Barolar, yeni düzenlemelerden kaygılı - Saygı Öztürk

Yasalarımızdaki adı “250. madde ile yetkili mahkemeler.”. Ancak, kamuoyu onları “Özel Yetkili Mahkemeler”, bazı baro başkanları ve avukatlar da “özel görevli mahkemeler” olarak tanımlıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Diyarbakır, Malatya, Erzurum ve Van’da bulunan bu mahkemelerde, hakimlerin yanı sıra aynı yetkiyle görevlendirilen C.Savcılarının toplamı 187 kişidir. Görevlendirilen hakim ve savcıların seçiminde en belirgin kriter mesleki kıdemlerinin 10, Van’da ise 5 yıllık kıdem koşuludur.

Şimdi, Özel Yetkili Mahkemelerin yerine yeni mahkemeler kurulacağı belirtiliyor. Bu kadar önemli ve tartışma konusu olan mahkemeler için yargının bir ayağı olan baroların görüşü alınmaz mı? Bir tasarı hazırlanıyorsa bunun tartışılması uygun olmaz mı?

HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun’un 2009 yılında yasadışı dinlenen telefon konuşmalarında, “Bir ilin başsavcısını değiştireceğimiz zaman sesini çıkarmıyorlar ama özel yetkili mahkemenin hakimini, ya da C.savcısının yerini değiştirmek istediğimizde kıyamet koparılıyor” diyordu. Ardından da , bu mahkemelerin ülkenin önemli bir sorunu olacağını da vurguluyordu.

Coşar: Aynı usullere tabi olmalı
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar’a, “Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili yeni düzenlemeler için sizden görüş alındı mı?” diye soruyorum. Bu konuda kendilerinden görüş istenmediği gibi, yapılacak yeni düzenlemenin içeriği konusunda da kendilerine bilgi verilmediğini belirtiyor. Görüşmelere ışık tutar umuduyla görüşlerini aktarıyorum:

“Özel yetkili savcı ve mahkemelerle ilgili bizden görüş istenmedi. Zaman zaman yaptığımız açıklamalarda, özel yetkili mahkemelere karşı olduğumuzu vurguluyorduk. Bu mahkemeler kaldırılmalı. Bir ihtisas mahkemesi olarak terör ve örgütlü suçlarla mücadele için batı ülkelerinde örnekleri olan mahkemelerden kurulmasını öneriyoruz. Terörle mücadele ve örgütlü suçlarla mücadele için ihtisas mahkemesi ihtiyaçtır. Ancak, bunların da usulü, diğer ceza mahkemelerinde uygulanacak usulden farklı olmamalı.”

Metin Feyzioğlu: Değişen bir yel olmaz
Ankara Barosu Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu da, özel yetkili mahkemelerle ilgili kendilerinden görüş istenmediğini belirtiyor ve şunları söylüyor:

“Hükümet, görüş istemeyerek hem özel görevli mahkemelerde hukuksuzluk ve baskıları ayyuka çıkan davaların etkilenmemesini, hem de ‘bakın, özel görevli mahkemeleri kaldırdık ya da yetkilerini sınırladık’ demek istiyor. Ancak, ikisinin yan yana düşünülmesi mümkün değil. Özel yetkili mahkemelerin hukuksuzluğu başta Ergenekon, Balyoz, KCK davalarıyla gündeme taşındı. Özel yetkili mahkemelerin ‘hukuksuzluğun timsali’ olduğunu söylerken ‘davalar etkilenmesin’ diyeceksiniz, hem de ‘özel yetkili mahkemeleri kaldırdım’ diyeceksin. Buna ne hukuk kurumu olan barodan, ne de bilim yuvası olan üniversiteden de görüş gelmez.”
Peki yapılması gereken ne? Bunu Feyzioğlu şöyle açıklıyor:

“Özel görevli mahkemeleri toptan kaldırmak lazım. Yoksa yerine kurulacağı söylenen ‘terör mahkemesi’ bugünkü ‘özel görevli mahkemelerin isim değiştirmiş hali olur. Bununla da kimseyi ikna edemezler. Terörle Mücadele Kanunu’nda gazeteci, sendikacı, bilim adamı, av katları da içine alacak bir biçimde radikal değişiklikler yapılması lazım. Bu düzenlemeler yapılmadıkça, ‘Terörle Mücadele Kanunu mevcut haliyle dursun’ dediğinizde ha Ali Veli, ha Veli Ali. Yani hiçbir şey değişmez.”

Ümit Kocasakal: Özgürlük Mahkemesini söyledim
İstanbul Barosu Başkanı Prof.Dr.Ümit Kocasakal, Balyoz, Ergenekon gibi davaları yakından izliyor. Bu konuda yaptığı açıklamalardan dolayı da hakkında suç duyurusunda bulunulan bir isim.
Yeni düzenleme için kendilerinden görüş alınmadığını, ancak geçen yıl Adalet Bakanı’nı ziyaretinde, Fransa ve İsviçre’de uygulanan “özgürlük mahkemeleri”nin kurulmasını önerdiğini aktarıyor. Kocasakal, şunları ekliyor:
“Dinlemeye, tutuklamaya ve davaya bakan hakim aynı değil, ayrı olmalı. Bir kişiyi tutuklamak ihsası reydir. Esas kararı verecek mahkemenin dinleme ve tutuklamaların dışında olması gerekir. Bu sistem güzel ama, yargı bağımsızlığınız yoksa bir işe yaramaz, iktidardan etkilenecekse bir anlamı da olmaz.”

Özel yetkili mahkemelerle ilgili “makyaj yapacaklarsa hiç yapmasınlar” diyor ve şu uyarıda bulunuyor:
“Hakim bağımsızlığı sağlanmadıkça, HSYK düzeltilmedikçe bu kez genel mahkememler de ‘özel mahkemeye’ dönüşür. İsmen, görevli olmayacak ama genel görevli mahkemeler ‘özel görevli’ olacak korkusunu taşıyorum. O yüzden, ne yaparsanız yapın, önemli olan yargının bağımsızlığıdır.”

Bugünden itibaren yargıda yeni bir tartışma başlayacaktır. Belki de, bugün tartışma konusu olan mahkemeler aranır hale gelecektir…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget