemvassia, Githion, Kalamata, Methoni, Pilos, Pirgos üzerinden Mora yarımadasını kıyıdan çepçevre dolaşarak gitmiştik Olympia’ya. İki gece kalmıştık. Aliki ile Yannis Goumas ve ben. Üç kişi. Aliki ile Yannis’in gecikmiş balayı yapıyorlardı. Ben Sofya’dan gelmiştim. 12 Eylül’ün dehşet ve hüznünü yaşıyordum. Türkiye’ye ne zaman döneceğim belli değildi. Bir de, Sofya’da, Mikis Theodorakis’in konserinde Margarita Zorbala’yı dinlemiştim. Keşfetmiştim... Bizim millet Margarita Zorbala’yı keşfedecek kadar derinleşmemiştir, incelmemiştir Yunan müziğinde.

Aliki ile Yannis “Sen de gel!” demişlerdi. Bu yolculukta onlara adadığım 12 şiir yazmıştım.

ikinci kez Türklerle

1989 yılında, Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri, sayısı ne kadar bilmiyorum ama bütün dünyadan olimpiyat şampiyonları ile sanatçılar davet etmişti Atina’ya. “Kafa ve Vücut (Mind and Body)” adını verdikleri toplantıya sırtı hiç yere gelmemiş dünya ve olimpiyat güreş şampiyonu Mustafa Dağıstanlı, 1948 Londra Üç Adım Atlama üçüncüsü Ruhi Sarıalp, film yönetmeni hemşerim Atıf Yılmaz ve ben fakir davetli idik.

Bu kez Korent Kanalı’nı geçip kuzey kıyısını izleyerek Patras üzerinden Olympia’ya gittik. Olympia Müzesi’nde büyük heykeltıraş Praxiteles’in yaptığı Bebek Dionysos’u Tutan Hermes heykelini, Paionios Nike’sini, Zeus ve Ganymede’leri bir kez daha gördüm.

İlk olimpiyatların yapıldığı stadyumda eski olimpiyat şampiyonu atletlerle birlikte, Ülker ve ben de koştuk. Avustralya’lı bir kadın yüzücü, Ülker’e olimpiyatlara hangi yıl, hangi dalda katıldığını sormuştu.

Tarihçe

Gazetelerde olimpiyat oyunlarının tarihçesini okuyacaksınız ya da internete bakıp öğrenebilirsiniz. Ben kısa keseceğim: İlk olimpiyatlar, MÖ 9’uncu yüzyılda, bilicilerin tavsiyesi üzerine Elis Kralı İftos tarafından başlatıldı. Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğu’nun resmi dini olması üzerine 393 yılında imparator Theodosius tarafından kaldırıldı. (Gaddar ve hoşgörüsüz tek tanrı dinleri!) Olimpiyat oyunları sırasında bütün savaş ve çatışmalara son verilirdi.

Yaz olimpiyatları 1896 yılında tekrar başladı. I ve II. Dünya Savaşları dışında her dört yılda bir yapıldı. Kış olimpiyatları 1924 yılından bu yana yapılıyor.

Benim anımsadığım ilk olimpiyat oyunları, II.Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan ilk oyunlar olan 1948 Londra Olimpiyatları idi. Biri kadın olmak üzere 68 sporcu ile katılmıştık. Gazete alıp okumaya da bu sırada Hürriyet gazetesi ile başlamıştım. Bizim Mersinli Ahmet Kireçci ile birlikte 6 güreşçi altın madalya kazanmıştı. Güreşte ayrıca 4 gümüş ve 1 bronz madalya kazandık. Daha önce de yazdığım gibi Olympia’ya birlikte gittiğimiz Ruhi Sarıalp üç adım atlamada üçüncü olup bronz madalya kazanmıştı.

2012 Londra Olimpiyatları

Türkiye 2012 Londra Olimpiyatlarının olimpik dalına 66’sı kadın 48’i erkek olmak üzere 114 sporcuyla katılıyor. (87 sporcu da paralimpik oyunlara katılıyor.) Kadınlar erkeklerden 18 sporcu fazla. Başka ülkelerde durum nedir bilmiyoırum. Erkekler mi yoksa kadınlar mı fazla? Hiç ilgilendirmiyor beni.

Olimpiyat oyunlarına katılacak sporcu kafilemizin kıyafetleri tanıtılırken Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç konuşmuş ve “Olimpiyat oyunları tarihimizde ilk defa bayan sporcularımızın sayısı erkek sporcularımızı aşmış durumda. Yarım yüzyıl aradan sonra ilk defa takım oyunlarında olimpiyatlara katılma hakkını kazandık. Bu manzara sadece Türk spor camiasının değil, Türk halkının gururudur.” ifadelerini kullanmış.. Sporcular ve olimpiyatlara katılacak kafile, Dolmabahçe Sarayı Has Bahçe’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı organizasyonla Londra’ya uğurlanacakmış. Hazretleri pek meraklıdır böyle gösterişlere. İçinden pazarlıklıdır. Kendi haremi Emine hanıma, Esra ve Sümeyye adlı kerimelerine benzemedikleri için, en kısa zamanda sporcu kadınlardan mutlaka intikam alacaktır

2012 Olimpiyatlarına katılan 66 kadın sporcu laik Türkiye Cumhuriyeti’nin tarih ve geçmiş karşısında kazandığı en görkemli zaferdir. 66 kadın sporcunun arasında bir tek imam-hatipli kadın sporcu yok. Hepsi normal laik liselerde okumuşlar. Ancak laik okullar AKP’nin intikam programı sonucu imam-hatipleştikçe önümüzdeki olimpiyatlarda ne yazık ki kadın sporcularımızın sayısı artmayacak, tersine azalacak.

Bakan. “Bu manzara sadece Türk spor camiasının değil, Türk halkının gururudur.” ifadelerini kullanmış. Demek ki AKP hanedanı da aralarında olmak üzere Türk halkı kadın sporcularımızın kıyafetiyle de gurur duyuyor. AKP’nin gurur duyduğundan emin olmak mümkün değil. Şimdiden gelecek olimpiyatlarda kadın sporcuların başlarını, kol ve bacaklarını nasıl örteceklerini hesaplamaya başlamışlardır.

Göreceğiz. Yanılmak isterim.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget