Ümit oldu simit!
Yani sıfıra sıfır.
Elde yine sıfır.
Yine terör sürecek.
Apo, evci olamayacak.
Tutuklamalar kesilmeyecek.
Demek ki, birilerince sahneye konulan “Anadolu’yu 2 milletli olarak bölme oyununu iyi analiz” edemiyor, çözümü kişilere bağlıyor, “Leyla Zana’nın atacağı adımın” sonuç getireceğini inanıyor ya da Başbakan’ın “süreç süreç” deyip kafasında çözüm için düşündüğü “son fotoğraf” nedir, o son fotoğrafı söylemeyen buluşmalardan ümit çıkartmaya umutlanıyoruz.
Elimizde kalıyor simit!
Xxx
Yeni bir uzlaşma haberi vermeyecekse Leyla Zana, Başbakan’ı “umudumuz sensin” gazına getirme çabasına niçin girdi? Kandilde PKK’nın başından, son günlerde yatlarda gezdirildiği iddia edilen Abdullah Öcalan’dan “olur almadan mı” bu işe girişti?
Planı neydi?
Anlaşılamadı.
Leyla Zana’yı acaba korkutmuş olabilirler mi? “Davaya ihanet ediyorsun, canınla ödersin” diyerek tehdit namlusunu yüzüne dayamış olabilirler mi? Çünkü Başbakan ile görüşmeden önce “çözüme gidecek yola iyi niyet taşları döşeyeceği” izlenimini veren Leyla Zana, cumartesi günü 1 saatlik buluşmadan sonra Başbakan’ın bile konuşmasını beklemeden; “Ben Kürt davasına ihanet etmem” diye özetlenecek eski istekleri sıralayıverdi.
Korkuttular.
“Hain ilan ederiz” dediler.
Bilinenleri tekrarladı.
Diyalog kesilmesin.
Oslo protokolü delinmesin
Sürecin önü açılsın.
“Diyalog sürsün…Oslo protokolü delinmesin… Sürecin önü açılsın…” türünden buraya 100 tanesini sıralayacağım bu laflar ne anlama geliyor?
Diyalog sonunda nereye varacağız.
Oslo protokolü nedir.
İçinde neler var.
Protokol hedefi neresidir…
Sürecin önü açılınca “Anadolu’nun 2 milletli olarak bölünmesi oyununda” hangi noktaya ulaşılacak?
Yine kapalı kaldı.
Yine “bu laflar ne anlama geliyor?” diye sorunlara “Yoksa sen barışa karşı mısın?” türünden içinde şereflilik taşımayan cevaplar verilecek.
Xxx
Kim barıştan yana?
Kim barışa karşı?
Ayırt etmek, aydınlatmak, netleştirmek için “Sürsün denilen diyalogun içinde ne var…Zedelenmesin denilen Oslo Protokolü neyi hedefliyor….Sürecin önü açılsın diyenler sürecin sonucunda neyi bulmak istiyorlar...” bilirsek, kim barıştan yana kim barışa karşı daha iyi fark ederiz.
Barış isteyenler son fotoğrafı söylesin,
Zana, hain etiketi yemekten korktu.
Son fotoğrafı söyleyemedi.
Başbakan da kafasında karar verdiği “çözüm formülünü” millete açıklamıyor, “süreç devam etsin…” diye ortaya karışık bir servis sunuyor.
2 ümit buluştu.
Sonuç simit oldu.
Kim ki, “Anadolu’yu 2 milletli olarak bölme planında” dilinin gerisindeki son fotoğrafı söylemiyor, onlar barıştan yana değiller.
(uyan borusu)
Büyük geçmiş olsun!
Memurun maaşını artırma görüşmeleri sırasında başbakanı, bakanları, yandaş medya kalemleri hep bir ağızdan “sonra Yunanistan’a benzeriz…” tehditleri savurmuşlardı. Memur maaşlarına yapılan yüzde 4 zam oranı sonrası, yıllık geliri 10 bin liranın üzerine çıkan memurun gelir vergisi oranı yüzde 15ten yüzde 20’ye çıktı. 4 puan zam verip, 5 puan vergi artışı yapıldı; Yunanistan’a benzemekten kurtulduk. Büyük geçmiş olsun.
Yorum Gönder