Sevgili okurlarım,
Bu köşede zaman zaman PKK ile müzakereler konusunda iki değerli uzmanla 
yaptığım röportajları yayınladım. Bunlar emekli Washington Büyükelçimiz,
 eski CHP milletvekili Şükrü Elekdağ ile güvenlik konusunda efsanevi bir
 isim olan eski İçişleri Bakanlarından, Yurt Partisi Genel Başkanı 
Sadettin Tantan'dı. Üzülerek belirtiyorum ki aradan geçen süre, her 
ikisinin de iddialarını haklı çıkardı. Gerek Şükrü Elekdağ, gerekse 
Sadettin Tantan'ın söyledikleri, birer birer gerçekleşti.
Kandil'deki teröristbaşı Murat Karayılan'ın basın toplantısından sonra 
Sadettin Tantan'ı arayıp, bunları nasıl değerlendirdiğini sordum. “Artık
 PKK'ya dokunan yanar!'' diyen Tantan, yine Türkiye'yi sarsacak ve 
Başbakan Erdoğan'ı çok zorda bırakacak iddialarda bulundu. PKK'nın sözde
 sivil komitelerle işadamlarını vergilendirmeye başladığını, bazı gümrük
 kapılarını ele geçirdiğini ve bölgede kendi devletini inşaya 
yöneldiğini gösteren bazı raporlar bulunduğunu öne sürdü.
İşte o çarpıcı açıklamalar:
UĞUR DÜNDAR (UD): Kandil'de Murat Karayılan'ın yaptığı açıklamaları nasıl yorumladınız?
SADETTİN TANTAN (ST): Açıklama mı? Ne açıklaması?.. Murat 
Karayılan Kandil’de, PKK'yı kullanan gücün eline tutuşturduğu metni 
okudu! Bu taşeron örgüt, artık tam anlamıyla uluslararası alana 
taşınmıştır. Ben bunu şimdi değil yıllardır söylüyorum... Ne dediysem 
gerçek çıktı. Bundan büyük üzüntü duyuyorum. Son dönemde AKP, PKK'yı 
meşrulaştırarak ulus ötesi bir güç haline getirdi. Bu arada terör 
örgütünün sözde liderinin Kandil'deki açıklamasını  ‘güvence’ altında 
yaptığını da unutmamak gerekiyor.
(UD): Nasıl bir güvence? Bunu biraz daha açar mısınız?
(ST): Açıklama yapılmadan önce Kandil’de kimin predatörleri 
uçtu? İncirlik’ten kalkan uçaklar kimi korumak için oradaydı? Açık ve 
net söylüyorum: Murat Karayılan basın toplantısını, bu predatörlerin 
güvencesi altında yaptı!
Başbakan'ın ‘Obama’dan predatörleri istedim’ sözleriyle ve övünerek yaptığı açıklamayı unutmayalım!
(UD): Kandil'deki basın toplantısında ortaya çıkan görüntüleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
(ST): İzninizle iki fotoğrafı sizinle paylaşmak istiyorum. 
Birinci fotoğraf yaklaşık üç yıl önce KCK operasyonları sırasında 
çekilmişti. O fotoğrafta elleri kelepçeli KCK’lılar, tek sıra halinde 
görünüyordu. O fotoğraf ‘insanlık onuru ayaklar altına alındı' denilerek
 eleştirilmişti. İkinci fotoğraf ise açıklamanın yapıldığı gün Kandil’de
 çekildi... Bu fotoğrafta da, gazeteciler sıraya dizilmiş, PKK’lılara 
üzerlerini aratıyorlar!.. Sayın Dündar, nereden nereye?.. KCK'lıların 
gözaltına alındıkları sırada yapılanların aynısı, Kandil'e giden 
gazetecilere uygulandı!
(UD): KCK davasının sanıkları peyderpey tahliye ediliyor. O halde bu operasyonlar neden yapıldı?
(ST): Çok güzel bir soru. Kolluk güçleri KCK'ya çok başarılı 
operasyonlar yaptılar. Şimdi sanıyorum bu operasyonları yapanlar kendi 
kendilerine şu soruyu soruyorlardır: “Madem serbest bırakılacaklardı, o 
halde biz bu operasyonları neden yaptık?''
Hemen söyleyeyim, KCK bir devlet inşasıydı. Ve o operasyonlar bu inşaatı
 engellemek için yapılmıştı! Şimdiyse bunu çözüm süreci adı altında AKP 
eliyle yapıyorlar! Bu çok net! Böylece KCK operasyonlarının hiçbir 
anlamı kalmadı. O operasyonları yapan, canla başla mücadele eden kolluk 
güçleri şimdi ne yapacak? Ne düşünüyorlar? Oslo görüşmesinde PKK'yla, 
yabancı bir ülkenin istihbarat servisinin gözetiminde masaya oturuldu ve
 orada konuşulanların ancak bir kısmı bir kısmı basına yansıdı. Aslında 
bugün yaşananların tümü Oslo'da kararlaştırılmıştı. Şimdi uygulanıyor. 
Bugün PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılmak istenmesi ve Avrupa 
Konseyi Parlamenterler Meclisi’nce ‘aktivist’ olarak tanımlanması, 
önümüzdeki günlerde şu tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu ortaya 
koyuyor: KCK’yla, PKK’yla mücadele edenlere karşı, yakın bir gelecekte 
maddi-manevi tazminat davaları açılabilir. Bunun ilerleyen zaman içinde 
gerçekleştiğini göreceğiz!
(UD): Siz devamlı Oslo vurgusu yapıyorsunuz. Niçin?
(ST): Neden yapıyorum biliyor musunuz? Orada konuşulanların 
basına yansıyanları facia ama yansımayanları daha feci! Oslo’da PKK, 
uluslararası alana taşındığı için bu vurguyu yapıyorum.
(UD): Sizin güvenilir istihbarat kaynaklarınızın olduğunu biliyorum. Bu konularda yeni duyumlarınız var mı?
(ST): Madem sordunuz, yeri gelmişken üç kritik bilgiyi sizinle paylaşıyorum:
Bir, PKK yıllardır bölgede işadamlarının korkulu rüyası olmuştu. Ancak 
2000'li yıllarda devlet gücünü göstermiş, PKK'nın hareket alanını 
kısıtlamıştı. Son dönemde PKK'nın sivil komitelerle ve başında bulunan 
sözde sorumlularla Doğu ve Güneydoğu'da ihale alan, hatta İstanbul gibi 
diğer büyük metropollerde gücü olan işadamlarının listesini tekrar 
güncellediği duyumlarını alıyoruz. Yakın zamanda bu işadamları aranacak 
ve vergi adı altında haraç alınacak. Bazılarından alınmaya başlandı 
bile! Daha fazla açıklamıyorum ama bu konudaki raporların Başbakan'ın 
önüne konulduğunu biliyorum. Herhalde AKP hükümeti, taşeron örgütün 
“devlet içinde devlet inşasına'' çare bulacaktır!
İkinci kritik konuya gelince... PKK gümrük kapılarını tam anlamıyla ele 
geçirmiş durumda!.. PKK 12 kapıdan gümrük alıyor! Bu tespit daha önce 
emniyet birimlerinin raporlarına yansımıştı. (Hatırlatmakta fayda var: 
2005 yılında içerisinde TBMM'nin hazırladığı, içinde PKK’nın da 
bulunduğu kaçak akaryakıt raporu sümenaltı edilmişti!) İddia ediyorum 
gelinen noktada, PKK'ya dokunan yanar! Gümrük noktalarının PKK'lıların 
ellerine geçmesi bir yana, bunlarla mücadele edecek bürokratların 
ellerinin kollarının bağlı olduğunu biliyoruz. Bu konudaki raporların da
 Başbakan'ın önüne konulduğunu tahmin ediyorum! Bir çareleri olacaktır!
Üçüncü konu da çok vahim! PKK'nın bölgeden çekilmediği, yerel 
kuvvetlerinin sözde 'halk komiteleri' adı altında sivil bir örgütlenme 
içinde olduğu, dışarıya çıkacakların İran, Irak, Suriye'de 
kullanılacağı, 'kendi devletlerini' ise bu sivil komitelerle kurmaya 
başladıkları doğrultusundaki raporların, Başbakan'a sunulmuş 
olabileceğini düşünüyorum.
(UD): Çok teşekkürler Sayın Tantan.
(ST): Ben teşekkür ederim Sayın Dündar.
                    

Yorum Gönder