Türk sözcüğünü ağzına alamayan insanın temel hedefi olan sistemler, neden Türk tipi başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi adıyla anılıyor?
Başbakan, dayattığı sistemlere
Türk tipi başkanlık veya yarı başkanlık diyeceğine “RTE tipi”sistemler adını verdiğini açıklasa daha mert, daha Kasımpaşalı bir tavır sergilemiş olmaz mı?
Medyamızın da maşallahı var. Bir yerlerden sızdırılan habere göre başkanlık sistemi yerine yarı başkanlık sistemi getirmeye hazırlanan RTE’nin böylece ilk görüşünü yumuşattığını anımsatan başlıklar atıyor.
Oysa RTE’nin aradığı, cumhurbaşkanı olunca, partiye, hükümete, parlamentoya mutlak hâkimiyet!
***
Yarı başkanlık sisteminde cumhurbaşkanın (RTE’nin) partisiyle (AKP’yle) ilgisi kesilmiyor.
Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu’na başkanlık ediyor ve atadığı başbakan cumhurbaşkanının hem hükümette hem de partide yardımcısı oluyor.
RTE’nin gelecek hesaplarına göre parlamentoda yine AKP çoğunlukta.
Öyle de böyle de olsa RTE Çankaya’dan, bugün olduğu gibi partisini tepeden yönetme olanağını kavuşuyor.
Yargı dahil atamalarda öncelikli söz sahibi!
RTE açısından ha başkanlık ha yarı başkanlık!.. Fark etmiyor.
Yumuşama bu gerçeklerin neresinde?
Başkan veya yarı başkan; adam yine tepemizde. Üstelik yargı, yürütme ve yasama, üç erke tepeden emir verme, yönlendirme olanağı avucunun içinde!
***
AKP’nin genel başkanlarını, başkan mı yoksa yarı başkan mı yapalım kavgasına yeni açılımlar yaptığı sırada, Türk ve Türk milleti kavramlarından kaynaklanan sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nın...
...Türklerin 1300 yıllık tarihini sergileyen abideler önünde çekilen fotoğraflardaki duruşuna bakınız:
Yüzünde hayranlık ifade eden yumuşak, gülümseyen çizgilerden vazgeçtik; Türklerin yüzyıllara sığan tarihi önünde bir Türk başbakanı gibi değil..
...kökeninin Gürcü olduğunu iftiharla yineleyen, tarihsel bir eseri izleyen bir turist gibi, Anıtkabir’i ziyaret edenlere layık gördüğü ifade ile sap gibi durdu.
İlk Orhun (Göktürk) yazıtlarından olan Tonyukuk abidelerinden ayrılırken her konuda bülbül kesilen RTE’nin ağzından, kuşku yok Türk sözcüğünü kullanmamak için, Türk’ün tarihini öven, duygularını, görüşlerini özetleyen tek bir cümle, tek bir sözcük çıkmadı.
Oysa abidelere adını veren Tonyukuk, Bilge Kağan’ın başbilicisi yani başveziri yani RTE’nin meslektaşı.
Tonyukuk, diktiği taş yazıtlarda, Göktürklerin Çin esaretinden nasıl kurtulduğunu, kurtuluş savaşının nasıl yapıldığını anlatırken; RTE’nin durmadan gevelediği birlik beraberliği Bilge Kağan’ın ağzından naklediyor ve böylece RTE’nin ilk dersini yüzyıllar önce yaşamış bilge bir Türk’ten aldığı kanıtlanıyor.
***
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Kültür Bakanı Ömer Çelik de, başka yazılı anıtları ziyaret ediyor ve bu anıtların tarihsel değerine değinirken Türk sözcüğünü kullanıyorlar.
RTE Moğolistan’daki basın toplantısında Orhun Abideleri’ne zoraki davranışla tek bir kez Türk yazılı eserleri diyor.
On yıldır Türk sözcüğünü ve Türklüğü ağızlarına alamayan bu kadrodaki bu değişimin nedeni acaba nedir?
Herhalde birden Türk olduklarını anımsamalarından kaynaklanmıyor bu değişiklik.
Oysa Öcalan’la anlaştılar. Yeni anayasadan Türk ve Türk milleti söylemini kaldıracaklardı ama Türk’ü ve Türk milletini inkârın halkta geniş tepkiyle karşılandığını gördüler, görebildiler.
Türk milletini yeni anayasanın giriş bölümüne koymak zorunda kaldılar.
Dönekliğin ölçüsü de yok: Bakarsınız bir gün, ne mutlu Türk’üm derler!
Yorum Gönder