Uyduruk tarih dergisi Derin Tarih, Temmuz 2012 sayısının kapağına “Lozan’da Kim Kazandı?” diye bir manşet atmış. Karşı-devrimcilerin, işbirlikçilerin manevi ve zihinsel mirasçıları güya “Lozan’da Batı kazandı. Mustafa Kemal ve Türkiye kaybetti!” demeye getiriyor.
Lozan’da laiklik sözü verildi mi?
Cemal Fedayi adında, bir gerici vakıf üniversitesi öğretim üyesi kaleme almış yazıyı. Demek istiyor ki “Laikleşme sözü vererek bağımsızlığımızı kazandık!” Bundan büyük kazanç olur mu? Hem çağdaşlaşma, demokratikleşme yolunda büyük bir adım atarak laikleşmiş, hem bağımsızlığımızı tanıtarak Cumhuriyet’i kurmuşuz. Bundan büyük kazanç olur mu? Ama Derviş Vahdeti’nin, Saidi Nursi’nin, Fethullah hocanın çocukları için en büyük kayıptır laiklik. Lausanne sayesinde laik cumhuriyet kurulmasaydı, tamamı Taliban olacaktı nankörlerin. Kimbilir, Osmanlı’nın köhne medreselerinde sürtmek isterlerdi belki?
Biraz tarih öğrenin: Osmanlı Devleti’nin 32. Padişahı Abdülaziz 1868’de Şûra-i Devlet (Danıştay) açılışında “Yeni örgütlenme biçimi, yürütme gücünün adliye, diniye ve yasama güçlerinden ayrıldığı temeline dayanır” (Alev Coşkun, Devrimin İlk Karşıtları, Cumhuriyet Kitapları, S.54) demişti. Hiç duymadınız mı? Meşrutiyetçiler laik niyetli idi. İttihat ve Terakki laik dünya görüşünü benimsemiş bir parti idi.
Laiklik tohumları Lausanne’dan çok önce ekilmişti. Ama orada Ankara’ya baskı yapıldı ise, yapanlara teşekkür etmeliyiz!
Hilafetin kaderi Lozan’da mı yazıldı?
İstanbul’un İslamcı-Fethullahçı üniversitelerinden birinde öğretim üyeliği yapan Nurullah Ardıç, bu soruyu yazısına başlık yapmış. Gene kanayan yara: Lausanne barış antlaşması imzalanmasaydı, Hilafet kaldırılmazdı. Bir adım daha geriye git yaa muallim: Mustafa Kemal ve arkadaşları öncülüğünde Türk ulusu, Kurtuluş Savaşı’nı kazanmasaydı Lausanne Barış Antlaşması yapılmaz Sèvres (Sevr) Antlaşması uygulanır ve Anadolu paylaşılırdı... Ne güzel olurdu deel mi Nurullah Hoca? Halife yerinde kalırdı.
TBMM, Lausanne Antlaşması’nı 23 Ağustos 1923’te onayladı ve aynı meclis 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliği kaldırdı. Nurullah Ardıç’ın aklına göre, İngiliz parlamentosu Lausanne Antlaşması’nı onaylamak için Türkiye’nin Hilafeti kaldırmasını beklemiş ve antlaşmayı 15 Nisan 1924 tarihinde onaylamış.
Türkiye Halifelik’i kaldırmasaydı Birleşik Krallık, Türkiye’ye savaş mı ilan edecekti?
Okumak gerek ya da adam gibi adam olmak, Cumhuriyet’ten nefret etmemek! Müttefiklerin askeri danışmanlarının, Sèvres Antlaşması’nın maddelerinin uygulanması için en azından 27 tümen asker gerektiğini söylediklerini hiç duymadınız mı? Ama ellerinde o kadar asker yoktu. (Margaret Macmillan, Paris 1919, ODTÜ Yayıncılık, S.438).
Bozacı Nurullah Ardıç, dedikodu tarihçilerinden şıracı Mete Tuncay’ı tanık gösteriyor: Kimi İngiliz bürokratlar güya Türkiye’nin hilafeti kaldırmasının Müslümanların (dünyadaki, İngiliz sömürgelerindeki) muhalefet kaynaklarını kurutmuşmuş... Keramete kıç attırır bunlar!
1919 Paris Barış Konferansı
Bunların tarihçilikleri ancak bu kadardır: 1919 Paris Barış Konferansı’nı referans alıp - vermeden Lausanne’dan söz ederler. Ciddi tarihçiler bunu yapan tarihçinin diplomasını yırtar. Ama bizimkiler armut topluyor.
Paris Barış Konferansı bağlamında ve sonucunda bakın kaç antlaşma yapılıp imzalanmış: Londra Antlaşması, Neuilliy Antlaşması, St. Germain Antlaşması, Trianon Antlaşması, Sèvres Antlaşması ve Lausanne Antlaşması.
Paris Barış Konferansı’nda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dağıtıldı, Osmanlı İmparatorluğu paylaşıldı. Polonya yeniden doğdu. Yugoslavya ve Çekoslovakya kuruldu:
Londra Barış Konferansı: I. İnönü Muharebesi’nden sonra İtilaf Devletleri Londra’da bir konferans topladı. Delegeler arasında Ankara hükümetinin de temsilcisinin bulunmasını şart koştular. Böylece Ankara’daki meclisi ve hükümeti resmen tanımış oldular.
Neuilly Antlaşması ile Bulgaristan topraklarının bir bölümü Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’na, bir bölümü de Romanya ve Yunanistan’a verildi.
Trianon Antlaşması ile Macaristan topraklarının üçte ikisini kaybetti. Paylaşıldı.
St.Germain Antlaşması ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu toprakları içindeki Avusturya, Macaristan, Yugoslavya ve Çekoslovakya’nın bağımsızlığı tanındı.
Versailles Barış Antlaşması ile Almanya iğdiş edildi.
Sèvres Antlaşması ile Osmanlı’dan kalan Anadolu toprağı Fransa, İtalya, Yunanistan, İngiltere arasında paylaşıldı. Ancak Anadolu İhtilali bunun uygulanmasına izin vermedi.
Lausanne Barış Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti kuruldu ama mürteci tayfasına ne Türkiye Cumhuriyeti’ni ne de Lausanne Barış Antlaşmasını beğendirebildik.
NANKÖRLER İÇİN NOTA BENE!
Lausanne Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştı. İkinci Dünya savaşıyla birlikte Paris Barış Konferansı kaynaklı bütün antlaşmalar tarumar oldu. Bir tek Türkiye savaşa girmedi, sadece Lausanne ayakta ve hayatta kaldı.
Yorum Gönder