2003’te yazıldığı ileri sürülen “Balyoz Darbe Planı” metninde 
kullanılan fontla (yazı stili)  ilgili tartışmalar, dava için “sahte 
delil” üretildiği iddiasını bir kez daha öne çıkartmıştı. 
Çünkü 
telefon ve bilgisayarlara “sehven” yüklenen bilgilerin dışında, bir 
belgenin dizaynında, henüz icat edilmemiş bir yazı karakterinin 
kullanılması da, kamuoyundaki kuşkuları derinleştirmişti.
Bu tuhaf 
durum “Balyoz davası” sanıklarından Beyazıt Karataş’ın da dikkatini 
çekmiş. Karataş da olayın açığa çıkması için dava açmış.
Karataş’ın 
avukatı Haluk Pekşen ise gazetecilere, davada çok dikkat çekici bir 
aşamaya gelindiğini söylemiş. İşte “Balyoz davası”nda gidişatı tersyüz 
edebilecek çok önemli açıklamanın özeti:
“Darbe planının metni olduğu
 söylenen belgenin yazıcı çıktıları Microsoft firmasına yollandı. Burada
 kullanılan yazı karakteri soruldu. Microsoft tarafından bunun Calibri 
fontu olduğu belirtildi. Ayrıca bu fontun 2007’de piyasaya sürüldüğü 
ifadesi de yer aldı. Böylece bu belge ‘resmi delil’ statüsü kazandı.”
“Ergenekon”dan
 sonra “Balyoz”da da “sahte delil” üretildiği iddiaları, bu davalar 
üzerindeki kuşkuları büyütmüştü. Yargı, Microsoft’un bu çok önemli 
açıklamasını dikkate alır ve delil kabul ederse, “Balyoz” davasının 
gerçek karakteri(!) de net biçimde ortaya çıkacaktır!.. Tabi adaletin 
üzerine de gölge düşmeyecektir...
Açılım anketlerine kim inanır?..
Son haftalarda bir anket furyası aldı başını gidiyor!.. “Yerel 
seçimlere bir yıl varken neyin nesidir bu anketler” demeyin çünkü 
bunların başka amaçları da var!..
Anket dediğiniz esasında halkın 
nabzını tutmalı ya... Son dönemde yapılan anketlerin asli görevi şu; 
Ortama göre nabzı düşürmek ya da yükseltmek!.. Yani nabza göre yüzde 
vermek!..
Ahval ve şeraitin gereği şu ki; “yeni anayasa” kapsamında, 
adına “açılım” denilen İmralı-Ankara projesine anket yoluyla meşruiyet 
kazandırmak!.. 
Ya da, hazır “ak(p)il”ciler de yollara düşmüşken, 
onların konuştuğu boş salonları da gaz verici anketlerle doldurmak!.. 
“Bakınız, halkımız yeni anayasayı destekliyor, salonlara koşuyor” 
algısını yaratmak!..
Böylesi anketlerden iki beklenti daha var; 
AKP’nin “yeni anayasa” yolunda başarılı olduğunu göstermek ve bu projeye
 karşı çıkan CHP ve MHP gibi partileri de kıvama getirmek...
Örneğin son günlerdeki moda şu; “CHP tabanı açılımı destekliyor” , “Açılıma karşı çıkan MHP’nin oyları geriliyor.” Vs.
Peki
 kim, nerede, ne zaman yapıyor bu anketleri?.. Örneğin şu Aydınlık‘ın on
 binlerce okuruna sokakta herhangi bir anketçi rastladı mı acaba?..
Sözün
 kısası şu; Toplum mühendisliğinin anketörleri aldıkları işin gereğini 
yapıyor!.. Son günlerin modası “açılım” ve “yeni anayasa” tuzağı ya, 
anketörler de açılmakta sınır tanımıyor!.. 
İyi de halk inanıyor 
mu?.. Hiç sanmıyorum!.. İnansaydı Milli Anayasa Forumları‘nı (MAF) 75 
bin kişi izler miydi?.. Milyonlar, 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda, 10 
Kasımlarda meydanları doldurur muydu?..
CHP’nin dayandığı zat!..
Bir araştırma şirketinin sahibi olan Hakan Bayrakçı, 12 Haziran 2011 
seçimlerinden sonra, televizyonlarda, Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’nin 
adeta yerle bir olduğunu anlatmaya başladı... Bu tepkisi seçimden iki 
hafta önceki televizyon konuşmalarında öfkeye dönüşünce, Vatan’da Ruhat 
Mengi 3 Haziran 2011’de köşesinde şunları yazdı:
“Hakan Bayrakçı 
yaptığı araştırmaları ‘tarafsız bir şirket gibi’ sunduktan sonra ekrana 
çıkıp öfkeli bir konuşma içinde, ‘Ben 10 yıldır CHP üyesiyim’ dedi. 
Evet, onun gibi ‘gizli partili’, ‘kesin taraf’ çok sayıda araştırma 
şirketi var... Bayrakçı seçime 12 gün kala TV’ye çıkmış ve kendisini 
milletvekili yapmayan partiden anketiyle intikam alıyor.“
Bayrakçı, 
Kılıçdaroğlu’na yönelik ağır eleştirilerini seçimden sonra da sürdürdü. 
Aralık 2011’de yayımladığı ankette de CHP’nin durumunu çok vahim 
gösteriyordu:
AKP, 54.83, CHP: 19.52, MHP: 16.13. 
Bu zatın Şubat 2012’de yayımladığı ankete göre de, CHP’nin oyları düşmeye devam ediyordu!.. İşte o tarihteki sonuçları:
AKP yüzde 53.15, CHP yüzde 19.28, MHP yüzde 16.1.
Peki
 ya sonra?.. Televizyonlarda AKP’yi politikalarını eleştirdiği için 
iktidar partisinden iş alamayan Bayrakçı, Kılıçdaroğlu’na yönelik 
taarruzdan sonra işsiz kalmıştı. 
Ama o, 27 Mayıs 2012’de, Yeni Şafak
 gazetesine, “CHP’nin Kılıçdaroğlu ile 2015’te tek başına veya koalisyon
 ortağı olarak iktidar olması mümkün değil” diye demeç bile verdi... 
Zaten bu iddiasını Haziran 2012’de yayımladığı ankete de yansıtmıştı! 
Üstelik aşağıdaki rakamlarına bakılırsa, Bayrakçı’nın eski partisi MHP, 
CHP’yi yakalıyordu:
AKP: 50,42, CHP: 19.01, MHP: 17.20
Kılıçdaroğlu susacak mı?..
2012’nin sonlarında CHP’ye sihirli bir değnek değdi!.. Bayrakçı “bir 
genel başkan yardımcısı”yla konuştu ve yerel seçim anketleri yapmak için
 CHP ile anlaştı!.. Tam bu dönemde ne ilginçtir ki, televizyonlarda 
Kılıçdaroğlu hakkında atıp tutan Bayrakçı ortadan kayboldu!.. 
Bayrakçı
 bir yandan CHP için yerel seçim anketleri yaparken kendisine göre 
partinin oyları da yükseliyordu!.. İşte Kasım 2012’de açıkladığı 
sonuçlar:
AKP 47.29, CHP: 25.15, MHP: 15.21
SONAR’ın Bayrakçısı 
CHP için halen yerel seçim anketi yapmaya devam ediyor!.. Üstelik 
hakkında seçim araştırması yaptığı belediye başkanlarını televizyona 
çıkartıp çanak sorularla yıkama-yağlama yapıyor!.. Örneğin Ateş Ünal 
Erzen gibilere “senin hakkında mahkemede kaç dosya var, hangi ihale 
rezaletinden yargılanıyorsun, kaç yeşil alanı imara açtın, CHP 
Bakırköy’de niçin eriyor“ diye soramıyor.
Peki, Kemal Kılıçdaroğlu; 
Nisan 2013’te açıkladığı ankette; AKP’yi 45.06, CHP’yi 26.09, MHP’yi 
17.27’i gösteren Bayrakçı’yı CHP’ye getiren yardımcılarına şunları 
soracak mı:
“Bu şahıs AKP medyasına, CHP’nin iktidara gelemeyeceğini 
söylerken bir taraftan bizim için nasıl anket yapar? Belediye 
başkanlarını nasıl televizyonlarda pohpohlar?.. Örneğin, Erzen gibilerle
 ilgili anketine nasıl güveneceğiz?.  Bu yöntem ve ilişki etik mi?.. 
Televizyona çıkamayan diğer aday adaylarına haksızlık değil mi?”
CHP 
toplumun nabzını gerçekten öğrenmek istiyorsa kendine bir an önce 
tarafsız bir anket şirketi bulsun. Hem de çok acil!.. Çünkü ortada utanç
 verici, iküyüzlü bir komedi var ve CHP’den birileri buna nedense(!) göz
 yumuyor!..
 

Yorum Gönder