Öldü ama kurtulamadı. Adamcağızı ikide bir hortlatıyorlar. Bu işi yapanların başında TSK düşmanı tarikatçi ekiple oğlu Ahmet Özal geliyor.
Diğerleri sussa da Ahmat; "Babamı zehirlediler!" diye bağırıp duruyor; ölüden rant elde etmeye çalışıyor.
Savcı, sanki başka işi yokmuş gibi; ortada Adli Tıp Raporu olmasına karşın; işin peşini bırakmıyor. Baksana emekli orgeneral Hurşit
Tolon'u çağırmış bile. Hurşit Tolon; komutan iken sıkı Atatürkçü idi.
O yüzden suçu büyük. Ergenekon yetmedi kendisini Zirve cinayetine bulaştırdılar. Şimdi de Turgut Özal suikastçisi yaparlarsa şaşırmam.
DARBECİ ÖZAL
Bugün milletin karşısına neredeyse bir evliya gibi çıkartılan Turgut
Özal kim peki?
Turgut Özal, Türkiye'de yetiştirilmiş en büyük sivil darbecidir.
Ne demek bu?
12 Eylül asker darbesinin silahlı ayağının başında Kenan Evren vardı.
Ekonomik ekibin başında ise Turgut Özal bulunuyordu.
Eğer, darbenin ekonomik garantisi sağlanmasaydı, Kenan Evren darbe yapamazdı.
Peki ABD ile görüşerek darbenin ekonomik garantisini alan kimdi?
Elbette ki Turgut Özal...
Bu yüzden; darbeci Kenan Evren iktidara el koyduktan sonra hükümetin ekonomik politikalarını düzenlemesi için Turgut Özal'ı görevlendirdi.
Turgut Özal darbe hükümetinin görünmez başbakanı idi. Amerika'dan aldığı işaretlere göre; darbeyi ayakta tutan adam olarak görev yaptı.
CUMHURİYETLE HESAPLAŞTI
Zaten; bu yüzden; Kenan Evren; herkesi veto ederken; ona dokunmadı.
İlk seçimlerde de iktidarı Turgut Özal'a bıraktı.
Turgut Özal ile cumhuriyet rejimi ile arasında kan uyuşmazlığı vardı.
PKK eylemleri başladığında bunları "Üç buçuk eşkıya!" diyerek önemsiz gösterdi. Gerekli önlemleri almadı. Ve onlarla Türkiye'de federasyonu görüşmeye bile başladı.
PKK elebaşına yolladığı gazeteci aracılığı ile (Kim olduğunu bilin bakalım?) "Söyleyin ona, yaptığı her şey de yanlış değil!" diyerek teröristleri cesaretlendirdi. (Bunun bilgisi Öcalan ile Mahir Sayın'ın yaptığı röportajda yer alıyor. Bu kitap Avrupa'da basılmıştır.)
1990'ların başında bu yüzden Güneydoğu'da Özal'a, "Baba!" diyordu PKK sempatizanları...
DERDİ NEYDİ?
Turgut Özal; siyasal dinci dediğimiz türden bir politikacıydı.
Cumhuriyet rejimi, Osmanlı şeriat düzenine son vermişti. Saltanatı (padişahlığı) ve hilafeti (şeriat sistemi) kaldırmış; yerine sivil hukuka dayalı bir rejim kurmuştu. Bu sistemde Müslüman ile Hıristiyan eşit yurttaştı. Bu sistem İslam içindeki mezhepleri de eşit hale getirmişti. Ayrıştırıcı etnik ve mezhep kimliklerinin üstüne demokrasi ve çağdaşlık kimliği konulmuştu.
Cumhuriyet; halkı yüzyıllardır sömüren tarikat yapılanmasını ve feodal egemenleri çok rahatsız etmişti.
Turgut Özal işte bu yüzden cumhuriyet rejiminin işlemediğini göstermek istiyordu. Bu nedenle ayrılıkçı PKK terörünün parlaması karşısında sessiz kaldı.
Amaç; halka; "Bakın bu cumhuriyet rejimi yürümüyor!" demekti. Ve buradan da ABD'nin istediği dinci bir devlet biçimine geçişti.
Turgut Özal darbecilerin şahıydı.
Turgut Özal; siyasal gericiliğin lideriydi...
Ve bugünkü iktidarı hazırlayan şartları Turgut Özal oluşturdu. Asker içindeki Amerikan uşağı darbeciler de ona yardımcı oldular.
Geldik bu güne...
Turgut Özal öldü ölmesine de siyasal gericilik onun ölüsünden bile faydalanmaya çalışıyor.
Acaba farkındalar mı bilemem ama savcılık da bu ipe sapa gelmez bu soruşturma ile gerici kamuoyu oluşturulmasına hizmet ediyor.
Yorum Gönder