Bu tespiti ben yapmıyorum.
CHP delegeleri yapıyor.
Delege seçimleri oluyor.
Mahallede ikiye bölünme.
İlçe yönetimi seçimleri başlıyor.
İlçede ikiye ayrışma
İl yönetimi seçimlerine gidiliyor.
İlde ikiye çatlama.
Kurultay toplanıyor.
Kurultay’da ikiye zıtlaşma.
Birlik beraberlik gidiyor.
Bloklaşma doğuyor.
Blok listede isimler.
Bunları seçeceksin.
Partinin tabanından çalışarak gelmiş, “ kendisi için bir şey istememiş” idealist insanlar parası var, şöhreti var, genel başkana yakınlığı var diye “tavandan indirilerek” ilçe, il, parti yönetimine getirilenleri haklı olarak içlerine sindiremiyorlar.
Xxx
Kavga buradan çıkıyor.
Delege ağalığına tepki.
Merkez dayatmasına isyan.
“Genel başkana biat edenler partide yaşar, etmeyenlere yer yok” demek olan tepeden inmeciliğe baş kaldırış, bitmez kavgaları getirdi. Halk da görüntüye göre yargıladığı için “CHP demek bölünme demek” sonucuna vardı. Bu görüntünün bitirilmesi için Kılıçdaroğlu söz vermiş; “tepeden inmeciliğe son verecek ve parti içi demokrasiyi yeşertecek olan tam ve ortak listeli (yani çarşaf listeli) seçim yapmak” tüzüğe de konulmuş.
Yarın Kurultay toplanıyor.
Xxx
CHP Kurultayı, “hayatın her santimetrekaresine din damgasını vurmayı ülkü edinmiş ve 21 milyon seçmenin oyunu almayı başarmış “Tek Adam Partisi AKP”nin yönetiminden Türkiye’yi kurtaracak” demokratik enerjiyi üretebilir!
Bu enerjiyle parti çalışır.
Örgütleri harekete geçer.
Kadroları güçlenir.
Etikli hatipler yetiştirir.
Güçlü genel sekreterler bulur.
Çalışkan bilim kurulları oluşur.
Tembel miskin, çapsız adamlar çalışkan, yüksek ahlaklı, idealist insanların partiye gelmesinin önünü tıkayamaz. CHP, 51 milyon seçmenin büyük çoğunluğunu gönlünden, vicdanından, işinden, aşından, çocuğunun eğitiminden, gelecek beklentisinden yakalayacak bir ülkü (hedef-ideal-vizyon) bulur. Bu ülkü etrafında bütün toplumu inandıracak anlatım biçimleri, yeni propaganda ve örgütlenme teknikleri geliştirir.
Programını yapar.
Sanayi programı nedir?
Tarım programı nedir?
51 milyon seçmene; “işsiz kalmayacağı ve işinden atılma korkusu altında yaşamayacağı, emekli olunca da rahat bir ömür süreceği ışıklı bir gelecek vadeden projeleri” üretir, umutlandırır. Bu enerjiyi üretebilirse CHP, “Rant belediyeciliğini kent belediyeciliğine” nasıl dönüştüreceğini ve “kapıcı çocuklarını bodurum katlarında sel suyuna boğdurmayan şehirleşmeyi nasıl kuracağını” halka anlatır. Halka, “Kürt sorunu dahil” her sorunun çözümünü söyleyebilecek hale gelir. 81 ilin ayrı ayrı dertlerini araştırır, bulur: “Türkiye’nin dert haritasını” çıkartır ve “derman(tedavi) reçetesini” de CHP yazabilir.
Xxx
CHP; “kavga-hizip-bölünme üreten” parti olmaktan kurutulup, bütün enerjsini “iş yapan- ülkeyi büyüten- büyemenin meyvesini eşit dağıtan- proje düşünen” partiye dönüşürse Tek Adam’lı AKP’nin “İslamcı ülküsünün” karşısına “alternatif bir ülkü” koyar ve muhafazakar kesimler de bu alternatif ülküden korkmaz. CHP, enerjisini bulursa: bir dönemler siyaset ağacının gövdesine “kalıcı çentikler atmış” Faik Ahmet Barutçu, Mehmet Şevket Esendal, Necdet Uğur, Orhan Eyüboğlu, Mustafa Üstündağ, Hilmi Uran gibi “kitleleri ateşleyen hatipler, halkı kucaklayan örgütçüler, genel başkanın yükünü azaltıcı genel sekreterler” çıkartabilir.
İzleyelim, görelim.
Kurultay yeni ne söyleyecek?
Yorum Gönder