Sıcakta Bir Söyleşi! - Oktay Akbal

Sıcakta Bir Söyleşi!
Bu ne sıcak diye yakınırken, ramazan da gelivermez mi...
Şu temmuz, ağustos, eylül...
Şair sormuş, “Zaman nedir” diye. Kendisi yanıtlamaya kalkışmış “Bir su mu, bir kuş mu, iniş mi, yokuş mu?” diye...
Zaman, bence insan demektir. İnsan her şeydir de ondan. İnsansız bir zaman düşünülemez ki!.. Zaman kendi başına bir boşluktur, anlamsız, duygusuz...
Yaşını başını almış bir insan geçmiştekileri bir düşte yaşar gibi anımsar. “Ben mi yaşadım bütün bunları, niçin, neden? Ne aradım ne buldum?”
Bir şaşkınlık sürecidir! Ama bunu duymak için yılları geride bırakmalı... Sen içindeyken bilmezsin, anlamazsın zaman denen “şey”i.
Yaşantımız bir kavramdır. Belki de bir bilmece, bir bulmaca. Başlarsın daha çocuklukta onları çözmeye... Bir ömür harcasan da varamazsın sonuca. Niye dersin, niye ben varım, yaşıyorum, öğreniyorum, çalışıyorum, bir şeyler yapmak istiyorum? Neden?
Bu “neden”i kim çözebilmiş ki!.. Filozoflar, şairler, peygamberler gelip geçmiş, hepsi şaşkın şaşkın bakmışlar, kendilerine, çevrelerine, bazı yargılara varmışlar, ama yanılmışlar? Yanıldıklarını anlamadan zaman denen gözle görülmez, elle tutulmaz bir varlığa inanmışlar.
Ben Şehzadebaşı’nda yaşadım çocukluğumu. İlkokul yıllarıydı. Yabancı bir okulda başladım öğrenime. Değişik bir yaşam içinde buldum kendimi daha o yaşta. Başka bir dille konuşuluyordu, başka dünyalar anlatılıyordu. Sabah kalk erkenden yola düş. Kumkapı yokuşundan in!
Bir çocuk kendini bambaşka bir dünyada bulsun! Kopsun kendi yaşamından, çevresinden, arkadaşlarından. Yabancılaşma mı demeli? Kendini başka dünyalarda bulmaya alışma mı?
Zaman geçer, sen kalırsın gerilerde, çocukluk, ilkgençlik, yeni sevdalar, duyarlıklar... Hep böyle gidecek sanırsın, ama biter bu serüven!.. Bir de bakmışsın o içindeki insan çoktan yok olmuş, bir bakıma ölmüş...
Gevezelik mi bütün bunlar. Bir yaşlı adamın kendi kendine seslenişi mi? Bireysel bir duyarlık değil; nicelerimizin gündelik ekmeği!..
Evet, şair haklı, zaman geçer sen kalırsın. Kime, neye, niçin bilemeden, boşluktur içinde çırpındığın...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget