Krizin odağı Suriye imiş, öyle diyorlar. Aman Allah’ım! yandaş televizyonlarda çıkan konuşmacıları dinlediğimizde artık sinir oluyoruz. Resmen beyin yıkamaya çalışıyorlar. Türkiye’de derdimiz Suriye oldu. Suriye ile yatıyor Suriye ile kalkıyoruz. Sanki Türkiye güllük gülistanlık, başka derdimiz yokmuş gibi. Başbakan Erdoğan tatilde iyi dinlenmiş belli bayağı bronzlaşmış. Onun gibi nice insanlarımız tatilde sefa sürerlerken memleketin şu hali çoğunun umurunda değil.
Varsa müzik, eğlence, şehitlerimiz olmuş kime ne? İnsanın ağrına gidiyor. Tatil herkesin hakkıdır elbet ama bari biraz sessiz eğlenin bari. Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Bizler bu kadar duyarsız olunca başbakana neden kızalım değil mi? Ne vatanına, ne de şehitlerine sahip çıkmayan ruhsuz bir halk olduk. Yazık…
Bu gece bir iftar yemeğinde konuşma yapan sayın başbakanımız yine NATO ‘yu göreve çağırdı. (NATO dan tık yok. Obama seçim üstü karışmak istemiyor görünüyor ve Türkiye’yi piyon olarak kullanıyor.)
Suriye’de yüzlerce masum insan Esad tarafından öldürülüyormuş. ''Suriye rejiminin bu gelişmelerden ders almayıp, düşmanca tavırlarını sürdürmesi halinde, Türkiye misliyle karşılık vermekten çekinmeyecektir ”diye tehditler savurmuş yine.
Bu kadar duyarlıydın sayın başbakan , Irak’ta 1.5 milyon insan Amerikan bombaları ile katledilirken, kadınların ırzlarına geçilirken neredeydin.? Üstelik Amerikalı askerlerin sağ salim ülkelerine dönmeleri için duacıydın unuttun mu? Bunları hatırlatmaktan usandım bende.
Şimdi ne oldu da Esad’a bu kadar düşman oldun? Elbette dünyada barış ve sevgi olsun, kimse kimseyi katletmesin, gönüller böyle ister ama gelin görün ki birkaç haris ruhlu liderin yüzünden kan gövdeyi götürür oldu.
Bence esas suçlular memleketleri çıkarları uğruna karıştıranlardır.
****
Olanlara üzülürken bizim şehit olan gencecik fidanlarımız için ise kahroluyoruz.
Bu şehit haberleri daha ne kadar sürecek? Çocuklarımız ne uğruna ölüyorlar?
Daha birkaç ay öncesinde Afganistan’da düşen helikopterimizde 12 askerimiz şehit olmuştu. -Dün Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde teknik arıza nedeniyle (!) düşen helikopterimizde 5 askerimiz şehit oldu, 7 askerimiz de yaralandı. Bu kazalar nasıl oluyor? Ne biçim helikopterler bunlar? Helikopterler, uçaklar, bizde ama sanırım ana kumandalar başkalarının ellerinde.
Suriye deniz sularında düşen veya düşürülen uçağımızdaki pilotlarımızın nasıl öldükleri yalan yanlış haberlerle halka duyuruluyor ve bizler artık gerçekleri bilmek istiyoruz. Her kafadan başka ses çıkmasından usandık. Türkiye’yi içine sürüklediğiniz bataklıktan ya kurtarın, ya da istifa edin gidin. Yeter gayri.
Bu gün 24 Temmuz Lozan Barış Anlaşması’nın 89.cu yıl dönümü güya..
İstiklal Savaşımızda 7 düveli mağlup eden Atatürk ve silah arkadaşları Lozan ile onları siyasi alanda da mağlup etmişlerdi, LOZAN anlaşması bizim gururumuzdu.
Şimdilerde ise sadece kâğıtlar üzerinde kaldı çünkü emperyalistlere boyun eğen Türkiye, SEVR Anlaşmasının hayata geçmesini sadece seyreder oldu.
Türkiye maalesef bugün AKP nin politikaları sonucu karanlık uçurumlara sürüklenmektedir.
Olanlar hep Amerika ve İsrail’in senaryolarıdır. Türkiye parçalanmanın eşiğine gelmiştir. OSLO ve POWELL anlaşmaları ile bağlanmıştır. Bu anlaşmaların sonucu yüz bulan DTP , 2010 yılında Demokratik Toplum Kongresi (DTK), “demokratik özerklik” projesinin taslağını hazırladı.
Tüm bunları biliyoruz. O zaman AKP Hükümetinin neden sessiz kaldığını aslında hazmedememiştik.
Şimdi de Esad’a karşı teröristleri besliyoruz.
BOP projesi sindire, sindire ilerliyor….
CHP Milletvekilleri 5 gün önce muhaliflerin eline geçen Bab-al Hava Sınır Kapısı'nın karşısındaki Cilvegözü Sınır Kapısı'nda incelemelerde bulundu. İncelemeleri neticesinde açıklamalarda bulunan CHP Gaziantep Milletvekili Dr. Mehmet Şeker şunları söyledi:
Suriye sınırları içine ÖZERK BATI-KÜRDİSTAN KURULDU.. Türkiye sınırından başlayarak 50 km.ye kadar alana yerleşen Kürt muhalifler Batı Kürdistan'ın özerkliğini ilan ettiler.. '''Asur Demokratik Örgütü''' adındaki Kürt muhalif hareket, Afşin’i başkent ilan etti... Suriye'de iç karışıklık çıkararak, Batı Kürdistan'ı kurmaya çalıştıkları halde bunu İNKAR eden ,Akp Hükümet’in YALAN söylediğini İLAN eden BÜLENT Arınç’tır..
Bab-al Hava Sınır Kapısı'nda Türk TIR'larını yakan ve taşıdığı malzemeleri yağmalayanlar Özgür Suriye Ordusu adıyla hareket edenlerdir. İlgili Vali Yardımcısı’nın açıklamasının aksine, burada Türk vatandaşlarının canına ve malına kastedenler AKP Hükümeti tarafından da korunan ve desteklenen Suriyeli muhalif gruplardır.
BM Güvenlik Konseyi'nden geçmiş bir ‘tampon bölge’ kararı olmadan burada ‘fiili bir tampon bölge’ oluşturulmuştur. Bu fiili tampon bölgeye Mardin tarafında Kürtler, Hatay tarafında ise Özgür Suriye Ordusu taraftarları hâkimdir.
Söz konusu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın can güvenliği ciddi tehlike altındadır. Dün İslahiye’de klima istemiyle silahlarına davranan bu kontrolsüz grupların yarın neler yapabileceği ortadadır. Söz konusu bölgede savaş çıkması an meselesidir.”
Kürt Basınından Özgür Gündem tüm bunları doğrularcasına Kürt Devrimi diyerek yazmış. http://www.ozgurgundem.com/index.php?haberID=45353&haberBaslik=K%C3%BCrt%20Devrimi&action=haber_detay&module=nuce
Baas Bastille’lerini yıkan bu devrim fırtınası Türkiye, İran ve Federal Kürdistan’ı kısa sürede saracaktır. Ankara-SUK, Şam ve Bağdat, Qamişlo’da kaos çıkarmaya çalışabilir. Bu bölgeye dikkat. Demiş yazının sonunda.Yazıyı okumanızı öneririm.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Suriye Kürdistan'ı ile ilgili alınacak her türlü karara başta Türkiye olmak üzere herkesin saygı göstermesi gerekir. Orada, bir işgal söz konusu değil. Halk kendi öz yönetimiyle kendi idaresini oluşturmaya çalışıyor. Buna yönelik bir dış müdahale işgal olur!
Zaten Türkiye'nin Suriye konusunda en büyük hassasiyeti en büyük kaygısı da orada Kürtlerin hak ve özgürlük elde etmemeleri kaygılarıydı.(!) Şimdi bu kaygıları Türk dış politikası eminim ki bir şekilde politikaya dönüştürecektir. Ama bizim BDP olarak hükümetle yaptığımız bütün görüşmelerde yaptığımız bütün çağrılarda telkinimiz şudur; Türkiye'deki Kürtlerle de iyi ilişkiler geliştirmek Türkiye'nin yararınadır" dedi.
Güvenlik Konseyi Binasına yapılan bombalı saldırıda eniştesi dahil bir çok adamını kaybeden Esad
“Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve İsrail istihbaratının düzenlediği bu saldırı cevapsız kalmayacaktır” diyor.
Yani içeriden dışarıdan tehdit altında bir Türkiye olduk. İşte ileri AKP’nin ileri demokrasi dediği bu olmalı…
Tünay Süer
Yorum Gönder